Haber: Fırat Yeşilçınar - Ersin Eroğlu
Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni Eğertutmaz Deresi kenarında bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin tutuklanan 12 kişiden 4'ü hakkında Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Salim Güran, Yüksel Güran ve Enes Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında, 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenilen davanın ilk duruşması, 7 Kasım'da görüldü. 3 gün süren duruşma sonunda mahkeme heyeti, ara kararını açıklayarak, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı 26 Aralık'a erteledi.
İkinci duruşma öncesi mahkeme salonu ve adliye çevresinde geniş güvenlik önlemi alındı. Polis ekipleri, dün adliye çevresine bariyerler yerleştirdi. Duruşma öncesi tutuklu sanıklar, cezaevinden yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde çıkarılarak adliyeye getirildi. Adliyeye geniş güvenlik önlemleri alındı.
2 KİŞİ HAKKINDA ZORLA GETİRME KARARI
İkinci duruşma için alınan ek kararda, sanık avukatlarının celse arasındaki talepleri doğrultusunda 1'i tutuklu 3 kişinin tanık sıfatıyla dinlenilmesine karar verildi. Mahkeme tarafından verilen kararda, amca Erhan Güran ve çoban A.A.'nın duruşmaya zorla getirilmesi, amca Salim Güran'ın işçisi tutuklu 15 yaşındaki R.A.'nın ise cezaevinden celbi için karar verildi.
DURUŞMA BAŞLADI
Sanıklar adliye salonuna getirildi. Amca Salim Güran salona takım elbise ile geldi. Duruşmada ilk olarak Salim Güran’ın 15 yaşındaki işçisi Ramazan Atasoy dinlendi.
Ramazan Atasoy'a soruldu: Narin’in öldürüldüğü gün ne oldu?
-Çalışıyorduk. Suyumuzu açıyorduk. Tavşantepe’ye bir kez gittim ama saati hatırlamıyorum. Babam ile birlikte gittik. Salim’in yanına gittik. Tarlaya geldi. Saat 8-9 civarıydı. Babam işçileri almaya gitti. Ben de orada kaldım. Saat 3-4 gibi Salim Güran geldi yanıma babamı sordu. Sonra onu aradı. Biraz oturduk çay yaptık. Babamı aradı. Saat 6 civarı babam geldi. Ben babam Salim Güran yemek yedik. Birisi Salim Güran’ı aradı. Ayağa kalktı. Arayan kişi kız kayboldu dedi. Sonra gittiler.
Ramazan Atasoy'a Salim Güran ile yaptığı telefon görüşmesi soruldu:
-Beni aradığını biliyorum. Bana (sıvrik) fıskiye düştüğünü söyledi.
Ramazan Atasoy'a soruldu:
Bir tutanak tutulmuş. Salim’e küfür etmişsin.
-İfadelerimi okumadım.
Ramazan Atasoy'a soruldu:
Tutuklandıktan sonra ağlayarak ayakları ıslak demişsin. Ayakları ıslak mıydı?
-Ayaklarına fazla bakmadım ama ayakları normaldi.
Ramazan Atasoy'a soruldu: Saat 15:52’de Salim Güran ile telefon görüşmen var?
-Ne için aramışım?
Soruldu: Yan yanaysanız neden aradı?
-Hatırlamıyorum.
Savcı: Babanı iki kez aradı Salim Güran. 17:26-18:27’de aramalar olmuş.
Ramazan Atasoy: Saati hatırlamıyorum.
Savcı: Salim Güran yanına geldikten kaç dakika sonra babanı aradı?
Ramazan Atasoy: Geldiği zaman aradı.
NAHİT EREN SORDU: SANA BÖYE CEVAP VER DİYEN OLDU MU?
Ramazan Atasoy'a eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren de sordu.
Nahit Eren: Sana sorular sorulmadan önce böyle cevap ver diyen oldu mu?
Ramazan Atasoy: Söylemedi.
Nahit Eren: Aşağı tarlaya saat kaçta indin?
Ramazan Atasoy: Hatırlamıyorum.
Nahit Eren: Tarlada baban ve Salim dışında başka biri var mıydı?
Ramazan Atasoy: İsmini bilmiyorum ama birisi hindilerini getiriyordu.
Nahit Eren: Salim Güran 3-4 gibi geldi dedin ne vardı üzerinde?
Ramazan Atasoy: Tarla kıyafeti değildi.
Nahit Eren: Sonra evine gitti dedin.
Bu kez geldiğinde üzerinde ne vardı?
Ramazan Atasoy: Tarla kıyafeti vardı.
'KARAKOLDA DÖVDÜLER' İDDİASI
Salim Güran’ın avukatı: Okuma yazman var mı?
Ramazan Atasoy: Normal. İmza atabilirim.
Salim Güran’ın avukatı: İfade sırasında dövüldün mü?
Ramazan Atasoy: Bir defa karakolda beni dövdüler. Sonra bir komutan bu dövmeyin dedi.
RAMAZAN ATASOY'UN SALİM GÜRAN'A KÜFRÜNÜN YER ALDIĞI TUTANAK
"Salim'e küfür etmişsin" denildikten sonra "Tutanağı okumadım" diyen Ramazan Atasoy'un tutanaktaki ifadeleri ise şöyle:
“Muhtar Salim, senin a… k… Senin yüzünden başımız belaya girdi. Komutanım muhtar ögleden sonra yanıma geldiğinde üzerinde tarlada çalıştığı kıyafet yoktu. Temiz kıyafetleri vardı. Her iki ayağı ayak bileğine kadar suyun içine girmiş gibi ıslaktı”
'AİLE MECLİSİ' GÖRÜNTÜLERİ İZLETİLDİ
Narin Güran'ın cansız bedeninin bulunmadan bir gün önceki aile meclisi görüntüleri duruşmada izletildi. Sanık avukatları bu görüntünün dosyaya konulmamasını talep etti. Ama itiraz reddedildi.
Narin Güran'ın cansız bedeninin bulunduğu 8 Eylül'den bir gün önce Tavşantepe Mahallesi'nde amca Erhan Güran'ın evinin bahçesinde bazı aile bireylerinin katılımıyla yapılan toplantıya ilişkin kaydedilen görüntüler, Diyarbakır Barosuna ulaşmış, saat 19.38-19.41'de güvenlik kamerasınca kaydedilen "aile bireylerinin toplantı görüntüsü" Baro tarafından Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulmuştu. Mahkeme heyetince izlenen görüntüler, dava dosyasına eklenmişti. Mahkeme daha önce de Türkçe ve Kürtçe konuşmaların yer aldığı görüntüyü, uzman bilirkişilerce deşifre edilmesi için Van Jandarma Komutanlığı Kriminal Şube Müdürlüğüne göndermişti. Ulusal Kriminal Büro tarafından görüntüler incelenerek hazırlanan bilirkişi raporu da, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.
TANIK DURUŞMA SALONUNDA AĞLADI
Köyde çobanlık yapan Ahmet Akgün tanık sıfatıyla dinlendi. Ahmet Akgün duruşma salonunda ağladı.
Mahkeme başkanı: Kız gördün mü?
Tanık Çoban Ahmet Akgün: Hayır
Mahkeme başkanı: Ahırda birini gördün mü?
Tanık Çoban Ahmet Akgün: Hayır
Mahkeme başkanı: Neden o gün seni çağırdılar?
Tanık Çoban Ahmet Akgün: İşin var dediler gittim. Neden gittiğimi bilmiyordum.
Mahkeme başkanı: Savcıya bir şey deme dediler mi?
Savcı: Kimin hayvanlarını otlatıyorsun?
Tanık Çoban Ahmet Akgün: 4 kişinin.
Savcı: Güran’ları Bahtiyar ailesini tanıyor musun?
Tanık Çoban Ahmet Akgün: Bahtiyar ailesi ile konuşmuyorum.
Savcı: Salim’i Enes’i Yüksel’i daha önce gördün mü?
Tanık Çoban Ahmet Akgün: Tanıyorum.
"NEVZAT İLE SALİM KARDEŞ GİBİYDİ"
Savcı: Nevzat ile Salim’in arası nasıldı?
Tanık Çoban Ahmet Akgün: Kardeş gibilerdi.
Savcı: Yırtık gömleğini neden sakladın?
Tanık Çoban Ahmet Akgün: Eşim sakladı.
Savcı: Seni arkaya kim götürdü?
Tanık Çoban Ahmet Akgün: Kurtuluş, Baran… 4 kişi götürdü.
Savcı: Erhan geldi mi?
Tanık Çoban Ahmet Akgün: Evet.
Savcı: Enes’i duyuyorum.
Neden Enes’i söylemediler diyorsun?
Tanık Çoban Ahmet Akgün: Sayın savcım…
Savcı: Enes diyorlar ya. Ne diyorlar?
Tanık Çoban Ahmet Akgün: Bana bir şey demediler.
NAHİT EREN SORDU, SANIK AVUKATLARI ARAYA GİRDİ
Nahit Eren: Sen hayvanları kaçta köye götürüyorsun?
Tanık Çoban Ahmet Akgün: 6 buçukta?
Nahit Eren: Büyükbaş mı?
Tanık Çoban Ahmet Akgün: Evet.
Nahit Eren: Narin’in oraya gömüldüğü gün araç gördün mü?
Tanık Çoban Ahmet Akgün: Hayır.
Nahit Eren: Videoda sana Enes deniyor. Hatırlıyor musun?
Tanık Çoban Ahmet Akgün: Hayır.
Nahit Eren: Kadını diyorlar yolda mı diyorsun. Belli ki sana yol güzergahı soruluyor.
Sanık avukatları araya giriyor.
Nahit Eren: Konuşmada 'şerefsiz şerefsiz Enes' diyor. Duydun mu?
Tanık Çoban Ahmet Akgün: Hayır
Nahit Eren: Erhan elini masaya vuruyor. Boğazını tutup senin yanına getireceğiz dinleyeceğiz diyorlar. Sonra sana küfür ediyorlar. 'Eşeğin oğlu' diyorlar.
Tanık Çoban Ahmet Akgün yeniden ağlamaya başladı.
Ahmet Akgün'ün ağlaması üzerine Mahkeme Başkanı kürsüden inip "Sana burada bir şey yapamazlar" dedi.
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı: Olay sonrası seni darp edenler hakkında suç duyurusunda bulundun mu?
Tanık Çoban Ahmet Akgün: Hayır
Enes Güran: Benim adımı kim kullandı?
Tanık Çoban Ahmet Akgün: Bilmiyorum.
ERHAN GÜRAN: AHMET ŞÜPHELİ HAREKETLER YAPTI
Tanık Ahmet Akgün'ün ardından amca Erhan Güran dinlenmeye başlandı.
Hakim: Neden bu çobanı çağırdınız?
Erhan Güran: Ben köyün çıkışına gittim Ahmet ‘i çağırdım. Mütevazi bir şekilde çağırdım bir şey görüp görmediğini sordum. 'Narin’i gördün mü' dedim kaçtı. Şüpheli hareketler yaptı. Uzman çavuşa söyledim. Diğer gün yine köy çıkışına gittim hayvanları gönderdi kendisi gelmedi. Benim de şüphem arttı. Videonun çıktığı gün şüphelendiğimiz için çağırdık Ahmet’i. İsa Kaya’yı, Narin’i görüp görmediğini sorduk. Sorular tamamen kızımızın bulunması için.
Hakim: Çobanı tamamen şüpheli hareketinden dolayı mı çağırdınız?
Erhan Güran: Evet. Başkalarını da çağırdık.
HAKİMDEN ERHAN GÜRAN'A: BİZDEN BİR ŞEYLER GİZLEDİNİZ
Hakim: Geçen duruşma neden bu videoda çıkan çobanı sormadınız?
Erhan Güran: Aklıma gelmedi.
Hakim: Bırakın lütfen.
Hakim: Çobanı tamamen şüpheli hareketinden dolayı mı çağırdınız?
Erhan Güran: Evet. Başkalarını da çağırdık.
Hakim: Geçen duruşma neden bu videoda çıkan çobanı sormadınız?
Erhan Güran: Aklıma gelmedi.
Hakim: Bırakın lütfen. Siz bizden bir şey gizlediniz.
Hakim: Çobanı arkaya götürüp darp ettiniz mi? Suç duyurusunda bulunuldu.
Erhan Güran: Doğrudur. Bir iki tokat atılmıştır.
Diyarbakır Barosu Avukatı: Videoda boğazından tutup getireceğiz diyorsunuz.
Erhan Güran: Ben öyle bir şey demedim.
Diyarbakır Barosu Avukatı: Videoda var.
Aile Bakanlığı avukatı: Başka birini sorguladınız mı?
Erhan Güran: Şeyma Kaya ile konuştuk. Narin çıkmasaydı yine soracaktık.
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı: Videoda sürekli Enes’in adı geçiyor.
Erhan Güran: Biz Enes’i kullanmadık.
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı: Videoda geçiyor.
ARİF GÜRAN: KIZIMIN DOSYASI TÜRKİYE'NİN DOSYASI OLDU
Enes Güran'ın ardından baba Arif Güran dinlendi.
Mahkeme Başkanı: Videoda Enes neden yoktu?
Arif Güran: Özellikle bir toplantı değildi. Başkaları da yoktu.
Arif Güran: 300 insan var o köyde. Maalesef kimse görmemiş.
Mahkeme Başkanı: Araştırılmasını istediğiniz husus var mı?
Arif Güran: Dara 2 üssü kamerası. Kızımın dosyası Türkiye’nin dosyası oldu. İlk günden beri kamerayı söyledik. Maalesef unutuldu.
NAHİT EREN'DEN NEVZAT BAHTİYAR'A 'İLİŞKİ' SORUSU
Mahkeme Başkanı'nın "Söylemek istediğiniz bir şey var mı?" diye sorduğu Nevzat Bahtiyar ise "Hayır" yanıtı verdi.
Nevzat Bahtiyar: Ahırın arka tarafında bir baca açmıştık. Narin’i oradan içeri koydum.
Nahit Eren: İlk ifadenizde Salim Yüksel ilişkisine yanıt vermiyorsunuz. Sonra ilişkiden bahsediyorsunuz.
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı: Bulunmuyor.
Nahit Eren: Veriliyor.
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
Yüksel Güran’ın avukatı: Bütün Güran ailesinden özür dilerek soruyorum. Narin’in raporunda iç çamaşırında PSA bulundu.
Nevzat Bahtiyar: Düşündüğünüz şey kesinlikle olmadı.
Sanık avukatı Nevzat Bahtiyar'a, "Sizce bu aile size neden iftira atmak istiyor?" diye sordu. Bahtiyar ise, "Bilmiyorum" yanıtını verdi.
Sanık avukatı: Neden annesinden su aldıysa telefonla Salim’i arıyor, patlıcan konuluyor?
Nevzat Bahtiyar: Tamamen yalan, patlıcan diye bir şey yok. Eğer patlıcanları çok seviyorsa, alayım ona patlıcan.
DURUŞMA SALONUNDA FOTOĞRAF KRİZİ
Avukat Onur Akdağ, duruşma salonunda Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz tarafından fotoğrafının çekildiğini söyleyerek mahkeme başkanına şikayette bulundu. Ali Eryılmaz ise, duruşmadan önce çektiğini söyledi. Mahkeme başkanı, fotoğrafın saati itibarıyla bir sorun olmadığını belirtti.
SALİM GÜRAN: NEVZAT'IN EŞİYLE FOTOĞRAF ÇEKTİREN AVUKATA YANIT VERMİYORUM
Salim Güran'ın savunmasına geçildi.
Mahkeme Başkanı: Söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Salim Güran: Ben muhtarım Dara kamerasını iyi biliyorum. Orası kediyi bile görür.
Mahkeme Başkanı: Görüntülerle mi oynandığını düşünüyorsunuz? Ben bir bile elimi kolumu sallayarak giremiyorken…
Salim Güran: Olabilir.
Salim Güran'ın ardından Mahkeme Başkanı Yüksel Güran'a, "Araştırılmasını istediğiniz bir şey var mı?" diye sordu Yüksel Güran ise "Narin'in katilini istiyorum" dedi. Yüksel Güran yerine geçerken Nevzat Bahtiyar'a hakaret etti.
Daha sonra sanık Enes Güran kürsüye çıktı. Enes Güran Mahkeme Başkanı'nın, "Söylemek istediğin bir şey var mı?" sorusunu "Yok" diyerek yanıtladı.
Sanık Salim Güran yeniden kürsüye çıktı.
Avukat Ali Eryılmaz: Salim Bey, iki eli doluyken cep telefonunu nereye koyar?
Salim Güran: Nevzat’ın eşiyle fotoğraf çektiren bu avukata cevap vermiyorum.
Avukat Ali Eryılmaz: Cinayet günü Nevzat’ı senin evinin orada gördün mü?
Salim Güran: Bu avukata cevap vermiyorum.
SAVCI MÜTALAASINI OKUDU: TÜM SANIKLAR SUÇ ORTAĞI
Verilen aranın ardından duruşma yeniden başladı. Savcı mütalaasını okumaya başladı. Savcı, tüm sanıkların suç ortağı olduğun belirtti. Savcı, "Aile polisleri yanlış yönlendirdi. Sanıklar eylemlerini müşterek fail olarak işledi. Suçlular ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmalı. Nevzat ve Salim dahil tüm sanıklar suç ortağı. 'İyi hal'e yer yok. Narin'i boğmak suretiyle ölümüne sebep oldular." dedi. Savcı mütalaasında, aile bireylerinin Narin Güran olayını saklamak ve gizlemek için organize bir şekilde hareket ettiğini dikkati çekerek, sanıkların iştirak halinde suç ortakları olduğunu belirtti. Elde edilen veriler ve dosya kapsamındaki delillere bakıldığında sanıkların olay günü Arif Güran'ın evinde olduğunun belirlendiğini aktaran savcı, Salim Güran, Yüksel Güran, Enes Güran ve Nevzat Bahtiyar hakkında iştirak halinde çocuğu öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. Savcı, TCK'nın ilgili maddeleri gereği sanıkların cezalarında iyi hal indirimine gidilmemesini istedi.
Mütalaanın ardından dinlenen ilk isim baba Arif Güran oldu. Arif Güran haki karşısında, "Ben Batman’daydım. Beni aradılar Narin’in kayıp olduğunu söylediler. Sonra bir kişi daha aradı beni. O da Narin’in kayıp olduğunu söyledi. Kızım benim için farklıydı. Bu benim için ne farklı olsa bile annesi için de farklıydı. Ben ne kadar önem gösterdiysem annesi için o kadar önemliydi. Batman’a gittiğimde eşim beni aradı. Yemeğe gelecek misin dedi. Normal günlerde konuştuğu sesti. Onu hissetseydim Yüksel’in sesi tedirgin geliyordu derdim. Burada şu an bir anneyi evladıyla sınıyorlar. Hem evladını aldılar hem sınıyorlar. Bunu yüce Allah biliyor. Ben 22 yıllık eşimi tanırım" ifadelerini kullandı.
Güran, "Ben kimseyi savunmuyorum. Kızım için canımı veririm. Keşke ben ölseydim de kızıma bir şey olmasaydı" diye konuştu.
SALON KARIŞTI, ARA VERİLDİ
Arif Güran ve ardından eşi Yüksel Güran ağlamaya başladı. Arif Güran ağlayarak Nevzat Bahtiyar'a seslendi. Güran, "Salim yakalandıktan sonra bana gelseydin. Komutanlar vardı jandarma vardı" dedi. Arif Güran Nevzat Bahtiyar'a yönelik, "Namussuz. Bir insan önce kendi namusuna baksın. Ben 22 yıllık evliyim" ifadelerini kullandı.
Arif Güran, "Bugün kalkmışlar annesini evladıyla sınmaya çalışıyorlar. Kimse kimsenin namusuna söz söyleyemez. Bugün ben burada yüz defa ölüyorsun o anne bin defa ölüyor" dedi.
Enes Güran mahkeme salonunda sesini yükseltti. Sanık yakınlarından sesler yükselince Mahkeme Başkanı salonu boşalttı.
ARA BİTTİ, SAVUNMALAR SÜRÜYOR
Salonun karışmasıyla verilen ara sona erdi. Duruşma Arif Güran'ın avukatının konuşmasıyla devam etti. Arif Güran'ın avukatı, "Kararlar belli deniyor. Bu cübbeleri sırtımızı sıcak tutsun diye girmiyoruz. Narin Güran 8 yaşında. Kızını kaybetmiş bir baba var. Cansız bedeni internette paylaşıldı. Bunu nasıl paylaşabiliyorsun? Arif Güran Narin Güran’ın babası. Lütfen babanın adalet arayışını çok görmeyin" dedi.
Arif Güran'ın avukatının ardından Diyarbakır Barosu Başkanı Abdülkadir Güleç söz aldı. Güleç'in konuşmasının ardından kısa bir ara verildi. Aranın ardından Mahkeme Başkanı kararın bugün çıkmasının zor olduğunu söyledi.
Ardından Diyarbakır Barosu'ndan bir avukat, "Tavşantepe diye bir köyün varlığından haberdar değildim. Güran ailesini bilmiyorum. Burada bir kin nefret yok. Adalet için buradayız" dedi.
"EN ÇOK TARTIŞMAMIZ GEREKEN ŞEY ŞU"
Mütalaaya ilişkin konuşan eski Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren şunları söyledi:
"Bu duruşma, hukuk tarihinde önemi bir duruşma.
Bu dosyada en çok tartışmamız gereken şey şu: Ben avukatlık hayatım boyunca, delillerin sosyal medya ve TV programlarında tartışıldığına tanık olmadım.
Peki Diyarbakır Barosu bunu hiç yapmadı mı? Yaptık. Zaman zaman kamuoyunda açıklamalarda bulunduk. Ama taraflara ilişkin bir suçlama yöneltmedik.
Sosyal medyaya tweet atayım, TV programlarına çıkayım diye düşünüp mahkeme heyetinin bir karar vereceğini beklemedik. Yargı bu değil.
Diyarbakır Barosu üzerinden bu davayla ilgili algı oluşturmaya çalışıldı. Güran ailesini hiç tanımıyorum. Ama Diyarbakır Barosu’nun bir hafızası ve tecrübesi var.
Bu cinayetlerden edindiğimiz tecrübe şu: Lütfen aileyle ve köyle hiçbir temas kurmayın. Neden bunu anlatıyorum? Çünkü bu cinayetlerde, maalesef ailelerin kendi sosyal çevrelerinde zaman zaman şüpheli ya da sanık olarak ceza aldıklarını biliyoruz.
Televizyonlara çıkıp hala Diyarbakır Barosu’na etiket yapıştırmak isteyenler oluyor. Bir kez daha anlatıyorum: 14 Eylül’de bana geldiler. Ben de sadece baroda görüşebiliriz dedim. Geldikleri zaman dört kişi geldi. Biri dosya şüphelisi, yani tahliye olan.
Geldikleri zaman dört saat görüştük. Meslektaşlarıma, Baro Başkanlığı yapmanın nezaketiyle bir şey söylemedim. Bana sitem ettikleri konu şuydu: 'Biz dava dosyasına avukat bulamıyoruz' demişlerdi.
Konuştuğumuz ana husus, avukat bulamamaları ile ilgiliydi. Aileden 20 küsür şüpheli vardı. Avukatların milyonlar istediğini söylediler. Konu bir şekilde buradan çıktı. "
"İŞKENCE İDDİALARINA TALEP OLURSA GEREKEN YAPILIR"
"Arif Bey, biz asla aileyi şeytanlaştırmak gibi bir tutum içerisinde olmadık. 14 Eylül Cuma günü aradılar, 15 Eylül Pazar günü baroyu açtık ve görüştük. 'Çocuklarımız okula gidemiyor' dediler. Kim buna sessiz kalabilir? O çocukların Narin’den farkı nedir?
Gerçekten mağduriyet ifade edildi. Ben de kendilerinden rica da bulundum. 'Kamuoyunda bir algı oluştu, ama ben buna sebep vermedim. Kendinizi sorgulamanız gerek' dedim. 'Lütfen biliyorsanız söyleyin' dedim.
Şebnem Korur Fincancı, saygı duyduğum birisi, 'Diyarbakır Barosu işkence için gereğini yapmalıydı' demiş. Size bir telkinde bulunmadılarsa, ben o suç duyurusunu nasıl yapayım?
Aile bize gelir ve 'Cezaevinde kötü muamele gördük' der. Ancak bize bu konuda soruşturma ya da suç duyurusu yapmamız konusunda herhangi bir talepte bulunmayacaklarını ifade ettiler.
Cezaevinde akrabalarına işkence yapıldığını söylediler. 'Tamam, kolluk aşamasında anlatırız ama bu cezaevinde çok zor' dediler. Enes’in cezaevinden götürüldüğünü, kendisine işkence edildiğini, dişlerinin çekildiğini iddia ettiler.
Şunu da iddia etmiyorum: 'İşkence yoktur' gibi bir şey söylemiyorum, hukukçuyum.
17 Eylül’de şunu söyledim: 'Cezaevinde böyle bir iddia varsa, İnsan Hakları Merkezimiz ile bu sürece dahil olacağız. Ama özel avukatlarınız var.' dedik. Avukatları da bize geri dönüş yapmadı.
Diyarbakır Barosu, eğer işkence iddiasına dair mağdur veya yakınlarından bir talep olursa gereğini yapar"
"BU SEBEPLE BENİ AZLETTİLER"
"Baran Güran ile 24 Eylül’de yine görüştük. Dertlendi. Şimdi meslektaşlarıma soruyorum: 16, 23, 24 Eylül’de görüştük. Peki beni neden azlettiler, biliyor musunuz?
24 Ekim’de. Hukukçu olarak çıktığım tek program, Armağan Çağlayan’ın programıydı. O programda, 'Maalesef bu dosyada küçük çocukların da alet edildiğini' söyledim. İşte bu sebepten dolayı beni azlettiler.
Arif Güran bana saatler önce bile Kürtçe 'Bu zulüm nedir?' dedi. Ama bu benim istediğim bir şey değildi."
SALİM GÜRAN'IN HESABINDAN ÇIKAN 580 LİRA MESELESİ
"Bir fatura sunuldu sosyal medyada. Aslında bir çizelge. Salim Güran’ın cinayet saatinde iki ödeme yaptığı söylendi. Bu MASAK raporunu göstereyim: 580 TL’lik iki işlem gerçekleştirilmiş. Kamuoyu bunları 'havale' diye tartıştı.
Sayın Başkan, 15.19’da gerçekleşen havale işlemi sistemsel bir havale işlemi. Türkiye Ekonomik Bankası’ndan, yani telefona girmeden yapılan bir işlem.
Peki, 15.28’de bir fatura neden ödeniyor? Salim Güran’ın sistemsel olarak işlemi, hesabı 0 bakiye olduğu için -580 TL olarak tekrar işlem yapıyor.
Peki, Salim Güran burada neden ödüyor? Günlerce arkadaşlarımla bunu yorumlamaya çalıştım. Sistemsel olduğunu nereden biliyorum? Salim Güran’ın HTS kayıtlarına bakalım.
Saat 15.19’dan önceki Salim Güran’ın GPS kaydına bakalım. 15.16’da Salim Güran’ın telefonu bir bankacılık işlemi yapsaydı, telefonundan herhangi bir internet kaydı bulunmuyor. Yani herhangi bir havale işlemi gerçekleştirmemiş.
Salim Güran’ın yakın zamanda, bir hafta önce mahkemenize sunulan telefon verilerine göre—yani şu telefona bir işlem yapıldığında hangi saniyede hangi uygulamanın öne çıktığını görebiliyorsunuz—bu işlemler incelenmiş.
İkinci havale işlemi ise 15.28’de gerçekleşiyor. Bu sırada, tam o saniyelerde 71 saniyelik bir GPS bağlantısı bulunuyor. Birden fazla işlem için bağlanmış, telefonun birçok arka uygulaması sisteme bağlanmış.
Ben Onur Bey’in yerinde olsam, telefonun imajından bu mesajı alırdım. Lütfen yanlış anlamayın.
Salim Güran’a ait telefonun ödeme günü, ayın 21’i. Peki, Salim Güran o an resmî bir işlem yapma ihtiyacı mı hissetti?
Meslektaşım şunu söyledi: Salim Güran’ın telefonda inanılmaz bir veri akışı var. Bu durumda, 'Telefonda temizlik mi yapılıyor?' diye şüphe duyarım. "
"SALİM GÜRAN'IN ARACI DEĞİL"
"Şimdi gelelim, yine sosyal medya üzerinden yayınlanan bir videoya.
Ruhi Kaya’nın video kaydını açar mısınız? O beyaz araç bu. 15.41’de geçiyor. Onur Bey’in gösterdiği saate göre, bu araç 15.41’de oradan geçiyor. Ancak bu araç Salim Güran’ın aracı değil. Baz verisini çürütmek üzere bir video paylaşıldı.
Ulusal Kriminal de Onur Bey’in düştüğü hataya düşmüş. Ulusal Kriminal, 15.34 diyor, ancak 6 dakika ileri alınca durum değişiyor. Önceki araç bir traktör. Ruhi Kaya, kamera görüntülerinden geçiyor ve oradan 1 dakika sonra gelen bir otomobil var.
Bunu niye anlatıyorum? Herkes şu hataya düştü: Nevzat’ın aracının yukarıdan aşağıya indiğini göremiyoruz. Ama iddiası doğruysa, Salim’in aracının geldiğini görebiliriz. Ancak göremeyeceğimiz bir yol da var.
Eğer bu adımsayar, tespit ettiğiniz gibi doğruysa, kız çocukları iş yapıyor, alışveriş yapıyor, hatta çocukları ödeme için kendisini çağırıyor ve kendisi gidiyor. Ben mutfakta iki kez dolandım, 45 adım oldu.
19.00-20.00 arasındaki 2 bin küsurluk adım. Narin’in kaybolma haberini alıyor. Asıl kritik soru şu: Narin kaybolduktan sonra 20.00-24.00 arası adımlarını saydığınızda, camiye gitmek, okula gitmek gibi bir hareketlilik var mı?
Yani neyi ifade etmek istiyorum: Bu olay örgüsüyle örtüşmeyen bir telefondaki uygulama var.
Şimdi saat 16.10’da Arif’in evinin önünden ayrılış anını göstereyim. Salim’in aracı, 16.18’de köyde.
Şimdi bana 'Bu nokta araba mı?' demeyin. 16.13’te burada, kavşakta şu an devam ediyor. Ruhi Kaya’nın tabelasına geçiyoruz. 16.10’da Arif’in evinden ayrılıyor. "
Baz verisi hepimizin önünde."
"SİZE ÇOK ÖNEMLİ SES KAYDI DİNLETECEĞİM"
"Salim Güran’ın geri getirilen WhatsApp görüşmeleri dosyada var. 22 Ağustos’tan itibaren telefonundaki ses kaydı kapatılıyor. 23 Ağustos’ta ise geriye dönük arama kayıtları siliniyor. Hepsinin bir sebebi var. Şunu sormak istiyorum: İlk bize şunu söyledi. Tanımlaması neydi?"
Mahkeme Başkanı: "Eskort."
Nahit Eren: "Eskort ile görüştüm dedi. Peki, biraz sonra gözaltına alınma riskim varsa ben kayıtları silerim. Narin’in kaybolması ile bağın yoksa neden sildin?
Dosyamızın ilk şüphelisi Muhammet Kaya’dır. 22 Ağustos’ta o meşhur terlik nedeniyle bir şüpheli oluştu. 25’inde Enes gözaltına alındı. Enes İstanbul’a götürüldü. Ben de sordum.
Asıl kritik mesele şu: Ben hala bulamadım. 15.40 gibi bir telefon ile görüşmesi var. Kim olduğunu bilmiyoruz. Bunun dışındaki tüm kişileri tespit ettik. En son şüphelendiğim şey ise 19.36’da bir WhatsApp görüşmesi ve 19.45’te telefon üzerinden yapılan bir görüşme.
Eğer bu telefonda ses kaydı varsa açık. Birazdan size çok önemli birkaç kaydı dinleteceğim."
"BİZ DUYMAYALIM DA KİM ŞÜPHE DUYSUN"
"Bizim, Enes’in telefonunun kapanmasının gerekçesini oluşturmamız lazım. Osman Güran dosyada hiçbir zaman şüpheli olmadı. Şüphe uyandırmak adına konuşmuyorum.
Diyarbakır’da merkezde kafede çalışan Osman, bize diyor ki: 'Ben saat 19.50’de duydum.' Narin’in kaybolduğu biliniyor. Anne Osman ile görüşüyor ama bize, 'Ben işteyken haber aldım' diyor.
Peki, Osman önümüze bir daha nerede çıkıyor? Baba Arif Güran anlatıyor: O gece, oğlunun telefonu paramparça, olaydan duyduğu üzüntüden dolayı.
Ancak 19.27’de Osman Güran, Arif Güran’a bir mesaj atıyor ve bu mesaj siliniyor. Ve bu mesaj o gece siliniyor.
Sonra Osman diyor ki, 'Ekran desenini unuttum.' Güran ailesi, bize bu algının izahını yapsın. Biri bana bunu izah etsin. Biz şüphe duymayalım da kim duysun"
"14 GÖRÜŞME KAYDI VAR"
"Enes’in telefonu ertesi sabah açılıyor. Sabahın 5’inde hareketlilik başlıyor. Baran Güran, Enes’i 05.32’de arıyor. Yaklaşık 14 görüşme kaydı var.
Hukukçuyum ve bu durumu yorumluyorum."
"ŞAHİNGÖZ GÖRÜNTÜLERİ İNCELENSEYDİ..."
"Hiç magazinleştirmedim. Kimse bizden bu konuda bir cümle duyamaz. Komutan, net bir şekilde Salim’e soruyor. Salim, 'Vallahi bilmiyorum, komutanım' diyor. 'Kuran kursundan geliyor' diyor.
Eğer 15.11’den sonra evine giderken kaybolduğunu biliyorsak, komutan da biliyor. Şakir Başçavuş izinde. Başka bir komutana Salim Güran, '15.00-15.30’da kayboldu' diyor.
Arif Bey’in bahsettiği Dara-2’ye gidiyorlar, ama 18.00’den sonrasını izliyorlar. Niçin? Kolluğu savunmak adına değil ama siz nasıl o verilen saate göre izleme yapmazsınız? İzlemiyorlar.
Eğer Dara-2’ye o saatler izlenseydi ve Şahingöz görüntüleri incelenseydi..."
"NEVZAT CİNSEL İSTİSMARDA MI BULUNDU BİLEMEYİZ"
İlk celsede ısrarlı şekilde Nevzat’a şunu sordum. Çanta neredeydi? dedim daha önce “kapalıydı” dedi. Ben de soruyorum, eleştirebilirler. PSA hangi numunelerden çıktı? Vajen dış kilot iç yüz. Nereden çıktı? Narin’in çantasından! Özür dilerim burada Enes ve annesi var. Rapor şunu söylüyor, cinsel istismarı tespit edemem diyor. Yazma ve etek çantanın içerisinde ise vajen 2 de yok, kilot ön yüzde de yok, dış yüzeyde var. PSA testi nasıl yapılır? Şu şekilde kartla. Olay örgüsünde şunu oturtamıyorum, Cinsel ilişki sırasındaki şahıslardan bunlara geçtiyse… Ve ben şunu anlıyorum, o zaman bu eşyalara biri temas etti. Anneden de bulamış olabilir bilemeyiz? Nevzat cinsel istismarda mı bulundu? Bilemeyiz.
DURUŞMA ERTELENDİ
Narin Güran'ın faillerinin yargılandığı davada karar duruşması yarın devam edecek.