Gazeteci-yazar Murat Yetkin, Ankara siyaset kulislerinde hem AKP-MHP ittifakı hem de muhalefetteki CHP-İYİ Parti ittifakı cephelerinde ikişer senaryo konuşulduğunu yazdı. Yetkin, söz konusu senaryolara değinirken, "Şimdi Bülent Arınç günah keçisi yapılarak fırtına atlatılmış görünüyor ama sıranın kimde olacağı meçhul" ifadesini kullandı.
Murat Yetkin, Ankara siyaset kulislerinde hem AKP-MHP ittifakı hem de muhalefetteki CHP-İYİ Parti ittifakı cephelerinde ikişer senaryo konuşulduğunu yazdı.
Söz konusu senaryolara değinen Yetkin, AKP'de iki rahatsızlık olduğuna dikkat çekti. Yetkin, "Albayrak AK Parti tabanında dile getirilemeyen rahatsızlıkların başında geliyordu; aile üyesiydi. Bir başka rahatsızlık da MHP lideri Devlet Bahçeli’nin artık sadece hükümet işlerine değil, AK Parti işlerine de karışmaya başlaması. Şimdi Bülent Arınç günah keçisi yapılarak fırtına atlatılmış görünüyor ama sıranın kimde olacağı meçhul" görüşünü dile getirdi.
Yetkin yazısında şunları dile getirdi:
İktidar cephesinde iki senaryo
Albayrak AK Parti tabanında dile getirilemeyen rahatsızlıkların başında geliyordu; aile üyesiydi.
Bir başka rahatsızlık da MHP lideri Devlet Bahçeli’nin artık sadece hükümet işlerine değil, AK Parti işlerine de karışmaya başlaması. Şimdi Bülent Arınç günah keçisi yapılarak fırtına atlatılmış görünüyor ama sıranın kimde olacağı meçhul.
Cumhur İttifakı cephesindeki birinci senaryo, Erdoğan’ın Bahçeli ile devam etmesi. Bu senaryoyla AK Parti içindeki rahatsızlık ara sıra ses yükseltilip fıkradaki gibi “kuzu değiştirilerek” 2023 seçimi bulunmaya çalışılır. O aşamadaki hamle ise 2023 seçiminin hemen öncesinde erken seçim kararı ilanıyla Erdoğan’ın bir kez daha aday olabilmesinin yolunun açılması olabilir. Bu senaryo ile köklü reformlar değil ancak Bahçeli’nin iznini alan idari ve ekonomik düzenlemeler yapılabilir.
İkinci senaryo Erdoğan’ın Bahçeli ile devam etmemesi. Bu durumda Cumhurbaşkanlığını koruması hala mümkün ama başka partilerle uzlaşma yoluyla gidilecek bir Anayasa değişikliği üzerinden. Hem Meclis’in ve yargının güçlendirilmesi hem de Erdoğan’ın cumhurbaşkanı kalması uzlaşmayla mümkün. Ve sadece İYİ Parti’nin yetmeyeceği de açık.
Muhalefet cephesinde iki senaryo
Hem CHP hem İYİ parti bünyesinde benzer senaryo belirginleşiyor. Birinci grupta iktidarı erken seçime zorlayalım diyenler var. İkinci grupta da erken seçimin gerçekçi olmadığını düşünüp Erdoğan ve AK Parti’yle uzlaşmaya gidilerek parlamentonun güçlendirilebileceğini düşünenler.
Şu anda ağırlık sesi daha çok ve keskin çıkan ilk grupta. Bunlar kamuoyu yoklamalarında AK Parti ve MHP oylarının düşüşte olduğunu öne çıkarıyor, “şimdi değilse ne zaman” diyor. Oysa aynı yoklamalarda CHP ve İYİ Parti oylarında da artış görünmüyor. Oy oranını 2018 seçimine göre -artırmasa da- koruyan tek parti HDP gibi görünüyor.
İkinci grupta yer alanların hem CHP hem İYİ Parti içinde en büyük zorluğu “Erdoğan işbirlikçiliği” ile suçlanmaları riski. Böyle bir uzlaşmayla Erdoğan başta kalsa dahi Meclis’in ve yargının güçlenmesine yol açılması ihtimali ise bu senaryonun güçlü yanı.
Bütün senaryoların kilit noktasında ise aynı olgu bulunuyor:
Bahçeli iktidara ortak olmak için Erdoğan’la iş birliğine mecbur ama Erdoğan iktidarını sürdürmek için Bahçeli’ye mecbur değil.
YAZININ TAMAMI