CHP’deki ‘değişim’ tartışmalarına ilişkin konuşan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, “Değişimden kasıt zihniyet değişimi ise, tüzük değişimi ise bunu anlamlı bulurum” dedi. İnce, genel başkanı, cumhurbaşkanı adayını üyelerin seçtiği bir değişim gerçekleştiği takdirde CHP’ye dönüş olabileceğinin sinyalini verdi.

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce çarpıcı açıklamalarda bulundu. T24’ten Cansu Çamlıbel’e konuşan İnce, “Bugün ‘Muharrem İnce haklıymış’ diyeceklerine keşke o zaman ‘Muharrem İnce haklıymış’ deselerdi. Yani ben deneyimli bir siyasetçiyim. Görüyorum ben durumu. Yüzde 60 ile kazanmaktan bahsediyorlardı. Oysa ben sokağa çıktığımda bunun böyle olmadığını görüyordum” ifadelerini kullandı.

“BENİ DİNLESELERDİ SEÇİMİ KAZANMIŞLARDI”

“Suçlu suçsuz ayırmaksızın KHK’lıların tümünü alacağım dersen, FETÖ ile yakın işbirliğine girersen, HDP ile yaptığın pazarlığın ne olduğu bilinmezse, Rusya-Ukrayna savaşında açık olarak Ukrayna'dan yana tavır koyarsan, bütün bunlar insanların kafasında soru işareti yaratır” diyen İnce halkın neden sığınmacılar meselesinin kontrolden çıkmasının sebebi olan AKP iktidarının devamı için oy kullandığı sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Bu konuda Altılı Masa içerisinde herkes aynı şeyi söylemedi ki. Biri ‘göndermeyeceğiz’ dedi, öteki ‘göndereceğiz’ dedi. Biri ‘Anayasanın ilk dört maddesini tartışacağız’ dedi, öbürü ‘tartışmayız’ dedi. Biri ‘kamulaştıracağız’ dedi, öteki “özelleştireceğiz” dedi. Kafa karışıklığı yarattığınız zaman bunun içinden çıkamazsınız. Kafa karışıklığı, o çok seslilik aslında insanlara güven vermez. Bakın, ben şöyle bir şey önermiştim, ‘Yedi cumhurbaşkanı yardımcısı olmaz. Bu doğru değil. Bir tek cumhurbaşkanı yardımcısı olsun, o daMeral Akşener olsun. Çünkü İYİ Parti muhalefetteki en büyük ikinci parti. Ben hiçbir şey istemiyorum. Cumhurbaşkanı yardımcılığı da istemiyorum, bakanlık da istemiyorum, size destek vereceğim.’ Bunlar beni dinlemiş olsalardı bugün seçimi kazanmışlardı.”

Sosyal medya hesabından yayınladığı “Kemal Kılıçdaroğlu'na rakip olma cesareti gösteremeyen değişimciler, Tayyip Erdoğan'ı değiştiremez. Erdoğan'ı ben göndereceğim!” paylaşımına ilişkin konuşan İnce, “Sizce kimse kurultayda Kılıçdaroğlu’na karşı rakip olma cesareti gösteremeyecek mi?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Değişim isteğini anlarım fakat bu değişim kişilerin değişmesinden ibaretse, yeni gelen kişi de çok kısa sürede “eski” olacaktır. Yani yeninin eskimesi kolaylaşacaktır. Değişimden kasıt zihniyet değişimi ise, tüzük değişimi ise bunu anlamlı bulurum. Fakat değişim isteyen arkadaşlardan şöyle bir şey duymadım ben; Partinin genel başkanını üyeler seçsin, partinin cumhurbaşkanı adayını üyeler seçsin, milletvekilleri, ön seçimde gelsin. Böyle bir şey duymadım. “Sen git, ben geleyim.” Bu değişim değil ki! Siyaset bir cesaret işidir. Eğer bir değişim talebiniz varsa, köklü bir değişiklik talebinde bulunacaksınız, genel başkanı üyeler seçecek, cumhurbaşkanı adayını üyeler seçecek, milletvekillerini üyeler seçecek. Kendi partinizde demokrasi istemeden, Türkiye'de demokrasi isteyemezsiniz. Mesela Memleket Partisi’nde öyle, üyeler seçiyor Genel Başkanı. Ha bugün için üye sayımız az olabilir ama bu bir duruştur. Biz bunu savunuyoruz.

Siyaset kapalı kapılar ardında yapılan planlarla hesaplarla yapılmaz. Cesaret işidir. İkircikli tavırları seçmen sevmez, net duruşu sever. Yapılan açıklamalara bakıyorsunuz sürekli bir arka plan hesabı var, “onu istersem bu elimden gider” düşüncesi ile bir ileri iki geri adımlar, söylemler. Siyaset bu kadar hesabı kitabı pazarlığı kaldırmaz. Sizce Kılıçdaroğlu’na karşı aday olmak cesaret isteyen bir şey midir? Hem de şimdi?

CHP’YE DÖNÜŞ: NEDEN OLMASIN?

İnce “Tüzüğün değiştiği ve üyelerin karar süreçlerinde etkili olduğu bir CHP senaryosu sizin için “CHP’ye dönüş senaryosu” olabilir mi?” sorusuna ise “Ülkenin siyasetini CHP içindeki çekişmelere hapsedersek bir yere varamayız. 'Ülkemiz için ne yapmalı?' sorusunun cevabını iyi niyetli herkesle aramaya çalışacağız. “Ülkede ne olursa benim için en iyisi olur?”un cevabını değil 'Ülke için neyin en iyi olduğu?'nun cevabını arayacağız. Bu arayışın sonunda siyasetten çekilmem gerektiğini görürsem çekilirim ya da aklınıza gelen herhangi başka bir fedakârlık için tereddüt etmem” yanıtını verdi.

CHP’de bahsettiği şekilde bir değişim olması durumunda dönüş olabileceğinin sinyalini veren İnce, “Neden olmasın? O zaman orası Memleket Partisi'ne benzer zaten. Ben niye ayrılayım oradan?” dedi.

Ayrıca İnce’ye sorulan dikkat çekici sorular ve yanıtları şöyle:

“BEN MÜSLÜMANIM KOLUMUN ALTINDA KILLA GEZMEM”

- Farkındayım mayıs ayına geri dönmek istemiyorsunuz, cumhurbaşkanı adaylığınızı çektiğiniz o döneme… Aslında burada anlattıklarınızla "çekilmek zorunda bırakıldım" diyorsunuz. Sağlık sorunları da yaşadınız. Hassas konular ama sormazsam görevimi tam yapmış olmayacağım. AKP'li birinden size 10 milyon bağış yapıldığı iddiası mesela sosyal medyada dolaştırıldı. O dönem çok üzüldünüz, değil mi?

Siz üzülmez misiniz? Tabii ki üzülürüm. Bakın şimdi bir dekont koymuşlar sosyal medyaya. 10 milyon dolarlık dekont, üzerinde bir IBAN numarası da var. Bir avukat, bir baro başkanı alıyor bunu paylaşıyor. Avukatsın bir araştırsana o IBAN numarasını, çıkacak mı Muharrem İnce karşına? Baksa görecek sahte olduğunu. Sonra İsrail'deki bir porno sitesinden seks kaseti almışlar, benim yüzümü yapıştırmışlar. Koltuğunun altında bir karış kıl. Ben Müslümanım bir kere, kolumun altında kılla gezmem. Kafamı üzerine yapıştırdıkları adamın kolunda bir de saat var. Bakın olayı anlatayım size.

Medya başlık atıyor "Muharrem İnce'ye kaset komplosu" diye. Bu doğru bir yaklaşım değil. Gerçekte bir kaset olur, o kaseti yayınlarsan o kaset komplosudur. Burada kaset yok! Yani bunların hepsini, bu sahte dekontları, sahte kasetleri, hepsini FETÖ'cüler yaptı ama yayan sadece FETÖ'cüler değil.

“EŞİMİ ÇAĞIRDIM ‘BAK PORNOM ÇIKMIŞ’ DEDİM”

- Ben bunların gerçek olanının da olmayanın da siyaseten tartışılmasına ilkesel olarak karşıyım, onu demek istedim. "Yapanla yapmayan bir" demek istemedim. Siz olayı anlatmak isterseniz buyurun lütfen. 

Bir milletvekili adayımız, eşim ve ben Antalya'ya gideceğiz. Milletvekili adayımız telaşla beni aradı. Eşimden uzaklaşmamı rica etti. Bir porno haberi olduğunu söyledi ve görüntüyü bana gönderdi. Şöyle bakar bakmaz "bu ben değilim" dedi. "Nereden anladınız?" diye sordu. Birincisi kolunun altındaki kıllardan anladım, ikincisi de saatten. Ben saat takmam. Alyans takmak bile yük gelir bana. Eşim o sorada 20 metre kadar ötedeydi, hemen çağırdım yanıma ve dedim ki; "Bak porno kasetim çıkmış." Baktı ve hemen "Yok, bu sen değilsin" dedi. "Nereden anladın?" dedim. "Bir, saat takmazsın. İki, kolunun altında kıl olmaz" dedi. Ama işte bunu yaydılar.

- Sağlık sorunlarınız o dönemin stresiyle mi baş gösterdi?

Ya tansiyonum fırladı. Yani anama üzüldüm. Benim 80 yaşında anam var ve anamın haberi oldu bu iftiralardan. Anam 80 yaşında torunlarının fotoğraflarını görmek için akıllı telefon kullanmayı öğrendi, sosyal medya öğrendi. E tabii bunları gördü, "Oğlum sana neler diyorlar" dedi. Ona çok üzüldüm. Gelinimden utandım. Tamam, bir suçum yok, bir günahım yok. Ama o gencecik kadının bunları görmesi, duyması… "Kızım bak eşim önemli değil çünkü o bu tür şeyleri kaldırır, yani o iftira olduğunu biliyor zaten. Sen de üzülme" dedim. Eşim Muharrem İnce'nin eşi yıllardır alışkın bu tür şeylere. Ama diğer iki kadın için çok üzüldüm; anama ve gelinime.

https://tele1.com.tr/muharrem-ince-sessizligini-bozdu-905116/
Muhabir: Gizem Özlen