Muharrem İnce sessizliğini bozdu! Yerel seçimlerde yarışacak iki adayı açıkladı

Yayın tarihi: 29 Ağustos 2023 Salı 4:10 pm - Güncelleme: 29 Ağustos 2023 Salı 4:58 pm

Genel seçimlerin ardından bir süre sessiz kalmayı tercih eden Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, yerel seçimler öncesinde sessizliğini bozdu. İnce, “Önümüzdeki yerel seçimlerde Memleket Partisi olarak yarışacağız. Bunun kararını aldık” dedi. İnce, ayrıca partinin iki belediye başkan adayını açıkladı.

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Parti Meclisi ve il başkanları ile önümüzdeki yerel seçimlere ilişkin yapılan görüşmelerin ardından basın toplantısı düzenledi.

“YEREL SEÇİMLERDE YARIŞACAĞIZ”

Mayıs ayındaki genel seçimlerin ardından sessizliğe bürünen İnce, yerel seçimler öncesi sessizliğini bozdu. Kurmaylarıyla yaptığı görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklama yapan İnce, “Parti Meclisimizde, il başkanlarımızla önümüzdeki seçim sürecini değerlendirdik. Oy birliğiyle önümüzdeki yerel seçimlerde Memleket Partisi olarak yarışacağız. Bunun kararını aldık” dedi.

İKİ ADAYI AÇIKLADI

İnce, yerel seçimlerde Balıkesir’de Mahir Bakan’ın, Aydın’ın Nazilli ilçesinde ise Ali Çetinkaya’nın Memleket Partisi’nin adayı olduğunu söyledi.

İnce’nin açıklamasından öne çıkanlar şöyle:

*21 yıllık iktidar var. 21 yılın sonunda tarıma diz çöktürüldü. Bğdayın anavatını olmasına rağmen tahıl koridoruyla övünen, Ukrayna’dan buğday alan bir ülke Türkiye… Et yiyemeyen, süt içemeyen çocukların ülkesi Türkiye. Eğitimdeki nitelik yok edildi. Üniversiteler yüksek lise oldu. Lisedeyse limit, türev, integral öğrenmeden, inşaat mühendisliği kazanan, sonra da binaları yıkılan mühendislerimiz oldu. Türkiye’nin ekonomi ve terör sorunları hep vardı. Ama iki sorunu sadece Erdoğan yarattı. Bir sokaklardaki mülteci sorunu. İki barınma sorunu. Kiralar 30-40 bin lira. Ödenecek gibi değil. İnsanlar barınacak ev bulamıyor. Memurun ömür boyu ev sahibi olmaları artık bir hayal. Gelecekle ilgili plan yapamıyorlar. Emeklilerimiz açlık sınırının altında yaşıyor. Liyakat yerle bir edildi. İlkesizlik sıradan bir iş oldu. Dün Nas vardı bugün yok. Faizler arttı. İnsanlarımıza imar barışı vaadi verdiler, insanların paralarını aldılar. Hem paralarını, hem de insanların canını aldılar. Bilim insanları İstanbul depremi için bas bas bağırırken hiçbir önlem almadılar. Dolar 21 yılın sonund 30 liraya yaklaştı.

“ÜÇÜNCÜ BİR YOL GEREKLİ DEDİĞİMİZ İÇİN LİNÇ EDİLDİK”

*Türkiye bu kadar kötü yönetilirken, 3-4 ay önce bir seçim yaşadık. Sizleri bir geri döndürmek istiyorum. Kandil’den açıklamalar yapıldı. ‘Şu aday olursa destekleriz, şu olursa desteklemeyiz’ diye. Yani Kandil aday belirleme sürecinin ta göbeğindeydi. Mahkemeler bir başka adaya siyasi yasak getirdi. Mahkemeler de işin içindeydi. Büyük bir oyun vardı Türkiye üzerinde. Türkiye iki kutba ayrıştırıldı. Cumhur ve Millet İttifakı. Ne hikmetse ikisinin medyası hep yüzde 60’la kazanıyorlardı. Üçüncü bir yol önerenler haindi, bölücüydü. Biz bunun doğru olmadığını, yeni bir seçenek sunmak istediğimizi, ne sağdan ne soldan Atatürk’ün yolundan diyerek üçüncü bir yol gerekli dedik, linç edildik. ‘Yüzde 60’la kazanıyoruz, çekil aradan, Tayyip’in adamı’ dediler.

“BAMBAŞKA BİR DÜNYA ANLATTILAR”

*Biz gönüllülerimizin aidatlarıyla siyaset yapmaya çalışırken, milyon dolarlık dekontları FETÖ’cülerle birlikte paylaştılar. Bütün muhalif medya, yazarlar, sanatçılar, YouTuber’lar hayal aleminin içinde yüzüyordu. Kazanmışlar, Cumhuriyet’in son seçimi, başka seçim yok, yakalamışlar iktidarı, 60’lar 70’ler havada uçuyorlar… Böyle bir ortamda bambaşka bir dünya anlattılar insanlara. Anketler, ekranlar, gazeteler yalan söyledi.

“YÜZDE 1 OYU OLMAYAN PARTİLERE VEKİLLİK VERİLDİ”

*Siyasette ittifak yapılır elbet. Bazen zorunlu da olabilir. Ama ilke ittifakı olmalıdır, menfaat değil. ‘Sen beni Cumhurbaşkanı adayı yap, ben seni yardımcı yapayım. Ben ne olacağım, seni de yapacağım. Sen, seni de yapacağım. Sen MİT müsteşarı, 3 bakanlık vereyim, kesmezse 3 bakanlık daha verelim. Lafı mı olur canım bakanlık sayısını 45 çıkartıveririz’. Yüzde 1 oyu olmayan partilere, 38-39 vekillik verildi. İki büyükşehirin belediye başkanları ‘kazanıyoruz’ deyip, 3-4 ay kendi şehirlerine uğramamışlar. Cesaret edip ortaya çıkamamışlar, meydanlarda cumhurbaşkanı yardımcılığına soyunmuşlardır.

“ATATÜRKÇÜLER SADULLAH ERGİN’E OY VERDİ”

*Türkiye’deki Cumhuriyetçi, Atatürkçü seçmen ne yazık ki AKP seçmenine hep hakaret etti. Onları aşağıladı. Ama ben şimdi Cumhuriyetçi, Atatürkçü seçmene bir kez daha sesleniyorum: Yüzde 60’larla kazanacağız deyip Çankaya’da Sadullah Ergin’e oy verdiniz. İzmir’de liste başında ‘Kemalizm ırkçılıktır’ diyen Yüksel Taşkın’a oy verdiniz. Sizin verdiğini oylarla 38 eski AKP’li Meclis’e gitti. Ben sizi uyardım, bu milleti uyardım. Kritik oylamalarda bunların hepsi Erdoğan’ın yanına gider dedim. Kim Tayyip’in adamıymış şimdi iyi görün. Türkiye’de bu kadar mutfak yanarken en zor olan seçimi kaybetmekti. En zoru başardılar. En büyük Tayyipçi’nin kim olduğunu herhalde şimdi anlamışsınızdır.

“BABACAN’LA DAVUTOĞLU’NU ATIN BEN HİÇBİR ŞEY İSTEMEDEN SİZİ DESTEKLERİM DEDİM”

*Seçimin iki turlu olduğunu unuttular. Yalvardım, şahitlerim var. Memleket Partisi’ne, genel başkanına bu kadar iftira atarsanız, kırarsınız bu insanları ikinci turda oy vermezler dedim. Yapmayın dedim. Ben oy verdirecekmişim, onlar benim marabam mı? Onlar benim gönüldaşım. Partiye ziyarete geldiğinde de söyledim telefonda da söyledim. Hatta iyi geçinelim kardeş parti gibi görünelim, ikinci turda siz kalırsanız gönüllü çalışırız dedim. At Ali Babacan’la Davutoğlu’nu bunların oyu yok dedim. Bir tek Meral Akşener yardımcı olsun, ben hiçbir şey istemiyorum dedim. Destekleyeceğim dedim. Ama kabul görmedim. Şimdi Ali Babacan seçildiği partiye hakaret ediyor. Koskoca ana muhalefet partisinin düşürüldüğü duruma bakın.

“GELİN BİR İTTİFAK KURALIM”

*Memleket Partisi olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Genel başkanını, adayını, üyelerin seçtiği bir siyasi ittifak olmalı. Zihniyet değişmediği sürece, yeni gelen kişi de yeni diktatör olur. Sadece iki genel başkanının bakanlık paylaşımı yapılan bir protokol olmamalıdır. Türkiye’de siyasi partiler kanunun demokratikleşmesini öneriyoruz. Bunu iktidar asla yapmaz. O zaman bütün muhalefet bileşenlerine sesleniyorum. Üyelerin söz sahibi olduğu bir ittifak. Bir ittifak kuralım tüzüğü değiştirelim. Bunu yaparsak Türkiye’yi ayağa kaldırırız.

Muharrem İnce’ye Akbelen’de protesto!