Mide spazmı ve hazımsızlık gizli kalp işareti olabilir mi?

Yayın tarihi: 28 Eylül 2023 Perşembe 12:01 pm - Güncelleme: 28 Eylül 2023 Perşembe 12:08 pm

Mide spazmı ve hazımsızlık genellikle hafife alınan sorunlar gibi görünse de, bu belirtiler bazen gizli bir kalp sorununu işaret edebilir. Peki mide spazmı ve hazımsızlığın kalp ile ilgisi nedir? Gizli kalp nedir? Gizli kalbin belirtileri nedir? Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Müslüm Şahin uyarılarda bulundu. İşte ayrıntılar…

Mide spazmı ve hazımsızlık, sindirim sistemiyle ilgili sorunlara işaret eden yaygın semptomlardır. Ancak, bu belirtiler bazen kalp sağlığı ile bağlantılı olabilir. VM Medical Park Pendik Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Müslüm Şahin, 29 Eylül Dünya Kalp Günü nedeniyle uyarılarda bulundu.

GİZLİ KALP NEDİR?

Prof. Dr. Şahin, “Kalp damar tıkanıklığında çoğunlukla belirli semptomlar oluşur. Ancak bazen koroner damar darlık/tıkanıklığı olmasına rağmen, semptom olmayabilir veya alarm oluşturacak şiddette olmayabilir. Buna ‘sessiz iskemi’ veya halk arasında ‘gizli kalp’ denir. Sessiz iskemi, kalp damar tıkanıklıklarının yaklaşık yüzde 20’sini oluşturmaktadır. Bu hastalarda oluşan kalp krizlerinin neredeyse yüzde 45’i sessiz olmaktadır.” ifadelerini kullandı.

GİZLİ KALP BELİRTİLERİ NEDİR?

Yorgunluk, nefes darlığı, mide yanması ve hazımsızlık gibi gizli kalp belirtileri ciddiye alınmadığında kalp krizi riskinin doğabileceğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Müslüm Şahin, “Yorgunluk, nefes darlığı, mide yanması, hazımsızlık, kol, boyun ve çenede kas ağrısını andıran ağrılar, terleme ve baş dönmesi gibi atipik vasıfta ve önemsiz gibi görünen şikayetlerin sessiz iskemi veya gizli kalp hastalığına işaret edebileceği akılda bulundurulmalıdır. Bu şikayetler görüldüğünde acilen hekime başvurulmalıdır” dedi.

MİDE SPAZMI VE KALP KRİZİ BENZERE BELİRTİLER GÖSTEREBİLİR

Aslında bu kişilerde yorgunluk, nefes darlığı, mide yanması ve hazımsızlık gibi belirsiz belirtiler ortaya çıkmaktadır. Ancak hastalar çok baskın ve tipik olmayan bu belirtileri görmezden gelir, diğer sağlık sorunlarıyla karıştırabilir veya kendi kendilerine tedavi etmeye çalışırlar. Hastalar daha sonra nefes darlığı ve yorgunluk gibi uzamış belirtiler nedeniyle sağlık kontrolüne gittiklerinde hasar çoktan oluşmuş olur. Bazıları ise hekime başvuramadan ani kalp krizleri ile hayatını kaybetmektedir. Bu yüzden kol, boyun veya çenede bıçak gibi saplanan bir ağrı, nefes darlığı, terleme, yorgunluk, hazımsızlık veya baş dönmesinin sessiz veya gizli kalp hastalığına işaret edebileceği akılda bulundurularak acilen hekime başvurulmalıdır.”

Kalp krizinin belirtileri nelerdir?

EN SIK KİMLERDE GÖRÜLÜYOR?

Toplumda en sık görülen kalp hastalıkları arasında birinci sırada koroner arter hastalıklarının geldiğini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Şahin, daha sonra ise sırasıyla kalp yetersizliği, aritmiler, kalp kapak hastalıkları ve hipertansiyonun diğer sık görülen kalp rahatsızlıkları olarak sıralamada yer aldığını işaret etti.

KİMLER RİSK ALTINDA?

45 yaşın üzerindeki erkekler, 55 yaşın üzerindeki kadınlar, sigara kullananlar, aşırı alkol tüketenler, yüksek kolesterol ve tansiyona sahip olanlar, şeker hastalığı olanlar, kilolu kişiler, sağlıksız beslenenler ve yeterli fiziksel aktiviteye sahip olmayanlar kalp hastalıkları açısından risk grubunda olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şahin, genetik yatkınlığı olan kişilerin de bu grupta yer aldığını belirtti.

NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?

Prof. Dr. Şahin, kalp sağlığını korumak için beslenme önerilerinde bulundu:

“Hayvansal besinlerden çok bitkisel kaynaklı besinler tercih edilmeli. Zeytinyağı gibi bitkisel yağlar tercih edilmeli. Doymuş yağ asitleri (tereyağı) ve trans yağ asitlerinden (margarin, kızartmalarda ve bazı unlu mamullerde kullanılan yağlar) uzak durulmalı. Kırmızı et tüketimi azaltılmalı. Haftalık maksimum 350-500 gram ile sınırlandırılmalı. İşlenmiş etler minimize edilmeli. Haftada 1-2 kez balık tüketilmeli. Yağlı balıklar (somon ve ton balığı) tercih edilmeli. Günlük tuz miktarı 5 gramı aşmamalı. Her gün 30-45 gram lif tüketilmeli. Günlük 200 gramdan fazla sebze (domates, ıspanak ve diğer koyu yeşil yapraklı sebzeler) ve 200 gramı geçmeyecek kadar meyve (yüksek lif içeriği olan portakal, yaban mersini, kiraz antioksidan özellikleri ile damar koruyucu etki gösterirler) ara öğünlerde tüketilmeli. Günde 30 gram çiğ ve tuzsuz fındık, badem ve ceviz tüketilmeli. Alkol tüketimi azaltılmalı. Meyve suları ve şekerle tatlandırılmış içeceklerden uzak durulmalı. Haftada 150-300 dakikalık orta düzeyli aerobik fiziksel aktivitede bulunulmalı. Uygun diyet ve egzersizle ideal kiloya ulaşmalı ve korunmalıdır.”

Sağlık çalışanı mobbing yüzünden kalp krizi geçirdi iddiası!