Haber

Meral Akşener: Millet İttifakı'nın adayı Türkiye'nin 13'üncü Cumhurbaşkanı olacak

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Akşener, "Millet İttifakı'nın adayı yani Türkiye'nin 13'üncü Cumhurbaşkanı seçilecek kişi" dedi.

Sayıştay raporlarını hatırlatan Akşener, "AK Parti hükümeti ve ucube sistemi sağ olsun bu seneki raporlarda da yolsuzluk ve israf hız kesmemiş" dedi. Sayıştay raporlarından örnekler veren Akşener, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı da "İsraf ve yolsuzluk bataklığına batmış bürokratların ilham kaynağı bizzat sensin" ifadeleriyle eleştirdi.

Akşener'in satırbaşları şöyle:

'NEREDE KALMIŞTIK?'

"İYİ Parti olarak bu yılda, bu kutlu çatının altında Milletimizin gür sesi olmaya, dertlere derman olmaya devam edeceğiz. Yeni yasama yılında da doğru bildiğimizden şaşmayacağız, yanlıştan sözümüzü sakınmayacağız. Milletimizi yalandan, dolandan, talandan koruyacak, devletimizi de satıp savanlardan kollayacağız. O sandık geldiğinde aynı söz verdiğimiz gibi Türkiye'yi milletin evinde, milletimizle birlikte yöneteceğiz.

'İKTİDAR İÇİN YOLUN SONU GÖZÜKÜYOR'

İktidar için artık yolun sonu gözüküyor. Mızrak artık çuvala sığmıyor. 3Y'yi yok etmek için iktidara gelen sayın Erdoğan'ın yoksulluğu yöneten, yasakları normalleştiren, yolsuzluğun da üstünü örten yönetim anlayışı artık gün gibi önümüzde duruyor.

SAYIŞTAY'IN RAPORLARI

Geçtiğimiz günlerde Sayıştay denetim raporlarını açıkladı. Bu seneki raporlarda da yolsuzluk ve israf hız kesmemiş. Sayıştay'ın Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın raporuna göre Avrasya Köprüsü geçişlerinde kur hesabını yanlış yapmış. Geçiş garantisini de yanlış hesaplamış. Tünelden garanti edilen 25 milyon araç yerine yalnızca 12 milyon araç geçmiş. Pek düşünceli arkadaşlar ihale sahibi şirkete 494.2 milyon lira ödemesi yapsın, millet ağlasın, yandaş gülsün diye. Beceriksizliğin faturası yine milletimize kesilmiş. Bakanlığın rapora verdiği cevap 'Bunlar yalan'. Böyle ciddiyetsizlik olmaz, olamaz.

Bir başka akıl dışı yolsuzluk örneği de Karayolları Genel Müdürlüğü'nden. Toplam maliyeti 1588 lira olarak hesapladığı bir işe tam 8 milyon 646 bin lira ödemiş.

'O ATADIĞIN BÜROKRATLAR SENCE KİMİ ÖRNEK ALIYORLAR?'

Sayın Erdoğan, o atadığın bürokratlar sence kimi örnek alıyorlar? İsraf ve yolsuzluk batağına batmış bu bürokratların ilham kaynağı bizzat sensin. Sayıştay Raporları'na göre bir günde tam 7.9 milyon lira, senede ise 2.8 milyar lira harcamışsın sayın Erdoğan. 6 yıl içindeki harcamalarını da 10 katına çıkarmışsın. Sayın Erdoğan, bu öyle bir israf ki, böylesine israfın dibini böyle sıyırmasaydın, şayet harcamalarını 10 katına değil bari 5 katına çıkarsaydın ne olurdu biliyor musun? Barınma sıkıntısı çekeneler hiçbir öğrencimiz olmazdı. Üretmeyi bırakan çiftçilerimiz, pandemide açıkta bıraktığın için iflas eden esnafımız olmazdı.

Türkiye belki saray bürokratlarının gözünü doyuracak kadar değil ama her vatandaşını doyuracak kadar kaynağa sahiptir.

Biz bu iş bilmezliğin, hoyratlığın, vicdansızlığın karşısındayız. Yapılan tünellere, köprülere, yollara değil plansızlığa, haksızlığa, beceriksizliğe karşıyız. Israrla yandaşını kayıran bu ahlaksızlığa karşıyız. Biz projeye değil ranta karşıyız.

'MİLLETİMİZİ ZAM YAĞMURUNA TUTMAYA DEVAM EDİYOR'

Daha kış gelmeden ne kadar zorlu bir kış geçireceğimizi iktidarın açıkladığı zamlarla görmeye başladık. 2018'den bu yana elektriğe yüzde 127 zam yapan hükümetin, emekli, asgari ücretli, memur maaşlarına yapmış olduğu zamlar ise yüzde 66 ile 69 bandında kaldı. Milletimizi zam yağmuruna tutmaya devam ediyor.

'SAYIN ERDOĞAN'IN TA KENDİSİDİR'

Liyakatın yerini vasatlığını, devlet terbiyesinin yerini ciddiyetsizliğin aldığı bu ucube sistem ülkemizin içinde bulunduğu tüm problemlerin esas sebebidir. Bu durumun bir diğer örneğini Merkez Bankası'nın son kararlarında gördük. Merkez Bankası'nın son faiz indirimi kararı ile dolar 8.90'a kadar yükseldi. İthal ettiğimiz malların maliyeti yüzde 7 yükselirken, dış borç stoğumuz 270 milyar lira arttı. Şimdiden söyleyeyim bu artışların sorumlusu Merkez Bankası başkanı değildir. Aynı çöp öğütür gibi bürokrat öğüten bu sistemin son kullanma tarihi yaklaşan bürokratından fazlası değildir. Bunların asıl sorumlusu Türk devletini ucube bir sisteme teslim eden, Türkiye ekonomisini akıl dışı teorilerine kurban eden ve her olaydan elini yıkayıp çıkmasını bilen sayın Erdoğan'ın ta kendisidir. Eminim ki Merkez Bankası Başkanını yakında harcayacaktır. Şimdiden iş aramasını tavsiye ediyorum.

Sırf sayın Erdoğan memnun olsun diye 270 milyar lira ile neler yapılabilirdi? Son 7 yıl içinde tarıma verilen desteğin üç katı kullanılabilirdi. Pandemi döneminde verilen desteğin 5 katı dağıtılabilirdi. 128 devlet üniversitesine 2020 yılı için verilen bütçenin 5 katı verilebilirdi.

'GUGUK KUŞU FİLMİNİ YAŞIYOR GİBİYİZ'

Türkiye maalesef sayın Erdoğan ve arkadaşlarının elinde psikiyatrik bir iktidar anlayışı ile yönetiliyor. Yandaş medyaya, cahil televizyon yorumcularına link verebilirim. Memlekete akıl hastalığı, milletimize de akıl hastası muamelesi yapılıyor. Guguk Kuşu filmini yaşıyor gibiyiz. Sayın Erdoğan hemşire Ratched ,bakanları zorba hasta bakıcılar, partili Cumhurbaşkanı Sistemi de milletimize giydirilen deli gömleği.

'DÜN İTİBARİYLE DE KEBAPÇILAR TERÖRİST OLDU'

Her hafta toplumumuzun bir kesimi 'terörist' ilan edilir hale geldi. Dün itibariyle de kebapçılar terörist oldu. İşte o nedenle bu hafta milletin kürsüsünde hem kebapçı hem de aspavacı bir kardeşimizi misafir ediyoruz."

İbrahim Çetinkaya şunları söyledi:

"Biz modern çağın Halil İbrahim Sofrası'nı kuran, bu devletin, milletin esnaflarıyız. Ben bir esnaf kardeşiniz olarak bu kürsüde bizimde bir söz hakkımız olduğu için hepinize teşekkür ederim. Gerek kısıtlamalar, gerekse pandemide biz çok zorluklar çektik. 'Sadece paket yapacaksınız' dediler, ellerine metre alıp, 'Masa aralıkları böyle olacak' dediler, geldiler tam akşam yemek saatinde 'Kapatın' dediler. Hepsine saygı duyduk. Bizler kebap satan, pide satan, çorba satan insanlarız. Bizden külhanbeyi de terörist de olmaz. Biz soframızı Hz. Halil İbrahim bereketi ile misafirsiz oturmayan neslin temsilcileriyiz. Buyursunlar gelsinler soframızda kebap yesinler, bölüşelim ama bölücü olmayalım.

Bizler her zaman etnik köken, din, dil, ırk gözetmedik. Kimseye saygıda kusur etmedik, kapılarımız herkese açıktır. Buyursunlar gelsinler kebap yesinler. Bize terörist, bölücü yakıştırmasını hiçbir zaman kabul etmiyoruz. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi bu ülkenin sanatkarlara, zanaatkarlara her zaman ihtiyacı vardır. Biz de bu ülkenin emrinde olmaya her zaman devam edeceğiz.”

Akşener, kebapçının ardından devam etti:

"Bu ülkeyi yönetenlere tavsiyem ağızlarını açtıkları zaman her sözlerinin nereye tekamül ettiğini düşünmeleridir. Canı isteyenin konuştuğu Türkiye'de at izi it izi birbirine karışır. Köpeklerden ve atlardan özür diliyorum.

AKŞENER'İN ZİYARETLERİ

Meclis'imizin tatilde olduğu son 2.5 ayda tam 20 il gezdim. Vatandaşlarımız anlattı ben dinledim. Sayın Erdoğan ve bakanları yan gelip yatarken biz milletimizle buluştuk. Sayın Erdoğan'ın hayal dünyasında her şey yolunda olsa da, milletimizin durumu hiç öyle değil.

Milletimizin gerçeklerini oturduğun Saray'dan göremezsin. Makyajlı Saray raporlarından okuyamazsın. O yüzden gel bir kez olsun beni dinle. Akşam evde ne pişireceksin diye sorduğumda patatesten başka cevap veremeyen kadınları, işler nasıl diye sorduğumda her şeye rağmen sözlerine şükür ile başlayan esnafın sesini dinle. Bu umursamazlığın artık kabak tadı veriyor sayın Erdoğan. Ya çık işini yap, milletin derdini çöz ya da milletin önüne sandığı getir yetkiyi alalım biz gelelim, biz çözelim.

'PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNİN MİLLETİMİZE REVA GÖRDÜĞÜ BOLLUK, BEREKET...'

TÜİK verilerine göre gıdaya ayda 150 lira harcayamayan 16 milyon vatandaşımız var. Bu ülkede günde 3 simit almaya bile gücü yetmeyen 16 milyon vatandaşımız var. Daha vahim olanı ise şu, ülkemizde tam 5 milyon 800 bin kişi açlık sınırının altında yaşıyor. TÜİK verilerine göre 3 yaşından küçük her 100 bebeğimizden 45'i, 13-14 yaşındaki her iki evladımızdan biri en yoksul yüzde 27'lik kesimi oluşturan ailelere mensup. İşte size partili cumhurbaşkanlığı sisteminin milletimize reva gördüğü bolluk, bereket...

Biz milleti açlığa mahkum edip, kendimizi zenginleşmeye değil ülkemizi zenginleştirip refahı adil şekilde bölüştürmeye geliyoruz.

RÜZGARGÜLÜ PROJESİ

İYİ Parti olarak ülkemizdeki derin yoksullukla mücadele planı kapsamında hazırladığım projelerimizden ilkini bugün sizlerle paylaşmak istiyorum. Okul çağındaki her çocuğumuza, her gencimize kahvaltı ve öğle yemeğini ücretsiz olarak sunacağımız Rüzgar Gülü Proje'miz milletimize hayırlı olsun.

Ankara, İzmir ve İstanbul'da düşük ve orta gelirli ailelerin çocukları ile yapılan araştırmaya göre Türkiye'de çocukların en çok değiştirmeyi istedikleri şey Adaletsizlik ve Eşitsizlikti. Rüzgar Gülü, sağlıktan eğitime istihdamdan yerel ekonomiye yoksulluktan gelir eşitsizliğe kadar çok yönlü bir kalkınma projesi olarak tasarladık.

Çocuklarım günlük ihtiyaçları olan protein ve vitamini almakla kalmayacak Sağlık Bakanlığı tarafından her yaş grubuna göre ayrı ayrı hazırlanacak beslenme programı ile sağlıklı bireyler olarak yetişecek.

Bugün ülkemizde çocuklarımız yetersiz beslenme ile olduğu kadar aşırı ve sağlıksız beslenme sorunu ile de karşı karşıya. Zannetmeyin zengin çocuklarından bahsediyorum. Rüzgar Gülü Projesi ile çocuklarımızın doğru beslenmesini sağlayarak hastalıklara karşı korumamız mümkün.

'YOLSUZLUK VE İSRAF HIZ KESMEMİŞ'

AK Parti hükümeti ve ucube sistemi sağ olsun bu seneki raporlarda da yolsuzluk ve israf hız kesmemiş. Saray'da sefa sürenler eğlenmeye tam gaz devam etmiş. Ankara’da kullanılmak üzere tahsis edilen araçlar yıl içinde Çeşme, Mersin, Abant, Altınoluk gibi yerlerden yakıt almışlar. Belli ki bu arkadaşlar tatil beldelerine gitmekte bir sakınca görmemişler. Mesela Ulaştırma Bakanlığımız Avrasya Tüneli geçişlerinde kur hesaplarını yanlış yapmış.

Şu üstün yönetim becerisine bakar mısınız? Bakanlık şirketin kasasına 37.9 milyon lira fazladan ödeme yapmayı tercih etmiş. Yani beceriksizliğin faturası yine milletimize kesilmiş. Bunlar yalan diye cevap vermişler. Devletin bakanlığı, devletin denetleme kurumun yalancı diyor. İşte size partili Cumhurbaşkanlığı sisteminde koskoca Türk devletinin düşürüldüğü durum.

Sayın Erdoğan, bu atadığın bürokratlar sence kimi örnek alıyorlar? İsraf ve yolsuzluk bataklığına batmış bürokratların ilham kaynağı bizzat sensin.

Sayın Erdoğan israfın dibini böylesine sıyırmasaydın bugün barınma sıkıntısı çeken öğrencilerimiz olmazdı, üretmeyi bırakan çiftçilerimiz olmazdı. Zor günlerde milletin parasını çarçur ediyorsun, yazıklar olsun. Türkiye saray bürokratlarının aç gözlülüğünü doyuracak kadar değil ama her vatandaşını doyuracak kadar kaynağa sahip.

MERKEZ BANKASI BAŞKANINA SESLENDİ: ŞİMDİDEN İŞ ARAMASINI TAVSİYE EDİYORUM

Biz projeye değil ranta karşıyız. Ucube sistem ülkemizin içinde bulunduğu tüm sorunların esas sebebidir. Bu durumun bir diğer örneğini Merkez Bankası’nın son kararlarında gördük. Yeni sistemle birlikte Merkez Bankası başkanlarının görev ve sorumluklarına bir güncelleme eklendi. O da sayın Erdoğan’ı memnun etme. Bu artışların sorumlusu Merkez Bankası Başkanı değildir. Çöp öğütür gibi bürokrat öğüten bu sistemin son kullanma tarihi yaklaşan bir bürokratın fazlasından değildir. Erdoğan, eminim ki bu olaydan elini yıkayıp çıkmak için Merkez Bankası Başkanı’nı yakın zamanda harcayacak. O nedenle sonradan açıkta kalmaması için şimdiden iş aramasını tavsiye ediyorum."