CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından düzenlenen protestolarda tutuklanan öğrencilerin serbest bırakılması için tepkiler devam ediyor.
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, öğrencilerin serbest bırakılması için Adalet Bakanlığı önüne çadır kurarak nöbet tutmaya başladı. Tanal yaptığı açıklamada 'Haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklanan gençler ve öğrenciler için bu akşamdan yarın sabaha kadar Adalet Bakanlığı önünde nöbet tutacağım" dedi.
ÇADIRI KALDIRILDI
Tanal'ın Adalat Bakanlığı önünde kurduğu çadır polis tarafından kaldırıldı. Bu sırada gazetecilerin görüntü almasına da engel olunmaya çalışıldı. Tanal çadırın kaldırılmasından sonra yaptığı açıklamada, "Hem kitaplarımın hem benim ıslanmamam için kurduğum çadır emniyet tarafından kaldırıldı. Türkiye bir hukuk devleti değil mi, kanundan neden korkuluyor?" ifadelerini kullandı.
AYŞE ATEŞ'TEN DESTEK
Ankara'da öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, Tanal'ın nöbetine başladığını bildirdiği paylaşımı alıntılayarak 'Ben de geliyorum Sayın Vekil’im" dedi. Tanal'ın yanına giden Ateş şunları söyledi:
"Protestodan ziyade demokratik haklarımızı istiyoruz. Halk, hukuk, adalet istiyoruz. Kişiye özel hukuk olmaz. Sana ayrı bana ayrı hukuk olmaz. Adalet hukuk tektir, birdir. Doğru tektir ve biz doğruların uygulanmasını herkes için adalet istiyoruz. Katiller sokakta geziyor. Hırsızlar sokakta geziyor ama bu memleketin geleceği olan pırıl pırıl gençler cezaevinde ne şartlarda. Gerçekten inanın izlerken gözyaşı döküyorum. Pırıl pırıl çocuklar, süt kuzusu anne kuzu onlar daha ya 17-18 yaşında çocuklar cezaevinde. Niye cezaevinde? Yani bunu birisi bize açıklasın. Mahir Polat ölüyor cezaevinde birisi bunu bize açıklasın. Ekrem başkan niye cezaevinde, hak ediyor mu orada olmayı? Yani adaletse herkes için adalet herkes için. Kişiye özel adalet olmaz. Türkiye laik demokratik bir cumhuriyet ve biz demokratik haklarımızı istiyoruz. Başka bir şey istemiyoruz."
"HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYACAK"
"Hiç kimseden ayrıcalık beklemiyoruz. Bize demokratik haklarımızı versinler. Biz üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğünü görmek istiyoruz. Başka hiçbir şey istemiyoruz. Vatanımızı çok seviyoruz. Devletimizi çok seviyoruz. Ne kadar ayrı düşünsek de farklı olsak da bir yerde buluşuyoruz, birleşiyoruz. Önce adalet gelsin. Her yerde adalet gelsin. Ekonomide de adalet. Eğitimde de adalet. Ülkenin her yerde adalete ihtiyacı var. Maalesef bugün biz adaleti sokaklarda arıyoruz. Keşke bu duruma düşmeseydik böyle olmasaydı hiçbir şey ama umudumuzu kaybetmedik. Ben kendi adıma yaşadığım acılar, sıkıntılar zaten bütün kamuoyu biliyor. İnşallah her şey çok güzel olacak. Hak, hukuk, adalet gelecek ama herkes de bunu isteyen herkes elini taşın altına koyacak. Bu işin başka çaresi yok."
YURTTALKAR DESTEĞE GİTTİ
Tanal'ın çadırının kaldırılmasının ardından yurttaşlar Tanal'a destek için Adalet Bakanlığı'nın önüne gitti.
"ÇADIRI KIRMAKLA BURADAN GİDECEĞİMİ SANDILAR"
TELE1'e konuşan Tanal, gözaltına alınan öğrenciler için farklı kararlar verildiğinin altını çizerek şunları söyledi:
"Çadırı getirmemin nedeni hava yağışlıydı. Ben buraya Anayasa kitapları, ceza infaz kanunu, ceza kanunu, ceza muhakeme kanunu ve cezaevine giren kişilerle ilgili Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı el kitapçığı ile geldim. Bunları getirdim çünkü anayasanın 42 maddesinde eğitimin bir anayasal hak olduğunu hiçbir gerekçeyle hiç kimsenin eğitim hakkından mahrum bırakılamayacağını ve bunu söylerken cezaevinde olsa dahi ilkokulu, ortaokulu, liseyi, üniversiteyi vatandaşın okuma hakkının olduğunu bir anayasal hak olduğunu vurgulamak için o anayasa kitabını getirmiştim. Keyfi bir ceza kanunu olduğunu İzmir'de 273 kişi aynı suçtan aynı eylemden gözaltına alınıyor 3 kişi tutuklanıyor. Ankara'da aynı günlerde 70 kişi gözaltına alınıyor. 3 kişi tutuklanıyor. İstanbul'da 57 kişi aynı günlerde gözaltına alınıyor 35 kişi tutuklanıyor. Şimdi bu hangi hukuk. 81 ilimiz var 81 ilimize aynı Ceza Kanunu aynı anayasa aynı ceza infaz kanunu geçerli neden İstanbul'da ayrı bir hukuk Ankara'da ayrı hukuk uygulanıyor. Şundan kaynaklanıyor yani bir düşman ceza hukuku var bu yargılamalar bu tutuklamaların hukuki değil siyasi olduğunu vurgulamak için o kitapları getirdim."
"ANAYASAYI GETİRDİM DİYE KAMU DÜZENİNİ BOZUYORMUŞUM"
"Emniyet de "çadırı buraya kuramazsın kitapları buraya koymakla kamu düzenini bozuyorsunuz..." Bu ülkenin anayasasını buraya getirdiğim için kamu düzeni bozuluyormuş. Burada basının çalışması engellendi. Benim siyasi çalışmam engellendi. Barışçıl silahsız demokratik anayasanın 34 maddesi uyarınca anamın ak sütü gibi helal olan bir eylemi yapıyorum bu eylemden neyi istiyorum eylemin amacı ne eylemin amacı cezaevinde bulunan şu anda dünyada en fazla üniversite öğrencisinin cezaevinde olan tek ülke Türkiye'dir. Adalet bakanının önünde sabaha kadar nöbet tutacağım. Burada bir yağmur var burada emniyet kanun kitaplarımızı anayasayı suç unsuru olarak gördü. Güya çadırı kırmakla benim buraya buradan gideceğimi sandılar ama vallahi kar da yağsa bor da olsa sel de olsa Allah bu gücü kuvveti verdiği müddetçe burada sabaha kadar ben bekleyeceğim."
