Montaj kumpasıyla hedef gösterilen ve hukuksuz bir şekilde 101 gün cezaevinde kalan TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’a, 'terör örgütü propagandası' yapmak suçundan verilen 2 yıl 6 ay hapis cezasının gerekçeli kararı açıklandı. Öte yandan Merdan Yanardağ'ın 'kumpas iddianamesine' karşı yaptığı 'tarihi savunma' yarın tele1.com.tr'de yayınlanacak.
TELE1 Genel Yayın Yönetmeni
Merdan Yanardağ, AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun açıklamalarını yorumladığı ve AKP’nin yeni bir çözüm süreci hazırlığında olduğunu anlattığı yayının ardından montaj videolar ile kumpas yapılarak hedef gösterildi. Sosyal medyada AKP’li troller ve İYİ Parti’nin üst düzey yöneticilerinin başlattığı linç girişimlerinin ardından gözaltına alınan ve tutuklanan, 101 gündür hukuksuz bir şekilde Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutulan Yanardağ’ın yargılandığı davanın ilk duruşmasında mahkeme heyeti Yanardağ’a 2 yıl 6 ay hapis cezası vererek tutuksuz yargılanmasına hükmetti.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’a, 'terör örgütü propagandası' yapmak suçundan verdiği 2 yıl 6 ay hapis cezasının gerekçeli kararını tamamladı. Kararda, Yanardağ’ın sözlerinin bütün halinde 'propaganda suçunu' oluşturduğu belirtildi.
https://tele1.com.tr/merdan-yanardag-cumhuriyet-icinde-yasayip-yasamayacagimiza-karar-verecegiz-934269/
T24'ten Gökçer Tahincioğlu'nun haberine göre gerekçeli kararda, Yanardağ'ın TELE1 yayınında kullandığı ifadeleriyle "Abdullah Öcalan’ı ve lideri olduğu terör örgütü PKK’yı sempatik göstermeye çalıştığı, özellikle genç izleyicilere Öcalan’ı siyasi tutsak gibi göstermeyi amaçladığı" vurgulandı.
Kararda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla emniyetin 26 Haziran 2023 tarihinde Açık Kaynak Araştırma Tutanağı düzenlediği belirtildi. Tutanakta, Türkiye Yüzyılı adlı sosyal medya hesabından, “Öcalan’ın serbest bırakılması gerekiyor” başlıklı 1 dakika 3 saniyelik video yayınlandığı, bu videoda, Yanardağ’ın şunları söylediğinin görüldüğü anlatıldı:
“Şimdi İmralı'ya baktığımız zaman yani 70 yaşını geçmiş bir Abdullah Öcalan ve kabul etmek gerekir ki çok uzun süredir yani 25 yıldır hapiste kesintisiz hapiste ve tecritte olan bir kişiden söz ediyoruz. Türkiye'de en uzun süre yatan siyasi mahkumdur. En uzun süre. Normal infaz yasaları geçerli olsa aslında serbest bırakılması gerekiyor. Ev hapsi vesaire. Abdullah Öcalan'a uygulanan tecritin hukukta hiçbir yeri yoktur. Kaldırılması lazım. Biz görmüyoruz, duymuyoruz, tartışamıyoruz, o izliyor mu izlemiyor mu bilmiyoruz. Ama orada elinde rehin olarak ailesiyle bile görüşemiyor, avukatlarıyla görüşemiyor. Öyle bir öyle bir infaz düzen olabilir mi ya? Şimdi bunlar da hiçbirini uygulamıyorsunuz. Çünkü Abdullah Öcalan hafife alınacak birisi değil. Çok okuyan, neredeyse cezaevinde filozof oldu. Çünkü okumaktan başka bir şey yapmıyor. Siyaseti doğru okuyan doğru gören doğru çözümleyen son derece zeki birisidir.”
https://tele1.com.tr/merdan-yanardag-kumpas-surecini-anlatti-biz-onlari-yargilamis-olduk-932362/
"İÇ ACITICI"
Yanardağ’ın ifadelerinin “iç acıtıcı” olarak nitelendirildiği kararda, AİHM’nin de terör örgütlerini övmeye, sempatik göstermeye dayalı sözleri ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmediği savunularak, “AİHM yargılamasını kabul etmiş devletlerin de DEAŞ, EL KAİDE gibi terör örgütleri liderlerinin siyasetlerinin ulusal kanallardan övülmesini ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmesi beklenmeyecektir” denildi.
Kararda, "Geniş kitlelere ve özellikle yaşı küçük izleyicilere Öcalan'ı herhangi bir suçu olmayan, Türkiye Cumhuriyeti tarafından siyasi tutsak alınmış bir kişi gibi gösterdiği, siyasetini överek PKK terör örgütünü sempatik göstermeye çalıştığı meydana gelen tehlikenin normal propaganda eylemlerinden ağır olduğu" savunuldu.
"ÖCALAN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN LİDERİDİR"
Yanardağ’ın Öcalan ile ilgili sözlerinin yinelendiği kararda, şöyle devam edildi:
“Öncelikli olarak Abdullah Öcalan'ın siyaseti nedir bunun tespitinin yapılması gerekmektedir. Abdullah Öcalan PKK terör örgütünün bilinen lideridir. Abdullah Öcalan'ın liderliğini yaptığı, PKK terör örgütü 1984 yılından itibaren yurt içinde çok sayıda öldürme, yaralama, soygun, gasp, yol kesme, köy ve karakol basma, kundaklama, v.b. eylemler yapan, eylemleri de günümüzde de devam eden bir örgüttür. Yani Abdullah Öcalan'ın siyaseti, asker sivil, bebek yetişkin demeden öldürme üzerine kurulmuş cebir, şiddet veya tehditin en üst seviyede olduğu bir siyaset anlayışı olduğu, sanığın da bu siyaseti övdüğü görülmüştür. Bu suretle terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek ve övecek şekilde propagandasını yaptığının görülmüştür. Yine demokratik devlet ve toplumlarda masum insanları acımasızca öldüren, yol kesen, mallarını yağmalayan, şiddetin her türlüsüne başvuran terör örgütü liderlerine karşı hayranlık uyandıracak (övecek) şekilde zeki, filozof, siyaseti doğru okuyan gibi tabirler ile ulusal bir kanalda geniş kitlelere ulaşacak şekilde konuşması kabul edilebilir bir durum olmadığı, sanık savunmasına ‘bu dava esas olarak basın ve ifade özgürlüğünü ortadan kaldırma, rejimin Türkiye'yi totaliter bir, baskıcı totaliter bir ortama sürükleme operasyonunun bir parçasıdır’ şeklinde başlamış ise de; savunmasında da yer verdiği AİHM yargılamasını kabul etmiş devletlerde DEAŞ, EL KAİDE gibi terör örgütleri liderlerinin siyasetlerinin ulusal kanallardan övülmesini ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmesi beklenmeyecektir. Çünkü terör örgütlerinin siyaseti kan, şiddet, tehdit ve cebir üzerine kuruludur. Bu nedenle söz konusu sözler basın ve ifade özgürlüğü kapsamında kalmamaktadır.”
Kararda, Yanardağ’ın "Öcalan’ı sempatik göstermeye çalıştığı, 'siyaseti doğru okuyan, çözümleyen zeki birisidir. Geçmişine ve manevralarına baktığımda bunu görüyorum' sözleriyle de destekler mahiyette davrandığı, Öcalan'ın serbest bırakılmasını talep etmesinin de toplumu derinden rahatsız ettiği" vurgulandı.
Yanardağ’ın bu ifadeleri Tele1 isimli televizyon kanalında söyleyerek "PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın siyasetini oluşturan terör örgütünün; cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini meşru göstererek ve överek üzerine atılı suçu işlediği" savunuldu. Bu eylemlerin ifade özgürlüğü kapsamında kalmayacağı ve demokratik toplum düzeni ve kamu barışı için bu eylemlerin cezalandırılması gerektiği belirtilirken "Geniş kitlelere ve özellikle yaşı küçük izleyicilere Öcalan'ı herhangi bir suçu olmayan, Türkiye Cumhuriyeti tarafından siyasi tutsak alınmış bir kişi gibi gösterdiği, siyasetini överek PKK terör örgütünü sempatik göstermeye çalıştığı meydana gelen tehlikenin normal propaganda eylemlerinden ağır olduğu" savunuldu.
ALT SINIRDAN UZAKLAŞILDI
Karada, "Yanardağ’ın sözlerinin bağlamından koparılmadan bütün halinde değerlendirildiğinde de terör örgütü propagandası yaparak kasta dayalı kusuru işlediği, bu yüzden alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verildiği" ifade edildi.
YANARDAĞ'IN SAVUNMASININ TAMAMI YARIN TELE1'DE!
Merdan Yanardağ’ın kumpas kurularak ve kırpılarak oluşturulan iddianameye karşı yaptığı savunmanın tam metni yarın
tele1.com.tr’de olacak.
NE OLMUŞTU?
TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, yeni bir çözüm süreci ihtimali hakkında yorumlar yapmış, PKK lideri Abdullah Öcalan hakkında bazı değerlendirmelerde bulunmuştu. Yanardağ, programdaki sözlerinden günler sonra sosyal medyaya düşürülen cımbızlanmış ifadelerin yer aldığı bir video ile hedef gösterilmişti. İfadeleri gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Yanardağ için hazırlanan iddianamede, Yanardağ'ın "basın yoluyla suçu ve suçluyu övme" ile "basın yayın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından 1 yıl 6 aydan 10 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
100 gün cezaevinde tutulduktan sonra 4 Ekim'de ilk kez hakim karşısına çıkan Yanardağ, bu duruşmada tahliye edilmişti.
https://tele1.com.tr/merdan-yanardagdan-kendisini-tehdit-eden-osman-gokceke-uyari-bunlara-pabuc-birakmam-929660/