‘Kusursuz güzellik hastalığı’ ergenleri tehdit ediyor

Yayın tarihi: 26 Temmuz 2021 Pazartesi 10:37 am - Güncelleme: 26 Temmuz 2021 Pazartesi 10:38 am

Dijital çağın hastalıklarından olan ‘Sosyal Medya Dismorfofobisi’, en çok ergenleri tehdit ediyor. Bu hastalık aynı zamanda ‘kusursuz güzellik hastalığı’ olarak tanımlanıyor. Sosyal medya mecralarında efekt kullanılarak çekilen fotoğrafların paylaşılması sonucu, kişinin artık aynadaki görüntüsünü beğenmemesi ve kusur bulması olarak açıklanıyor.

‘Sosyal Medya Dismorfofobisi’ en çok 16-24 yaş arasındaki kişileri tehdit ediyor. Hastalık, günde ortalama 8 saatten fazla zaman geçirilen sosyal medyada sürekli efektler kullanılarak çekilen fotoğraflar sebebiyle aynadaki görüntüde kusur aranması olarak tanımlanıyor.

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Ayşen Yalman, internetin kolay ulaşılabilirliği üzerine konuştu. İnternetin oluşturduğu bilgi kirliliği nedeniyle bireyleri daha fazla içine çektiğini ve yarattığı sanal dünyayla gerçeklik algısından uzaklaştırdığını belirtti.

Dijital çağın hastalıklarından birinin de sosyal medya dismorfofobisi olduğunu ifade eden Yalman, bu hastalığın temelinde ise ‘siber zorbalık’ olduğunu söyledi. Özellikle internette çok fazla zaman geçiren ergenlerin, birbirlerinin sosyal medya mecralarında paylaştıkları fotoğrafları eleştirip dalga geçtiklerini vurguladı. Yalman, siber zorbalığın ergenlerin kendi bedenlerini güzelleştirme arzusuna yönlendirdiğine dikkat çekti. Yalman, kendilerini beğenmeyen ergenlerin, bu baskı yüzünden sosyal medya dismorfofobisi diye adlandırılan dijital hastalıkla karşı karşıya kaldığının altını çizdi.

Ayşen Yalman, 16-24 yaş arasındaki kişilerin internette daha fazla vakit harcadıklarına dikkat çekerek, “Bu kişiler, bir süre sonra sosyal medyayla kurdukları bağ sonrasında kendilerini beğenmemeye, başkalarıyla kıyaslamaya ve kendi hayatlarını sorgulamaya başlıyor. Bu da sosyal medyanın neden olduğu çeşitli hastalıklardan biri olan sosyal medya dismorfofobisine neden oluyor” dedi. Sosyal medya mecralarındaki efekt programlarını kullanarak çektikleri fotoğrafları paylaşan ergenlerin aynadaki gerçek görüntülerini beğenmemeye başladığını vurgulayan Yalman, şunları söyledi:

“Beden ve algı bozukluğu anlamına gelen sosyal medya dismorfofobisi, bireylerin kendi çektikleri efektli fotoğraflara benzeme arzusunu öyle fazla harekete geçiyor ki bir süre sonra bu kişiler estetik yaptırarak yüzlerini ve bedenlerini değiştirmek istiyor. Araştırmalara göre bu durumu aşamayan her 4 kişiden biri intiharı düşünmeye başlıyor. Sosyal medya dismorfofobisi her yaş insanda görülebiliyor ama en tehlikeli yaş grubu 16-24 aralığında olanlar. Çünkü ergenler duygu durumlarını oturtamadıkları, sosyal medyada daha fazla vakit geçirdikleri ve sosyal medya ile kurdukları bağın derin olması nedeniyle sanal ve gerçeklik arasındaki ayrımı fark edemiyor.”
Siber zorbalığın ergenler arasında çok yaygın olduğunu da vurgulayan Yalman, ?Ergenler sosyal medya mecralarında birbirlerinin fotoğraflarını eleştiriyor. Bazen dalga geçmeye varacak kadar ileri gidebiliyorlar. Bir süre sonra kişi siber zorbalıktan kaynaklanan bu durumu çok fazla içselleştirebiliyor. Yetişkinler gibi tolore edemeyebiliyorlar. Bedenlerindeki kusurları örtmeyi, ortadan kaldırmayı istiyorlar. Yaşanan bu olumsuzluğu aşamayan kişilerin mutlaka psikolojik destek alması öneriliyor” diye konuştu.