Koca’dan önemli açıklama: Kısıtlama olacak mı?

Yayın tarihi: 28 Ekim 2020 Çarşamba 7:53 pm - Güncelleme: 28 Ekim 2020 Çarşamba 9:57 pm

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ilk kez İstanbul’da düzenlenen Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklama yaptı.

Bilim insanlarımzın katıldığı toplantı az önce sona erdi. Bu toplantı sıradan bir olay değildir. Üç gün önce İstanbul’daki vaka sayılarının Türkiye’deki vaka sayılarının yüzde 40’ına ulaştığını açıkladım. Her 10 kişiden biri İstanbul’dadır. Teyakkuzdayız. Durum bize olduğu kadar size de büyük sorumluluk yüklüyor.

Son 7 günde ortalama vaka artışı geçen ayın ortalamasından yüzde 85 fazladır. Oran korkutucudur. Artış İstanbul’a günlük geliş gelişlerin fazla olduğu şehirlerde yüksektir. Balıkesir, Tekirdağ yüzde 96, Bilecik Düzce’de yüzde 99, Sakarya’da yüzde 76, Kırklareli’nde yüzde71, Kocaeli’de yüzde 63’tür. Tüm iller İstanbul’la temaslıdır. İstanbul’da durumu kontrol altına alamazsak salgın baş edilebilir olmaktan çıkacaktır.

Bu duruma neler yol açtı? İstanbul dünyanın en kalabalık kentleri arasında. Virüsün yayılmasına çok elverişli hayat şartlarına sahibiz. Hareket halindeki kitle çok büyük. Buraya da yoğun dönüşler oldu. Kuralların azalmasıyla birlikte salgın hızla tırmandı. Tehlike karşısında teyakkuza geçebiliyoruz, ama riski savar savmaz hayatı akışına bırakıyoruz. Disipline ve uzun süreli başarıya ihtiyacımız var. Düştüğümüz yerden kalkmak her zaman mümkün olmayabilir. Küçük ihtimallerin bedeli büyüktür.Bedelleri birlikte ödemek zorunda kalabiliriz.

Kurallara uyabilmek için baş etmekte en çok zorlandığımız engel kalabalıktır. Sosyal mesafe kuralının uygulanabilir hale gelmesi pek çok durumda şartların iyileştirilmesine bağlıdır. Bakan yardımcılarım ve ekibimle bu konuda çalıştık. Sorun teşkil eden konuları ele aldık. Toplu taşıma, pazar yerleri, alışveriş ortamları ve çeşitli kent alanlarında kurallara uyulmasının kolaylaştırılması için çalışma yapılmasını istedik. Toplu taşımaya ek seferler konması, kamu kurumlarında organize sanayi bölgeleri dahil, özel sektörün iş saatlerinin yeniden düzenlenmesi ele alınan konular arasındadır.

“ÇÖZÜM, ARTIŞIN NEDENİNİ KONTROL ALTINA ALMAKTIR”

Kurumlardan uzaktan erişim ayrıca istenmiştir. Sosyal mesafenin korunamadığı toplu ulaşım en büyük risk kaynaklarındandır. Yolculuk dolayısıyla risk süresi uzundur. Hareketlilik şu an olduğu gibi devam ederse bu durumda artış bir iken 2, iki iken 4 şeklinde olmayacak. 1 iken 3, üç iken 9 şeklinde tam bir tırmanış olacak. Çünkü virüs bir kişiden ortalama 3 kişiye bulaşıyor.

Çözüm, artışın nedenini kontrol altına almaktır. Hareketliliği azaltmak yani hayatı yavaşlatmaktır. Temel şart olarak maske, mesafe ve temizlik kuralına uyacağız. Koronavirüsün yöntemini virüse karşı kullanacağız. Hareketi ve teması üçte bire indireceğiz. Dışarı çıktığımızda üç yere uğruyorsak bunu bire indireceğiz. Günde üç kişiyle görüşüyorsak bir kişi ile görüşeceğiz. Hareketi ve teması üçte birine indirmenizdir. Bunu yaparsanız hergün işe gidip gelmek ve çalışmak zorunda olan insanlar tedbirleri uygular. Sonsuza kadar değil, salgını kontrol altına alana kadar. Dışarıya üç kere çıkmak yerine bir kere çıkın derken hayatınıza sınırlama getirmeyi talep ettiğimin farkındayım. Eğer maske, mesafe, temizlik kuralına uymazsanız, hareketliliği azaltmaya çalışmazsanız sağlık çalışanlarımız yasal izinlerini daha uzun süre kullanamayacaktır.

İşverenlere sesleniyorum; esnek mesai sistemine geçiş için elinizden geleni yapın.

Pozitif çıkanlar, temaslıları filyasyon ekibimize eksiksiz bildirsin. Hastalar ve kronik hastalığı olanlar kendisini korumaya alsın. Zorunlu olmadıkça akrabalarla bir araya gelmeyin. Kutlama törenlerini erteleyin. Kamu hastaneleriyle özel sağlık kuruluş ve tıp fakültesi hastaneleri ile bir araya geldik. Salgınla mücadelenin tüm birimleriyle buluştuk, riske karşı organize olduk. Her kapasitenin bir sınırı vardır. Bu sınırı zorlamamak tedbirleri uygulamanıza bağlıdır. Tedbirler hayattan mahrum kalmak anlamına gelmiyor. Hayatı yönetmek anlamına geliyor. Covid 19 sadece kişilerin maruz kaldığı bir hastalık değil, toplumların maruz kaldığı bir hastalıktır.

“İSTANBUL’DA 1 HAFTA İÇİNDE VAKA ARTIŞI YÜZDE 62”

İstanbul’da özellikle son 1 hafta içinde vaka artış oranı yüzde 62. Birkaç ilçeyi söyleyeyim, Büyükçekmece yüzde 123, Sarıyer yüzde 120, Bakırköy yüzde 104, Bayrampaşa yüzde 98, Kağıthane, Tuzla, Sancaktepe, Beykoz şeklinde gidiyor. İlçelerde yüzde 29’dan yüzde 123 arası artış söz konusu. Türkiye’deki hasta sayısının yüzde 40’a yakınının İstanbul’da olduğunu söylemek istiyorum.

İstanbul dünyanın 14. nüfus yoğunluğu olan kenti. Dünyadan gelenlerle birlikte 20 milyondan bahsediyoruz. Mutasyonla ilgili olarak çalışma için söylüyorum. Mutasyon daha çok bulaştırıcılığı arttırması şeklinde karşımıza çıkıyor. Daha önce 15-20 dakikada bulaşan virüs artık daha kısa sürede bulaşma özelliği söz konusu. Son dönem dikkat ettiğimizde diğer illerimiz için aynı şeyi söylüyorum, virüsün bulaştırıcılığı daha çok arttı.

Maske, mesafe ve el hijyenine dikkati söylüyoruz, kalabalık ortamlardan mutlaka kaçınmamız gerekiyor. Bir araya gelmemizde 6-8 kişi fazla olmamasına dikkat etmeliyiz. Eskisine göre daha fazla bulaştırıcılığı oldu. Uçuşlarla ilgili HES uygulamasını yaygınlaştırıyoruz. Her geçen gün HES uygulamasını daha da yoğunlaştıracağız. 16,5 milyon vatandaşımızın tedbirlere hassasiyetle uymasını bekliyoruz. Bizim hareketliliğimizi en az üçte bir azaltmamız gerekiyor.

Soru – Cevap

Hastanelerdeki izlenimlerinizden bahseder misiniz?

Özellikle son dönem bahsettiğim şekliyle, Türkiye’deki ortalama vaka sayısının yüzde 40’nın İstanbul’da olduğunu belirtmiştim. Şu dönemde yatak sayısında bir problem yok. İstanbul’da servis yatak doluluk oranımız yüzde 51, yoğuın bakım doluluk oranımız yüzde 66.

Artış hızıyla mücadele içinde İstanbul özelinde bir kısıtlama olacak mı?

Gece 12’den sonra müzikli ortamlar yasak. Bunun daha erken saatlere çekilmesiyle ilgili Bilim Kurulu’nun bir önerisi oldu.

İBB Başkanı İmamoğlu’nun toplantıya davet edilmemesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Öncelikle bu toplantı bir pandemi toplantısı değildi. Bu toplantı bir il hıfzıssıha kurulu toplantısı da değildi. Bu toplantı sağlık teşkilatımızla, ilçe sağlık müdürlerimiz ve başhekimlerimizin katıldığı İstanbul’un durumunu değerlendirmek, hastane kapasitelerini değerlendirmek ve filyasyon durumunu değerlendirme toplantısıydı. Bir pandemi toplantısı kurulu değildi bu. Ayrıca 5 gün, bu bir hafta boyunca İstanbul’da olmam nedeniyle de devamında yerel yöneticiler dahil olmak üzere bir takım toplantıları yapmak üzere de plan yapılmıştı. İstanbul’da ilçe belediye başkanlarıyla görüşüp, büyükşehir belediye başkanıyla görüşmeme gibi bir durum olabilir mi? Pazartesi günü ilçe belediyelerimizle de görüşme yapıldı. Büyükşehir belediye başkanımızın bir rahatsızlığı oldu, buradan tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Genel durumunun, sağlığının iyi olduğunu, ateş bulgusunun bugün itibariyle olmadığını kendileri de ifade etmiş oldular. Ben pandemi döneminin siyasi zemine çekilmesinin siyasilere bir şey kazandıracağına inanmıyorum. Bu arada bütün iletişim kanallarımızın da açık olduğunu, çok rahat görüşüldüğünü de söylemek istiyorum.

Şu ana kadar kaç kişi aşılandı, aşıların etkinliği konusunda ön rapor nedir?

16 yerli aşımızın çalışması devam ediyor. Bu aşılardan faz çalışmasına, insan çalışmasına çok yakın olan 3 tane aşı olduğunu daha önce söylemiştim. Bugün özellikle bizim ida dediğimiz deneysel araştırma laboratuvarımızı da bugün ziyaret ettim. Bu aşıların çalışmalarının yapıldığı bir yer. Hafta sonu için sterilize ve standardizasyon çalışmaları bitecek 1 aşı için. İstenen şekilde tamamlanırsa gelecek hafta muhtemelen ilk insan uygulamaları başlayabilir. Ama ondan önce 5 gün karantinaya alım süreci var ve bununla ilgili muhtemelen gelecek haftaya karantinaya alım süreciyle birlikte ilk insan uygulaması başlayacak.

Yurt dışından faz-3 çalışması yapılan iki aşı var. Serhat Hocam yakından takip ediyor. Ben genel olarak söyleyebilirim ki şu ana dek ciddi bir yan etki yok. Muhtemelen kasım sonunda bağışıklıkla ilgili bir bilgimiz olur.

Aralık ayında virülansı azaltılmış olan Çin aşısıyla ilgili eğer istediğimiz şekilde sonuç alınırsa 5 milyon aşı uygulanmış olacak.

Bizim aşımız da muhtemelen nisan ayı itibarıyla devreye girer diye düşünüyoruz her şey normal giderse. O zaman dek en az 3-4 aşının devreye gireceğini tahmin ediyorum.

Serhat Hoca: 3-4 hafta önce başladı Çin aşısının çalışmaları. Önce sağlık personelinde başlandı. 500’ü geçti aşılanan kişi sayısı. Bu aşı dünyanın değişik ülkelerinde faz-3 çalışmaları devam ediyordu. Brezilya’da da önemli bir sorun yok. (Pfizer aşısı) Onda rakam daha kısıtlı. Planlandığı gibi gidiyor. Yıl sonuna doğru birkaç aşı için erken ruhsatlanma olacak gibi duruyor.

Seyahat kısıtlaması olacak mı?

Şu an böyle bir kısıtlama düşünmüyoruz. Özellikle alınması ve uyulması gereken tedbirlere uyum gösterme noktasında bir kararlılık içerisinde olursa biz bunun üstesinden geliriz. Bunu 1.5 ay öncesinde Antep’te, Diyarbakır’da, Urfa’da, Mardin’de, Batman’da, Ankara’da yükselmişti. Benzer tedbirleri alarak sonuç aldık. Ankara bu tedbirlerle geriledi.

Test sonuçlarının daha hızlı öğrenmek mümkün mü?

Testlerin erken sonuçlanması son derece önemli. Erken sonuçlanmasıyla birlikte aynı gün filyasyonu yapmak istiyoruz. Eğer bunu gerçekleştiremezsek o zaman diliminde pozitif olabilme ihtimali olan kişini bulaştırdığı söz konusu olur. Bunun için başarılı olmak açısından öncelikle testlerin en erken dönemde sonuçlandırmamız gerekiyor. İstanbul’da da test kapasitesini çok artırdık. Şu an 60 binin üzerinde test yapıldı.

Şu an 37 saatten 27 saate inmiş durumda. Biz bunu ortalama 8-10 saate indirmek istiyoruz, numunenin alındığı zaman diliminden itibaren.

Bundan sonraki süreçte şöyle bir durum da söz konusu olacak: Numune alındığından itibaren 4 saatten sonra 20 saatlik zaman diliminde HES kodunda kısıt getirmiş olacak.

Grip aşısı temini?

Grip aşısı bir sonraki yılın aşısı, bir yıl önceden sipariş edilir. Dünyada aşı arzı %20 oranında arttı. Yani herkesin aşı yaptırma imkanı zaten mümkün olamaz.

Bizde ise bu anlamda 1 milyon 350 bin bir sipariş vermiştik. Bazı ülkelerin daha yüksek dozda aşı temin ettiği söylenir. Mesela Almanya: 26 milyon. Ama geçen yıl Almanya’nın yaptırdığı aşı 21 milyon. Yani %30’u geçmiyor.

İngiltere 30 milyon bu yıl temin etti. Ama geçen yıl İngiltere’nin temin ettiği aşı 25 milyon. Oran olarak %20. Biz 2.2 milyon temin ettik. Şimdi 3 milyonun üzerinde temin etme çabası içerisindeyiz.

Diğer ülkeler en fazla %30 artış şeklinde oldu. TEB ile ilgili söylediğiniz, ortada olmayan bir aşının olduğu ifade edildi, çok net söylüyorum. Bu aşıyla ilgili firmalarla başından beri görüşüldü ama ortada bir aşı yoktu. Ruhsatlı olan aşıyı herkes getirebilir. Türkiye’de ruhsatı olmayan aşıyı Halk Sağlığı alabilir. Ama ortada olmayan bir aşıyı pazarlamasınlar. Aşıyı elde etmek, temin etmek için de ilk günden itibaren yoğun bir çaba içerisinde olduğumuzu bütün vatandaşımız bilsin. Emin olun, parasına da bakmıyoruz.

Bilim Kurulu Üyesi Ateş Kara: Grip aşısının üretimi genellikle eylül-ekim ayında planlanır. Aralık-ocak aylarında DSÖ ve ABD’nin ağırlıklı olarak belirlemesiyle hangi suçların olacağı öne çıkar. Ocak ayı gibi, en geç şubatta o suçlar firmalara teslim edilir. Geçen sene de, bu sene de tespitte gecikme oldu.

Türkiye’nin son 4-5 yıllık kullanımı 1 milyon doz civarında. Mart ayından itibaren daha fazla aşı için Türkiye”de de istekte bulunuldu.
Her ülkeye kendi istediği kapasitenin belli kısmı belli dönemler halinde geliyor. Türkiye’ye ilk gelen dozun 300 bin doz civarı geleceği söylenmişti. 380 bine artırıldı. Hastalığın karşılaşma riski, ağır geçirme ve kayıp olma riskine göre bir plan yapıldı. Çok çok yüksek riskliler ilk etapta belirlendi ve aşı onayı çıkan kişiler oldu. Gebeler vardır, gerçekten riskleri yüksektir. Bu dönemde onlar yok ama bir sonraki dönemde. Kasım ayının ortasına-sonuna kadar aşının uygulanma şansı da var. Yaş birinci faktör. 65 üstü ve 2 yaş altı çok riskli. İlave hastalık ikinci faktör. Bir sonraki basamakta riskin aşağıya inmesi söz konusu olacak. Aşılar geldikçe de bu şekilde ilerleyecek.

“ÖNCELİKLE SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZI AŞILAYACAĞIZ”

En önce en hassas olanınızı korumanız gerekiyor. Doz gelecek ama elinize gelmeden zorunlu olarak böyle en hassaslara başlandı. Sağlık çalışanlarımızı aşılayacağız özellikle. Önümüzdeki hafta riskli alanda çalışan sağlık çalışanlarımızdan başlamış olacağız. Altı maddenin ilk 2’si sağlık çalışanları ile gebeler.

Bağışıklık haritasını 1.5-2 ay içerisinde sürekli tekrarlamak istiyoruz. Geçen hafta başlandı ve sanırım bağışıklık haritasıyla ilgili hane halkı tespit edilmişti. Gelecek hafta bitmiş olur. Hem genel hem de il il açıklamak mümkün olacak.

İstanbul’da en riskli ilçeler hangileri?

Son 1 hafta içerisinde vaka artış oranı %62. Birkaç ilçeyi söyleyeyim: Büyükçekmece %123, Sarıyer %120, Bakırköy %104, Beylikdüzü %104, Bayrampaşa %99, Şişli %98… İlçelerde %29’a kadar artışın özellikle son 1 haftalık artış hızından bahsediyorum. Türkiye’deki hasta sayısının %40’a yakını İstanbul’da. Ağır hasta sayısı ise %30 civarında.

İstanbul’da son yedi günde yaşanan artışın nedeni nedir?

İstanbul dünyanın 14. nüfus yoğunluğu olan kenti. Virüsün mutasyona uğrama durumuyla ilgili virülansını herhangi bir değişikliği olmadığını biliyoruz. Mutasyon daha çok bulaştırıcılığı artması şeklinde karşımıza çıkıyor. Daha önce 15-20 dakika bir arada bulunulduğunda bulaşan virüsün artık daha kısa sürede bulaşması söz konusu. Maskenin kısa süreli devre dışı kalması bile o bulaştırıcılığı sağlıyor. Virüsün bulaştırıcılığı arttı.

Kalabalık ortamlardan da mutlaka kaçınmamız gerekiyor. Bir araya gelmelerin 6-8 kişiden fazla olmamasına dikkat ediyor olmalıyız.

Yurt dışı – yurt içi uçuşlar dahil olmak üzere HES uygulamasının zorunluluğu getirdik. Her geçen bu uygulamayı yaygınlaştırma çabası içerisinde olacağız. Hareketliliğimizi en az 3’te 1 oranında azaltmamız gerekiyor çünkü en az 3 kişiye bulaşıyor.

Okulların açılması vaka sayılarını nasıl etkiledi?

Okullarla ilgili şu an ciddi bir artışın olmadığını biliyoruz. Toplumun genelinden farklı bir artış yok. Önümüzdeki günler salgının seyriyle birlikte diğer sınıfların kademli bir geçiş olması daha önce konuşulmuştu. Kademeli geçişin olup olmayacağı önümüzdeki dönem salgının seyri belirleyecek. İstanbul için şu an yeni bir kademe önerisinin olmadığını söyleyebilirim. Açılan sınıflarda da ortalamadan farklı bir durum yok. Tercihe bağlı ve 2+5 şeklinde bir eğitim sürüyor. Önümüzdeki haftalar Bilim Kurulu’nun kademelendirmeyi devam ettirme şeklinde bir önerisi yok.