CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunun ittifak içinde konuşulacağını belirterek, “Bizim açımızdan kuşkusuz öncelikle partimizin yetkili organlarının görüşü önemli…” dedi.

T24 yazarı Fikret Bila, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla sohbetine ilişkin bir yazı kaleme aldı. Bila’nın adaylık konusunda yeni bir çalışma olup olmadığı yönündeki sorusuna Kılıçdaroğlu, “Bu konuyu önce İttifak içinde konuşacağız. Şu aşamada bu konuda özel bir yorum yapmayı düşünmüyorum. Önemli olan ittifakı oluşturan partilerin tutumudur. Tek aday mı çıkacak, yoksa her parti ayrı ayrı mı aday çıkaracak, bunlar olaylar olgunlaştığında yani gündeme geldiğinde oturup konuşacağımız konular. Bizim açımızdan kuşkusuz öncelikle partimizin yetkili organlarının görüşü önemli…” yanıtını verdi.

“İTTİFAK PARTİLERİ İLKELER ÜZERİNDE ÇALIŞIYOR”

Kılıçdaroğlu, seçime doğru nasıl bir yol haritası izleyeceği konusuna ilişkin konuşurken, Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin ilkeler üzerinde çalıştığını söyledi. Çalışmanın çerçevesini son kurultayda açıkladığı 2. Yüzyıla Çağrı Beyannamesi’nin oluşturduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Şu günlerde ittifakı oluşturan partiler ilkeler üzerinde çalışıyor. Millet İttifakı’nın ortak zeminini oluşturmak üzere ilkeleri belirliyoruz. Her parti kendi çalışmasını sürdürüyor. Biz de CHP olarak çalışmamızı ilerlettik. Arkadaşlar ilkeler konusunda yaptıkları çalışmayı MYK’ya sundular. MYK’da görüşüldü. Biraz daha olgunlaştıktan sonra da Parti Meclis’ine sunacağız ve son şeklini vereceğiz. Bu aşamadan sonra Millet İttifakı’nı oluşturan partilere götüreceğiz. Görüşümüzü İYİ Parti’ye, Saadet Partisi’ne, Demokrat Partiye vereceğiz. Tabii Gelecek Partisi’ne ve DEVA Partisi’ne de götüreceğiz. Onlar çalışmalarını daha önce bize getirmişlerdi. Daha sonra yapılacak çalışma sonucunda ortak ilkeler belirlenmiş olacak.”

“128 MİLYAR DOLAR OLAYININ ÖNÜNDEKİ TEK ENGEL ERDOĞAN’DIR”

Kılıçdaroğlu, kayıp rezerv tartışmasına ilişkin ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Yapılan açıklamalardan anlıyoruz ki Merkez Bankası yetkisini bir protokolle Hazine’ye devretmiş. Hazine de arka kapıdan kamu bankaları aracılığıyla bu dövizleri satmış… Bu satış talimatını kim verdi? Banka aldığı talimat gereği kime hangi kurdan ne kadar döviz sattı? Bunların bilinmesi gerekiyor. Kaldı ki dövizlerle ilgili yetki Merkez Bankasının, Bankanın yetkisi bir protokolle bir başka kamu kurumuna devredilemez. Öyle anlaşılıyor ki, Merkez Bankası gelen baskılara direnemedi ve bu protokolü yapmak zorunda kaldı. Kime ne kadar, hangi kur üzerinden 128 milyar doların verildiğini bilmiyoruz. Erdoğan da, Hazineden sorumlu bakan da, Merkez Bankası da açıklamıyor. Kaldı ki Erdoğan bu soruyu soranları tehdit ediyor. Tehdit, yapılan işlemlerde bir kanunsuzluk olduğunu gösteriyor. Erdoğan bu kanunsuzluğun sorgulanmamasını istiyor. Oysa Hazine ve Maliye Bakanı bu konuda Merkez Bankasını göreve davet ediyor. Açıklama görevine. 128 milyar dolar olayının açıklanmasının önündeki tek engel Erdoğan’dır. Çünkü sürecin başlama talimatını veren Erdoğan’dır.”

Kılıçdaroğlu hakkında ‘terör soruşturması’ yürütülmüş!