Kılıçdaroğlu: Tek isteğim var bize güvenin

Yayın tarihi: 17 Eylül 2022 Cumartesi 4:58 pm - Güncelleme: 17 Eylül 2022 Cumartesi 4:58 pm

Hür Düşünce Hareketi’nin Genel Kurul Toplantısı’nda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Adaletin olmadığı yerde devletin de olmayacağını biliyoruz. Kararlıyız, tek isteğim var, bize güvenin. Biz beraberiz, birlikteyiz.” dedi.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve CHP’li milletvekilleri ile birlikte İstanbul’da bugün Hür Düşünce Hareketi’nin Genel Kurul Toplantısı’na katıldı.

Toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, farklı düşüncelerin önemini, “Bilimden, düşünceden, aykırı düşünceden korkulmaz. En değerli şey aykırı düşüncedir. Benim gibi düşünmeyen insanın düşüncesi değerlidir. Katılmayabilirsiniz, ama aklınızı kullanacaksanız farklı düşüncelere saygı duyacaksınız” açıklamasında bulundu.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“BAYRAĞIMIZIN ALTINDA ÖZGÜRCE YAŞAMAK ZORUNDAYIZ”

Bilimden, demokrasiden, tarihimizden, insan haklarından söz edildi. Hemen hemen bir kapsayıcı demokraside olması gereken bütün kurallardan bahsedildi. Bizi bir araya getiren bütün bu kurallara hayata geçirme iradesidir. Biz artık kavga etmek istemiyoruz. Bu ülkede insanlar faklı düşünebilirler. Farklı kimliklere, farklı inançlara, farklı görüşlere sahip olabilirler ama bir şekliyle beraber olmak; bayrağımızın altında özgürce yaşamak zorundayız. Bunu sağlayacağız.

“ÜNİVERSİTE KAN KAYBEDİYOR HEPİMİZİN GÖZLERİ ÖNÜNDE”

Bir üniversitemiz vardı. Şehir Üniversitesi, kapatıldı. Belki bilmiyorum, bizim Cumhuriyet tarihinde bir ilk galiba bir üniversiteyi kapatmak. İntikam duygusu ile bir üniversiteyi kapatıyorsunuz. Boğaziçi Üniversitesi var… ‘Üniversite hocalarının değil, illa benim dediğim olacak…’ Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın gözbebeği olan bir üniversite kan kaybediyor hepimizin gözleri önünde.

“EN DEĞERLİ ŞEY AYKIRI DÜŞÜNCEDİR”

Bilimden, düşünceden, aykırı düşünceden korkulmaz. En değerli şey aykırı düşüncedir. Benim gibi düşünmeyen insanın düşüncesi değerlidir. Katılmayabilirsiniz, ama aklınızı kullanacaksanız farklı düşüncelere saygı duyacaksınız… Aykırı düşündü diye insanları hapse atmak, yıllar yılı hapiste tutmak hatta ayaklarının üzerinde bile duramayacak kişileri bile bugün 21’inci yüzyılın Türkiye’sinde hapiste tutmak bize yakışmaz.

“KEŞKE HÜKÜMET KAVGA ETMESEYDİ”

Darbelerin bu ülkeye getirdiği çok büyük acılar var. Mısır’da darbe olduğunda CHP’nin Genel Başkan’ı olarak Mısır’a iki değerli milletvekili büyükelçimizi gönderdim. Sayın Faruk Loğoğlu ve sayın Osman Korutürk’ü… Gidin Mısır’a, Mısır’daki yöneticilerle görüşün, sakın ola ki siyasi idamlar yapmasınlar diye. Siyasi idam yapmanın faturasını öğrenmek istiyorlarsa Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tarihine baksınlar. Biz başbakanlar, bakanları idam ettik. Gencecik, filiz gibi evlatlarımızı idam ettik. Ve şimdi onların isimleri üniversitelere, yollara, hastanelere, havaalanlarına veriyoruz. Kendi vicdanımızı rahatlatmak için. Dolayısıyla siyasi idam yapmanın asla doğru olmadığını ifade ettim. Keşke hükümet gönderseydi, sıcak ilişkiler kursaydı. Keşke hükümet kavga etmeseydi. Demokrasinin ne kadar değerli bir kavram olduğunu, demokrasinin erdemlerini keşke anlatabilseydi. Ama bunlar olmadı.

“ÜNİVERSİTELERİ SÜREKLİ BİLGİ ÜRETECEK”

Demokrasiyi getirdik, üretmeye başladık, din ve vicdan özgürlüğünü getirdik, her şey tamam. Güçlü bir sosyal devlet oluşturduk. Ama dünya hızla değişiyor. Bu değişime ayak uydurmak gerekiyor. Onun için sürdürülebilirlik önemlidir. Üniversiteleri sürekli bilgi üretecek. Sürekli katma değeri yüksek ürün üreteceksiniz.

“EN İYİ YÖNETİCİ KENDİSİNE EN AZ İHTİYAÇ HİSSETTİREN KİŞİDİR”

Altılı Masa’nın işi kolay değil. Ama Altılı Masa bu konuda çok kararlı, azimli. Türkiye’yi aydınlığa, düzlüğe ya çıkaracağız ya çıkaracağız. Bu işin ortası yoktur. Beraber omuz omuza. Hiçbirimizin bireysel bir beklentisi de yok. Onun da altını özenle çizmek isterim. Sorun bir parti sorunu olmaktan çıkmış. Sorun bir Türkiye sorunudur, gelecek sorunudur, sorun evlatlarımıza güzel bir Türkiye bırakmaktır. Sorun onurlu bir yönetimi bırakmaktır. Bu olmadığı takdirde olmaz. Sürdürülebilirliğin anahtarı da devlette liyakattir. Devlette liyakat olmak zorundadır. En iyi yönetici kendisine en az ihtiyaç hissettiren kişidir. Devletteki liyakatin özü de budur zaten. Devlette herkesin görevi bellidir. Bu görev yasalarla belirlenmiştir… Altı lider bu konuda da kararlıyız, devlette liyakati sağlayacağız. Liyakat olacak. Olacak ki işi ehline teslim edelim. Etmezseniz bu işler yürümez.

KARARLIYIZ, TEK İSTEĞİM VAR: BİZE GÜVENİN

Devletin dininin adalet olduğunu biliyoruz. Adaletin olmadığı yerde devletin de olmayacağını biliyoruz. Kararlıyız, tek isteğim var, bize güvenin. Biz beraberiz, birlikteyiz. Biz önyargılardan uzağız ve Türkiye’nin içinde yaşadığı tabloyu biliyoruz. Zaman zaman gazetelerde görürsünüz, okursunuz; ‘Efendim Altılı Masa’nın altında ne var, üstünde bilmem ne var, yanında, solunda ne var.’ Bunların hepsi hikâye. Biz kararlıyız ve bu ülkeyi aydınlığa çıkarma konusunda da kararlılığımızı toplumda paylaşıyoruz.

“SANMAYIN Kİ BİZ AYDA BİR KEZ TOPLANIYORUZ”

Sayın Genel Başkan söyledi. Biz ne yaptığımızı her toplantıdan sonra kamuoyuyla paylaşıyoruz. Altı lider, altına imza atıyor ve bunu kamuoyuyla paylaşıyoruz. Sanmayın ki biz ayda bir kez toplanıyoruz. Her partinin genel başkan yardımcıları, kendi alanıyla ilgili zaten çalışmalar yapıyorlar. Ve onlar sürekli toplantı halindeler. Onlar olayı belli bir olgunluğa ulaştırdıktan sonra masaya geliyor. Biz ondan sonra karar veriyoruz.

“EFENDİM NEDEN CUMHURBAŞKANI ADAYINIZI BELİRLEMİYORSUNUZ”

Sık sık şu eleştiri de gelir; ‘Efendim neden Cumhurbaşkanı adayınızı belirlemiyorsunuz?’ Önce altı lider olarak biz neyi nasıl yapacağımızı bütün ayrıntıları ile konuşup karara bağlamak zorundayız. Sonra milletin önüne çıkmak zorundayız. O kararlılığımız, aynı zamanda ittifakın güçlü, sürekli olması, Türkiye’nin aydınlığa kavuşması için son derece önemlidir. Neyi, nasıl yapacağımızı oturuyoruz, konuşuyoruz, tartışıyoruz. Uygar insanları gibi karara varıyoruz, imzalıyoruz ve yayınlıyoruz. Türkiye’nin geleceği için endişe etmeyin. Biz bütün zorlukları aşmasını bilen bir ulusuz, milletiz. Nasıl Milli Kurtuluş Savaşı’nı verdiysek inşallah bu süreçten de yüzümüzün akıyla çıkacağız.

Kılıçdaroğlu’ndan borsada dönen manipülasyona yanıt: Küçük yatırımcının çaldığınız parasını size ödeteceğim