Kılıçdaroğlu: Türkiye göçmen deposu olmayacak! Derdi biz çekiyoruz sefayı Avrupa sürüyor

Yayın tarihi: 11 Mayıs 2023 Perşembe 1:05 pm - Güncelleme: 11 Mayıs 2023 Perşembe 4:28 pm

Sivas’ta konuşan Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Avrupa’ya seslenerek “Türkiye göçmen deposu olmayacak! Derdi biz çekiyoruz sefayı onlar sürüyor” dedi.

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Sivas’ta halkla buluştu. Burada konuşan Kılıçdaroğlu mülteciler üzerinde Avrupa’ya mesaj yolladı.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Bir dönem Sivas 14 milletvekili çıkarırdı, şimdi beş milletvekili çıkarıyor neden? Hiç Sivaslı kardeşlerim düşündü mü? Ne oldu da 14 milletvekili çıkaran Sivas şimdi beş milletvekili ancak çıkarabiliyor? Bu soruyu vicdan sahibi her arkadaşıma soruyorum. Neden biliyor musunuz? Ben söyleyeyim; ‘Nasılsa Sivas çantada keklik, bize oy veriyorlar önemli değil.’ Siz önemli bir kentsiniz. Sivas coğrafyası sıradan bir coğrafya değil. Benim size sözüm var; Sivas Demir-Çelik Fabrikası’nı kamulaştıracağım, binlerce Sivaslı orada çalışacak. 22 yıldır yapmıyorlar, yapamıyorlar. Sizi düşünmüyorlar, evlatlarınızı düşünmüyorlar.”

“AYRIMCILIK KİTABIMDA YOKTUR”

“Ayrımcılık benim kitabımda yoktur. İnsan insandır başımın üzerinde yeri vardır. İnsana saygı duyarım ve onun dertleriyle dertlenmesini bilen biriyim. Ayrımcılığa karşı çıkmak lazım. Yatırım yapıyorsanız da ayrımcılık olmaması lazım. İki sanayi bölgesi arasında teşvikler farklı. Niye farklı. Çünkü diyorlar ki; önce yatırım yapanları cezalandıracağız. Böyle bir anlayış devlet yönetiminde olmaz.”

“TÜRKİYE DÜNYAYLA YARIŞACAK”

“Buğdayı niye dışarıdan alıyoruz? Arpayı niye dışarıdan alıyoruz? Yulafı, soğanı, canlı hayvanı, eti neden dışarıdan alıyoruz? Neden üreticiyi, çiftçiyi toprağa küstürdük? Barıştıracağım. Burada kazanacak insanımız. Her şeyi biz üreteceğiz. Türkiye dünyayla yarışacak. Dünyayla rekabet edeceğiz.”

“Taşeron işçilere de kadro vereceğiz. Kazanacaklar, üretecekler ve sizlere hizmet sınacaklar. Biz insanı koruyacağız, hiç endişe etmeyin.”

100 BİN ÖĞRETMEN ATAMASI

“Köy okullarını yeniden açacağız, bütün köylerde öğretmenimiz olacak. Cumhuriyetimizin 100. yılında 100 bin öğretmenimizin atamasını yapacağız.”

“Eğer bir evde bir anne çocuğunu okula gönderirken beslenme çantasına koyacağı bir şey bulamıyorsa, üniversiteyi bitirmiş evladına iş bulamıyorsa, pazara çıktığında pazardaki yangını mutfağa taşıyorsa, milyonlarca evde elektrik, doğal gaz kesiliyorsa buna sessiz kalamayız. Aile destekleri sigortasını getireceğiz. Geliri olmayan veya asgari ücretin altında olan bütün evlere devlet yardım yapacak.”

“TÜRKİYE GÖÇMEN DEPOSU OLMAYACAK”

“Kendi ülkemizde huzur içinde yaşamak istiyoruz. Dışarıdan 3 milyon 600 bin Suriyeli kardeşimiz geldi. Afganların sayısını bilmiyoruz. Ama en geç iki yıl içinde hepsini kendi ülkelerine uğurlayacağız. Türkiye bir göçmen deposu olmayacak. Avrupalı rahat etsin diye burada tutuyoruz. Derdi biz çekiyoruz sefayı onlar sürüyor. Bay Kemal buna izin vermez.”

“Trump dedi ki; ‘Beni kızdırma senin mal varlığını açıklarım.’ Tek bir ses bile çıkmadı. Aynı soru Bay Kemal için söylenseydi, Bay Kemal şunu söylerdi; Araştırmazsanız namertsiniz. 27 buçuk yıl devlette çalıştım. Devletin ne olduğunu bilirim.”

“Sinan Ateş’in katillerini unutmadım. Kulaklarından yakalayacağım. Yargıya teslim edeceğiz, hiç endişe etmeyin. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun oğlu geldi, ‘babamın hakkını, hukukunu savun’ dedi. Ona da söz verdim.  O olayı da bütün ayrıntılarıyla ortaya koyacağım ve bu millete bilgi vereceğim. Gizli kapaklı bir şey olmayacak.”

“TERÖRE DESTEK VERENİN ALLAH BİN TÜRLÜ BELASINI VERSİN”

“Açık ve net söylüyorum terör bir insanlık suçudur. Nereden gelirse gelsin hep beraber mücadele etmek zorundayız. Teröre destek verenin de, teröristin yanında duranın da, seyyar mahkemeler kuranın da Allah bin türlü belasını versin. Biz milliyetçiyiz. Bizim milliyetçiliğimiz onlarınkine benzemez. Onlarınki mevsimlik milliyetçilik, biz kökten milliyetçiyiz.”

“Emekliler için de bir sözüm var. Emekliye bayramlarda asgari ücret kadar ikramiye verilsin dedik. Önce ‘para yok’ dediler. Sonra bin lira verdiler, şimdi iki bin liraya çıkardılar. Emekliler Kurban Bayramı’nda bankaya gittiklerinde analarının ak sütü kadar helal olan 15 bin lirayı çekecekler”

“Sen yandaşlar için para buluyorsun, beşli çeteler için para buluyorsun. Amerikalarda villalar alıyorsun, gökdelenler yaptırıyorsun. Onlara gelince para var, vatandaşa gelince ‘Parayı nereden bulacaksın?’ Alacağım. Kaçırdıkları 418 milyar doları alacağım ve size vereceğim. Onlar yandaşlara çalışıyorlar, Bay Kemal vatandaşa çalışıyor. Hiç meraklanmayın, hakkı hukuku, adaleti sağlayacağım. Benim görevim zaten o. Ben saraylarda oturan birisi değilim, mütevazi evimde oturuyorum. Çoluk çocuğumla beraber oturuyorum. İsterim ki her evde huzur olsun, bereket olsun. En büyük arzum bu. Allah nasip eder, sizin oylarınızla seçildiğimde gideceğim yer saray olmayacak, Gazi Mustafa Kemal’in mütevazi Çankaya’sına gideceğim”

“Kul hakkı yemem, kul hakkı yedirmem.”

Mitingde konuşan Ali Babacan’ın konuşmasından ise öne çıkanlar şöyle:

“Bugünkü iktidar Nuri Demirağ’ın sık sık ismini anıyor. Oysa ki onlar emeğiyle, alın teriyle, çalışarak kazanmak isteyen kim varsa zora soktu, sokuyorlar. Çevrelerindeki bir avuç insanı zengin etmekle meşguller. Bizim duruşumuz net, biz doğru işleri devam ettiririz”

“Adaletle, fırsat eşitliğiyle yöneteceğiz bu ülkeyi. Endişeye mahal yok, 3 gün kaldı. 3 gün sonra hep beraber bir demokrasi bayramı kutlayacağız. Siz Erdoğan’a bakmayın. Kendisi kavgacı, aşağılayıcı üslubuyla ülkeyi adeta bir savaş atmosferine sokmaya çalışıyor. Palavranın bini bir para. Erdoğan’ın rotası öfke, nefret, kavga, çatışma. Ama biz ülkemizi demokrasi bayramına götürüyoruz. 14 Mayıs günü müsait bir yerde indireceğiz onları. Hiç gözünüzde büyütmeyin.”

“KISIK SESLE ‘ELİM AMPULE GİTMİYOR’ DİYOR VATANDAŞLARIMIZ”

“Önceki seçimlerde iktidar partisine oy vermişler ama şu anda evlerde ne konuşuyorlar biliyor musunuz? ‘Elim AKP’ye oy vermeye gitmiyor. Sessiz sessiz kısık sesle ‘Elim ampule gitmiyor’ diyor vatandaşlarımız. Ben de buradan o dostlarıma sesleniyorum; sizi çok iyi anlıyorum. Çünkü eliniz yoksulluğa gitmiyor, yolsuzluğa gitmiyor, eliniz yüzde yüzü geçen enflasyona gitmiyor, haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe gitmiyor eliniz biliyorum.

“ERDOĞAN SÖZÜNDEN DÖNDÜ”

Sözünden dönen, etrafındaki çıkarcılara yakasını kaptırmış Erdoğan artık şu anda daha önce Ak Parti’ye vermiş dostlarımızın elinin gitmediği oy pusulasında bir tercih haline geldi. Sizin 2002’de iktidara taşıdığınız ve ‘Bütün servetim bu yüzük’ diyen Erdoğan sözünden döndü. O Erdoğan yok artık. Haktan döndü, hukuktan döndü, adaletten döndü. Kim gücünü ele geçiriyorsa kendisi gibi düşünmeyenlerin hakkına hukukuna göz dikiyor. Biz bir daha bu ülkede zorbalık olmasın diyoruz.”

“Ülke çok kötü yönetiliyor, çok yazık oluyor ülkemize. Dürüst ve ehil insanlar işin başına geldiğinde çözülemeyecek sorunumuz yok.”

“Bu seçim bir referandum aslında. Önünüzde sadece iki tane temel tercih var. Bu ikisinden hangisini tercih edeceksiniz? Otoriterlik mi demokrasi mi? Keyfilik mi hukuk mu? Baskı mı özgürlük mü? Tek akıl mı ortak akıl mı? Korku mu umut mu? Öfke mi sevgi mi? Kavga mı barış mı? Kriz mi huzur mu? Yoksulluk mu zenginlik mi? Kara kış mı bahar mı? Cevap belli bahar diyoruz.”