Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a: Neden vazgeçtin, seni kim yönlendirdi?

Yayın tarihi: 3 Mart 2020 Salı 1:52 pm - Güncelleme: 3 Mart 2020 Salı 5:35 pm

Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a, “Hani sen başkomutandın? Vurulan senin askerin. Benim askerimi vuran her devlet benim düşmanımdır. Topuğunuz kıçınızda Putin’e koşuyorsunuz” diyerek seslendi.

Sözlerine, “Bu grup toplantısı, benim için de zor olan bir grup toplantısıdır. Meseleyi nasıl anlatacaksınız, neler söyleyeceksiniz? Hepimizin yüreği kanıyor ve gelecek kaygısı yaşıyoruz. Türkiye iyi yönetilemiyor” diyerek başlayan Kılıçdaroğlu, “Tek bir Mehmetçiğin tırnağı Suriye’den de, Libya’dan da İdlib’den de değerlidir” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:

“Komşumuz bir ülkenin rejimini değiştirmek için çaba harcıyorsunuz. Sana ne kardeşim? Biz hiçbir zaman Suriye’dek rejimi savunmadık, savunmuyoruz da. İstiyoruz ki barış içinde yaşayalım. Arzumuz budur bizim.”

“26 Şubat 2006’da Erdoğan Üsküdar’da konuşuyor; “Biz orta Doğu’da Kuzey Afrika projesinin eş başkanıyız. Biz orada görev irfa ediyoruz. Böyle bir görev seçilerek verilmiştir.” Sana bu görevi kim verdi? Sana Büyük Orta Doğu Projesi’nin (BOP) Eş Başkanlık görevini kim verdi?

ERDOĞAN’IN SURİYE SÖZLERİNİ HATIRLATTI

(Erdoğan’ın sözlerine atıfla) “Suriye’de bizi bir oyuna çekmeye çalışıyorlar” dedin. Ne değişti. Ne oldu da Suriye’ye girmeye karar verdin? Sana kim bu talimatı verdi? Kim seni telkin etti, yönlendirdi? Kim Orta Doğu’ya gir dedi?”

“ERDOĞAN, ‘ÖSO’YU AMERİKA’YLA BİRLİKTE KURDUK’ DEDİ”

“Onun cevabını da Erdoğan verdi: 2017’de ‘Biz Özgür Suriye Ordusu’nu ey Amerika seninle Beraber kurduk ya. Bunun adımını senden önceki Obama yönetimiyle kurduk’ diyor. Özgür Suriye Ordusu’nu Amerika’nın telkiniyle hangi gerekçeyle kurarsınız? Orta Doğu’nun parçalanması kimin işine yarıyor? Akıl var akıl! Aklını kiraya vermeyeceksin. Devleti yönetiyorsan devlet aklının ferasetini unutmayacaksın, Arap dünyasını, Orta Doğu’yu bileceksin. O dünyada suya giderken nasıl kandırıldığını bileceksin. Dünya kadar tarihte örnekleri var. Orta Doğu’yu anlamak istiyorsan Rıfkı Atay’ı okuyacaksın.”

‘TARİH BİLECEKSİN’

“Suriye’nin parçalanması kimin işine yarıyor? Akıl var akıl. Aklını kiraya vermeyeceksin. Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihini bileceksin, Ortadoğu’yu bileceksin, Arap dünyasını bileceksin. Falif Rıfkı Atay’ın ‘Zeytindağı Anıları’nı okuyacaksın.”

“27 Şubatı 28 Şubat’a bağlayan gece vali önce 22 şehidin varlığını açıkladı, sonra 29 dedi. Ve biz oturduk dedik ki bu kadar önemli bir olay varsa, bu kadar şehidimiz varsa TBMM’nin toplanması lazım. Bunu asla bir siyasi polemik konusu yapmayacağız dedik. Şehitler hepimizin şehididir. Bir tırnağına Suriye’yi değiştirmeyiz.”

“Saat 02:04’te parti sözcümüz bir basın açıklaması yaptı. Hiç kimseye en ufak bir eleştiri gelmedi. CHP olarak TBMM’nin hemen yarın kapalı bir oturum yapmasının altını çizdi. Kapalı olmasının da nedeni şuydu; olur ya birçok bilgi olabilir, açıklanmasında sakınca olabilir. Gelip 600 milletvekiline bilgi versinler. Bakın hiçbir eleştiri yok. Milletvekili olarak buna hakkımız var bizim. Bunu söyledik. Ertesi gün gene hiçbir haber yok. Bir açıklama daha yaptık sabahleyin, biz sabaha karşı 5’te evlere gittik, 10’da yeniden MYK’mız toplandı. Bu kez talebimiz bir kez daha dile getirildi. Yine parti sözcümüz siyasi polemik konusu yapmadan sağ duyulu bir açıklama yaptı. TBMM toplantı çağrımız Anayasamızdaki gerçeklere dayanmaktadır. TBMM’ye gelip insanlar bilgi versinler istiyoruz. Yine ses yok. O gece TBMM Başkanıyla görüştüm. Aynı şekilde kamuoyuna Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün vatandaşlarına da başsağlığı dileklerimizi aktardık.”

‘İLK KEZ TELEVİZYONA ÇIKIYOR; EKONOMİDEN BAHSETTİ, BAŞARILARINDAN BAHSETTİ’

“Birinci, ikinci gün kimse yok, üçüncü gün Sayın Erdoğan İstanbul’da bir toplantı yaptı. Bazıları AKP’nin eski İstanbul milletvekilleri. İlk kez çıkıyor. 33 şehidimiz var ilk kez televizyona çıkıyor ve açıklama yapacak. Ekonomiden bahsetti, başarılarından bahsetti, işsizliği nasıl engelleyeceğinden bahsetti. Tabii doğal olarak bir de benden bahsetti. Kılıçdaroğlu beni aramadı’ Sen arayacaksın, bilgi vereceksin. Bu, bir cumhurbaşkanı tarafsız olmazsa memleketi yönetemez, bunu gösteriyor. Cumhurbaşkanlığı bir devletin sigortasıdır. Sigortası yok Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin.

2 gün sonra parti başkanlarıyla toplantı yaptı. Ekonomiden bahsetti, işsizlikten bahsetti, bir sürü şeylerden bahsetti. Tabii bir de benden bahsetti. Biz ne kadar sorumluyuz, beyefendi ne kadar sorumsuz. ‘Kılıçdaroğlu beni aramadı?’ diyor. Kardeşim arayacak olan sensin ben değilim. Arayıp ne olacağını izah edeceksin. Bir cumhurbaşkanı tarafsız olmazsa ülkeyi yönetemez, Cumhurbaşkanı devletin sigortasıdır. Sigortası yok koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin. Konuşmayı duyunca kanım dondu. Bu nasıl vicdansızlıktır. Bu nasıl bir sorumsuzluktur.”

‘O GECE BU MEMLEKETİN CUMHURBAŞKANI YOKTU’

“‘Şehitler tepesi asla boş kalmayacak’ diyor. İnsanda birazcık vicdan olur. O gece on binlerce anne uyumadı. Çocukları Suriye’de olan, Irak’ta olan on binlerce askerin annesi o gece uyumadı, on binlerce baba o gece sabaha kadar uyumadı. Binlece gelin uyumadı. ‘Asker yolu gözlerim’ diye bir türkü var. Bunlar asker yolu gözlemenin ne demek olduğunu acaba biliyorlar mı? Ama o gece bu memleketin Cumhurbaşkanı yoktu. O gece bu memleketin bakanları yoktu, Özellikle de Milli Savunma Bakanı yoktu. Genelkurmay Başkanı yoktu. Neredeydiniz o gece? O gece sadece Hatay Valisi vardı. Ben bunları söylemeyeceğim de kahramanlık edebiyatı mı yapacağım? Bir yüzbaşının annesi, ‘Bunları dile getirmezsen hakkımı helal etmem sana’ dedi.

“Metehan’dan bu yana ordunun emir komuta zinciri bozulmamıştır. İlk kez 20 Temmuz sivil darbesinin ardından bozulmuştur. Bu ülkede artık hiçbir kuvvet komutanı Genelkurmay Başkanı’na bağlı değildir.”

“Beyefendi o gece benim aramamı bekliyor. Ben seni niye arayacağım. Çık sen millete bilgi ver. O gece kimse çıkmadı sonraki gün de çıkmadılar. İki gün sonra Genelkurmay Başkanı tweet attı. Yeni öğrenmiş herhalde. Bu tablo Türkiye’nin iyi yönetilmediğini gösteriyor.”

“Bunlar mı vatansever, bunlar mı Türkiye’nin çıkarını savunacaklar. Emperyal güçlerin maşası olanlar Türkiye’yi düzlüğe çıkaramazlar. Putin’e telefon eder, Merkel’e telefon eder, Trump’a telefon eder. Onlar gelip vururlar, kendisi ayaklarına koşar. Benim askerimi vuran kim olursa olsun benim düşmanımdır. Ben niye onların ayağına gideyim? Topuğunuz kıçınızdfa Putin’e koşuyorsunuz. Hiç kimse unutmasın, Mısır’daki sağır sultan da duysun. Biz saygı duruşu ve istiklal Marşı ile açtık. Çünkü biz Cumhuriyet Halk Partisi’yiz. Bizim vatan, bayrak sevgimiz lafla değildir. Lafla olmaz.”

“Zenginlere Sevda Tepesi, gariban çocuklara şehitler tepesi. Kahramanlık yapacağına sen gitsene. Hangi milletvekilinin, para babasının çocuğu İdlib’de? Saray sosyetesinin çocukları orada mı, herkes bedelli askerlik yaptı. Herkes eşit şartlarda askerlik yapacak kardeşim. Zenginin çocuğu ayrı, bakanın milletvekilinin çocuğu ayrı. Ben bunu kabul etmiyorum. Atatürk ölmeyi emrederken cephedeydi, siz neredesiniz beyler?”

‘ACİZLİK İÇİNDE, NE SÖYLEDİĞİNİ BİLMEYEN BİR ADAM’

“Erdoğan yine kendisini tutamıyor, arka arkaya uzun konuşmalar. Şu açıklamayı yapıyor; Bay Kemal şehadet nedir bilmeyen bir kişi. “İnanıyorum ki CHP’ye gönül veren vatandaşların onun peşinden gitmeyeceklerdir” diyor. Çanakkale ile İdlib’i kıyaslamak gibi bir şey olabilir mi? Çanakkale; vatan toprağı ya burası. Sen İdlib’le Çanakkale’yi bir tutuyorsan vay bu memleketin haline. Nasıl bir cehalettir anlamakta zorlanıyorum. Emin olun eğer Çanakkale ile Suriye’de bir yeri beraber tutacaksan o yerin adı Süleyman Şah Türbesi’dir. Sen Süleyman Şah Türbesi’ni IŞİD terör örgütünden kaçırmadın mı? Bayrağını indirmedin mi? Bana gelip Çanakkale örneğini veriyorsun. Bu beceriksizliğe bakın ya. Acizlik içinde ne söylediğini bilmeyen garip bir adam.”