Kılıçdaroğlu’ndan AKP’nin kurucusu Arınç’a tazminat yanıtı

Yayın tarihi: 16 Haziran 2022 Perşembe 1:49 pm - Güncelleme: 17 Haziran 2022 Cuma 12:44 am

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türk Demokrasi Vakfı; Yeniden Toplantısı’nda konuştu. Konuşmasında yargının bağımsızlığı, medyanın sorunları ve 6’lı masaya değinen Kılıçdaroğlu, AKP’nin kurucusu Bülent Arınç’a seslendi.

Türk Demokrasi Vakfı’nda konuşan Kılıçdaroğlu, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine açtığı tazminatlara yönelik Arınç’a seslendi. Salona girişi sırasında Bülent Arınç’ın elini sıkmayan daha sonra konuşmasında Kılıçdaroğlu, “Tazminatlardan söz ettiniz sayın Arınç. Dünya kadar tazminat davası açıldı ama hiç birisi beni yıldıramaz. O davaların hangi gerekçelerle açıldığını da biliyorum.” ifadelerini kullandı.

 

“O DAVALARIN NEDEN AÇILDIĞINI BİLİYORUM”

AKP’nin kurucusu Bülent Arınç’a seslenen Kılıçdaroğlu, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine açtığı tazminat davalarına ilişkin şunları söyledi:

Ülke bu haldeyken, meseleyi bir parti meselesi olmanın ötesinde artık mesele Türkiye meselesi haline gelmiştir. Türkiye’ye demokrasiyi getirmek zorundayız. Her bir parti kendi düşüncesini bir şekliyle ifade edecektir. Halk kime teveccüh ederse o iktidar olacaktır.

Tazminatlardan söz ettiniz sayın Arınç. Dünya kadar tazminat davası açıldı ama hiç birisi beni yıldıramaz. O davaların hangi gerekçelerle açıldığını da biliyorum. Bütün o davaları kazanacağız. Bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi ya getireceğiz, ya getireceğiz.

“ÇAĞDAŞ DEMOKRASİLERDE DÖRDÜNCÜ GÜÇ MEDYADIR”

Medyanın özgür olmadığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

Aslında medya o kadar ayrıştı ki. İktidar sahiplerinin en çok ihtiyaç duyacakları şey özgür medyadır. Türkiye veya dünyanın herhangi bir yerinde olan olayı iktidar sahipleri en hızlı medyadan öğrenirler. Bir grup medya sadece güzelleme yapıyorsa aslında iktidarın aleyhinedir, gerçekleri göremez. Medyanın özgür olması gerekir. Çağdaş demokrasilerde dördüncü güç medyadır. Yargı konusunda ciddi sorunlarımız var. Yargının bağımsız olması lazım.

Can ve mal güvenliği, demokrasi bu demek aslında. Can ve mal güvenliği olmazsa akademik dünyada, iş dünyası da olmaz. Sivil toplum da olmaz. Farklı düşüncelere tahammül edemiyorsak orada demokrasi yoktur zaten. Geçen gençlerle bir toplantıdaydık. Bir genç, ‘Buradaki bütün arkadaşlar hep aynı görüşteyiz’ dedi. ‘Eyvah, siz dünyayı durdunuz’ dedim. Eğer farklı görüş yoksa ülkeyi, dünyayı büyütemezsiniz.

“MESELE TÜRKİYE MESELESİ HALİNE GELDİ”

Konuşmasında Altılı Masa’ya da değinen CHP lideri şu ifadeleri kullandı:

Toplumu ayrıştırdık. Tehlikeli bir mecraya doğru Türkiye gidiyor. Biz, altılı masa diyoruz bazen Türkiye Masası, Demokrasi Masası, Milletin Masası neyse adı. Bizi birleştiren tek bir konu var. Bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirmek. Her birimiz ayrı partiyiz, programımız farklı. Ülke bu haldeyken, meseleyi bir parti meselesi olmanın ötesinde artık mesele Türkiye meselesi haline gelmiştir. Türkiye’ye demokrasiyi getirmek zorundayız. Her bir parti kendi düşüncesini bir şekliyle ifade edecektir. Halk kime teveccüh ederse o iktidar olacaktır.

Kılıçdaroğlu’ndan seçim çağrısı: Elinizi vicdanınıza koyun