Kılıçdaroğlu’ndan İsmail Dükel ve Müyesser Yıldız tepkisi: Bu kadar da ayağa düşürmeyin bu durumu

Yayın tarihi: 9 Haziran 2020 Salı 1:58 pm - Güncelleme: 9 Haziran 2020 Salı 4:15 pm

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu TELE1 Ankara Temsilcisi İsmail Dükel ile Odatv Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız’ın gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Özgür gazeteciler bizi bilgilendirmek istiyorlar, zor koşullarda görev yapıyorlar. Ama bir sabah bir haber geliyor, iki gazeteci sabahın köründe gözaltına alınıyor. İsmail Dükel, Müyesser Yıldız. Şimdi ne yaptı bu gazeteciler? Neymiş casusluk yapacaklarmış. Bu kadar da ayağa düşürmeyin bu durumu. Nereden çıkarıyorsunuz bunları?” diye sordu.

TBMM’de grup toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğu, 90 gün sonra ilk kez kürsüye çıktı.

Kılıçdaroğlu üç Milletvekilinin vekilliğinin düşürmesiyle ilgili, “Bunlar darbe döneminde yaşadığımız olaylar. Yapılan yanlıştır. Anayasaya aykırıdır. Kendilerinin yaptığı bu anayasaya bile aykırıdır. İktidara diyeceğim tek şey; hiçbir baskı karşısında, hiçbir CHP’li boyun eğmez” ifadelerini kullandı.

Gözaltına alınan İsmail Dükel’den ilk mesaj

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:

İSMAİL DÜKEL VE MÜYESSER YILDIZ TEPKİSİ

Biz ülkemizde; nasıl huzura erişeceğiz? Ülkede özgür gazeteciler varsa, kalemini satmayan, vatandaşın derdini özgürce dile getiren gazeteciler varsa, özgürlükler varsa huzura öyle erişeceğiz.

Özgür gazeteciler ellerinde kalemleriyle bizi bilgilendirmek istiyorlar. Haber topluyor bu gazeteciler. Zor koşularda görev yapıyorlar. Ama bir haber geliyor. İki gazeteci arkadaşımız gözaltına alınıyor. İsmail Dükel ile Müyesser Yıldız… Niye alınıyorlar? Hangi gerekçeyle alınıyorlar? Duyduğumda üzüldüm. Nasıl bir ülkede yaşıyoruz biz? Su vermiyorlar Müyesser Hanım’a su? Hayat bu, su ya. Sen nasıl vermezsin? Tanırsınız herhalde, öyle kilolu bir insan da değil. Şimdi ne yaptı bu gazeteciler? Neymiş casusluk yapacaklarmış. Bu kadar da ayağa düşürmeyin bu durumu. Nereden çıkarıyorsunuz bunları?

Gazeteci Dükel ve Yıldız’ın telefonları 4 ay boyunca dinlenmiş!

“DARBE DÖNEMİNDE YAŞADIĞIMIZ OLAYLAR”

Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Murat Ağırel içeride neden? Eğer bu memlekette bir casus aranıyorsa, bu memlekette devletin sırlarını peşkeş çekenler aranıyorsa o da Kozmik Oda’yı açanlardır. Sevgili vatandaşlarım. Eğer bu memlekette bir casus aranıyorsa, bu memlekette devletin sırlarını peşkeş çekenler aranıyorsa o da Kozmik Oda’yı açanlardır.

Üç milletvekili arkadaşlarımızın milletvekillikleri düşürüldü, bunlar darbe döneminde yaşadığımız olaylar. Yapılan yanlıştır. Anayasaya aykırıdır. Kendilerinin yaptığı bu anayasaya bile aykırıdır. İktidara diyeceğim tek şey; hiçbir baskı karşısında, hiçbir CHP’li boyun eğmez.

Enis Berberoğlu için devletin sırlarını açığa çıkarmaktan dava açıldı. MİT TIR’ları sır mıydı? O TIR’lara ilişkin tutanakları tutan hakim ve savcılar nerede? Terör örgütü üyeliğinden tutuklu. Teröristin tutanak tuttuğu bir olay nasıl sırdır?

Şimdi kafa kafaya vermişler seçim kanununu nasıl değiştiririz diye düşünüyorlar. Nasıl değiştirirseniz değiştirin, siz gidicisiniz arkadaş…

SAĞLIK ÇALIŞANLARINA EK ÖDEME

Bugün Avrupa’nın en güçlü sağlık ordusu bizde. Eve gitmediler, bazıları hayatlarını kaybetti. Hepsine şükran borçluyuz. Dilek hemşireyi unutmadım. En çok beni sarsan Dilek hemşire oldu. Bu virüsün hem dayanışma kültürümüzü hem acıları paylaşmamızı sağlayan bir özelliği olduğunu unutmamamız lazım. Kimlik, siyasi görüş tanımıyor. Mücadele etmek hepimizin ortak görevidir.
Sağlık çalışanları arasında ayrım yaparsan haksızlık yapmış olursun. Tıbbi sekretere, güvenlik görevlilerine, sağlık işçilerine, hasta bakıcılara, hastaların yemeğini hazırlayan aşçılara, radyoloji teknisyenlerine ek ödeme verilmedi. Bunlar doğru değil. Devletin saygınlığına gölge düşürür. Yardım yapacaksan hepsine yap, ayrımcılık yaparsan sen devleti iyi yönetemiyorsun anlamına gelir.

“BİR TOPLANTI YAPTILAR SADECE YANDAŞLAR ÇAĞRILDI”

Yüzbinlere iş yeri kapanacak, milyonlarca insan işsiz kalacak, ne yapalım, bundan nasıl beraber çıkarız diye görüşülmesi lazım. Bir toplantı yaptılar sadece yandaşlar çağrıldı. Ziraat Odaları Başkanı, Eczacılar Odası Başkanı, TTB Başkanı çağrılmaz mı? Bunlar vatan haini mi? Çözümü anlatacaklar sen de oturup bakanlarınla birlikte dinleyeceksin.

Bütün okullar kapandı, onbinlerce kantin kapandı. Berberler kahveler kapandı. Sosyal devlet olarak biz bu önlemleri aldığımızda ortaya çıkan sorunları nasıl çözeriz diyecektiniz.
Faizi düşürdüm kredi alabilirsiniz, borçlanabilirsiniz dediniz. Hadi borç veriyorsun, bir çeki ödenmemiş bir kişinin bankadan kredi alma ihtimali yok. Madem ki böyle bir bela var gelin sicil affı çıkaralım, gerekirse vatandaş kredisini alsın dedik. Yapmadılar, çünkü biz söyledik.

Vatandaşın dükkanını kapatıyorsan, diyeceksin ki “devlette israfa son vereceğim” İsraf genelgesi çıkar dedik, bizde israf yoktur diyor. Allah akıl fikir versin. Ben söylemiyorum, sayın Bülent Arınç söylüyor. “İsrafın önünü alsak sizden vergi almamıza gerek kalmaz” Doğru söylüyor. Har vurulup harman savrulan bir süreci yaşadık.
Bütçe konuşulurken koronavirüs yoktu. Yeni bir bütçe yapmamız lazım. Sosyal devleti ayağa kaldıralım, vatandaş bize güvensin dedik bu da olmadı.

Yüzbinlerce iş yeri kapandı. Yapılan doğruydu. Peki evine gönderdiğiniz kahveciye naptınız? Biz olsaydık, evinde otur, rahat otur, senin 3 aylık kiranı ben ödeyeceğim devlet olarak derdik. Bu devlet için büyük bir yük değil.

Esnafın başına bela olan bir stopaj vergisi var. Kira gelirini ben elde etmiyorum, git mal sahibinden al alacaksan. Bunu da kaldıralım dedik. Bu konuda kanun teklifini CHP verdi. Bunun takipçisi ben de olacağım siz de olun. Kaldırılması için kim el kaldırmıyorsa kara defterin bir köşesine yazın.