İTO’dan Akşener’i tehdit eden Erdoğan’a tepki: Bu memleket bizim

Yayın tarihi: 28 Mayıs 2021 Cuma 11:29 am - Güncelleme: 28 Mayıs 2021 Cuma 11:29 am

İstanbul Tabip Odası (İTO) Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Rize İkizdere’ye Cengiz İnşaat tarafından yapılmak istenen taş ocağına karşı direnen köylüleri ziyareti sırasında provokatif bir eyleme maruz kalan İYİ Parti lideri Meral Akşener’e yönelik tehdit içeren sözler sarf etmesine tepki gösterdi.

İTO, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Akşener‘i partisi AKP’nin grup toplantısında yaptığı konuşmada tehdit etmesine ilişkin bir açıklama yaptı. “Siyasi tarihimizde şimdiye kadar hiç şahit olmadığımız bir olay yaşandı” ifadelerine yer verilen açıklama şu şekilde:

Türkiye günlerdir bir organize suç örgütü liderinin itirafları/ifşalarını izlerken dün siyasi tarihimizde şimdiye kadar hiç şahit olmadığımız bir olay yaşandı; AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i açık olarak tehdit etti.

Öncelikle belirtelim ki; AKP genel başkanı sıfatı ile parti grup toplantısında söylemiş olsa bile, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhalefet partilerinden birisi olan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Rize’nin İkizdere ve Çayeli ilçelerinde gerçekleştirdiği esnaf ziyareti sırasında yaşanan saldırıya atıfta bulunarak “Orada da gerekeni yaptılar. Daha neler olacak neler… Bunlar iyi günler.” şeklinde sarf ettiği sözler toplumda büyük bir infial uyandırmıştır. Demokrasinin en temel ilkelerinden birisi siyasi faaliyetlerin serbest olarak yürütülmesidir. Bu faaliyetlerin fiili olarak veya tehditlerle engellenmesi kabul edilemez.

Öte yandan, geçmişten günümüze devlet-siyaset-mafya ortaklığında işlenen siyasi cinayetler, uyuşturucu, kumar ve benzeri kirli ticaret ağları, devasa boyutlara ulaşan yolsuzluk ve rüşvet çarkına ilişkin ifşalar, bu ifşaları örtme çabaları tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır. Söz konusu şahsı aralarında çok sayıda meslektaşımızın da bulunduğu Barış Akademisyenlerini kanlarını oluk oluk akıtmakla tehdit ederken koruyup kollayanların, yıllarca birlikte iş tutanların, destek mitingi yaptıranların kim olduğunu biliyoruz. Şimdilerde bu şahsın organize suç örgütü lideri olduğunu yeni fark etmişler gibi davrananlar bu ifşaları “deli saçması” olarak geçiştirmeye çalışmak yerine kendileriyle ilgili iddialara açık, net, tutarlı cevaplar vermelidirler. Aksi halde kurdukları hiçbir cümlenin hiçbir inandırıcılığı yoktur.

Topluma karşı işlenen bu suçların tüm failleri ile siyaset, sermaye ve mafya üçgeninde girilen tüm gizli ve kirli ilişkiler açığa çıkarılmalı, sorumlular halka hesap vermelidir. Bu hesabı sorması beklenen yargının bugüne kadar harekete geçmemiş olması düşündürücüdür.

Ülkemizde yaşanan ekonomik ve sosyal krize ek olarak COVID-19 salgınının yönetiminde de başarısız olan siyasi iktidarın hesap vermek yerine demokrasi ve özgürlükleri tamamen ortadan kaldırma girişimlerine karşı itirazımızı siyasi iktidarın bu politikalarından zarar gören tüm toplumsal kesimlerle birlikte sürdürmeye devam edeceğiz.

Bu memleket bizim!

Bu kirli karanlıktan hep birlikte mücadele ederek kurtulacağız!