Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Cumhurbaşkanlığı adaylığı ve "CHP'den istifa etmek istiyor" iddiaları hakkında çok sayıda soruya cevap verdi. Yavaş 'Bu oyunlara gelecek halimiz yok' dedi.
Sözcü yazarı Aytunç Erkin bugünkü köşesinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur yavaş ile yaptığı röportajı yayınladı. Erkin, son dönemde çıkan tüm gelişmeleri ve iddiaları Mansur Yavaş'a sordu. Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmalarından rahatsız olduğunu söyleyen Yavaş "Gündem ben-biz değil, emekli olmalı, aç insanlar olmalı!" dedi.
https://tele1.com.tr/mansur-yavastan-chpyi-hedef-alan-eski-iyi-partili-vekile-yanit-1144826/
İşte Aytunç Erkin'in yazısının ilgili bölümü:
Mansur Yavaş’a “Gündem cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışması var. Ne diyorsunuz bu tartışmalarla ilgili” sorusunu yönelttim:
“Çok rahatsızım. Çok çok rahatsızım. Biz öncelikle kendi belediyemize, kendi yapacağımız işlere odaklanmalıyız. Bu tartışmalardan rahatsız olmamın diğer bir nedeni de şu: Gündemi biz işgal ediyoruz. Halbuki gündem emekli olmalı, aç insanlar olmalı, eğitimde yaşanan sorunlar olmalı. Bunlar konuşulmuyor. Bu tartışmaların hepsinin önüne geçiyor. Televizyonda konuşulacak konu halkın yaşadığı mağduriyetler olması lazım. Bunların önüne geçmeye bizim hakkımız yok ki! Ben tek kelime etmiyorum bu konuda.”
- Size yakın, bağımsız milletvekili Yüksel Arslan’ın sosyal medya paylaşımları oldu.
Benim tarzım değil bu. Onaylamam. Bana yakın hiçbir isim böyle konuşamaz. Bunu da söyledim. Hem de kendi partilimize… Bunu onaylamıyorum. Hiçbir belediye başkanına böyle davranılmamalı. Gündeme döneceğim. Ben bugüne kadar dört defa aday oldum ve televizyonlarda rakiplerim hakkında böyle karalayıcı cümle kurmadım. Duyamaz kimse. İki defa da seçildim ve oy vermeyenlere de hiçbir kötü sözüm yok. Onun sayesinde de yüzde 60 aldık. Oy vermeyenleri de ötekileştirirsek oy alamayız ki.”
HERKES HER ŞEYİ DENEYECEK İSTİFA ETMEM, OYUNA GELMEM
- Sizi CHP’den koparmak mı istiyorlar? İstifayı ya da ayrılmayı düşünüyor musunuz?
Herkes her şeyi deneyecek. İçeriden dışarıdan yapacaklar. Siyaseti yapanlar kendince oyun kurabilir ama biz bu oyunlara gelecek halimiz yok. Yerimizdeyiz. İstifa gibi bir düşüncem yok, olur mu öyle şey! Hayır, hayır, hayır… Bize halk görev verdi, partimiz aday gösterdi, benim görevim Türkiye’ye örnek olacak en güzel çalışmaları yapmak. Bunlar ülkeyi iyi yönetir dedirtmek. Benim amacım bu. Ki onlar oy versinler. Ankara biliyorsunuz, Orta Anadolu’dan gelenlerin göç ettiği başkent. Bunun sonuçlarını gördük. Amasya, Kastamonu, Kütahya, Uşak her yer kazanıldı. Çorum çok oyla gitti. Merkezde de üç olan sayımızı 16’ya çıkardık.”
https://tele1.com.tr/mansur-yavas-baska-partiden-aday-olacak-iddialarina-yanit-verdi-1143211/
EN KISA ZAMANDA GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEME DÖNÜLMELİ
- Peki güçlendirilmiş parlamenter sistem için ne diyorsunuz?
“Bana birisi böyle bir yetki verse de istemiyorum. Böyle bir yetkiyi kabul etmem. Dese ki seçimsiz, geç idare et dese bile ben böyle bir sistemi kabul etmiyorum. Her zaman söylerim; bir kişinin doğrusundan çoğunluğun yanlışı daha doğrudur diye. Dünyada hiçbir Allah’ın kulu yok ki her konudan anlayıp kendi başına idare edebilsin. Keyfiliktir bu! Amerika Başkanı tek başına büyükelçi atayamıyor. Bizse yüz büyükelçi atasak, kimi atadın, neden atadın, niye atadın, ne özelliği var diyemiyoruz. Böyle bir araştırma, soruşturma, hesap verme pozisyonu yok. Rektör atıyorsun sonra da iptal ediyorsun örneğin. BU tür konularla karşılaşıyoruz. Kriter olsa onların içinden seçersiniz. Açık yüreklilikle şunu söylüyorum: Bana bu yetkileri verseler ben de tanıdıklarımı atarım. Neden yalan söyleyeyim? Kim atamaz? İnsanın fıtratında var bu. Ama bana senin atayacağın insanlarda şu şu şu özellikler var, kariyeri, başarıları şöyle diye on kişi sunsalar içinden seçersiniz. Liyakata gerek yok şu anda yaptım oldu deniyor. Bu sistemin yürümeyeceği ortada. Bunun en güzeli denetlenecek şekilde olması. Parlamenter sistemde yeterliliği var, Meclis’in işlevlendirilmesi var. En kısa zamanda güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönülmesi gerektiğini düşünüyorum.” Araya girdim: “Tüzük kurultayında yaptığınız konuşmada da güçlendirilmiş parlamenter sistem vurgunuz konuşma-konuşamama nedeniyle gölgede kaldı. İlhan Kesici’nin bir cümlesi var: ‘Bu kadar yetkiyi evliyaya verseniz evliyayı azdırır.” Dedi ki: “Aynı kanaatteyim.”