Diyarbakır’da, kaybolduktan günler sonra cansız bedeni dere yatağında bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin davanın duruşması devam etti.

Mahkeme'ye katılan Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren ve Diyarbakır Barosu'na bağlı avukatların Mahkeme Başkanı'na yönelttiği sorular adeta davanın seyrini değiştirecek nitelikte oldu.

Narin Güran davasında duruşma ertelendi! Sanıkların hangi dediğine inanacağız Narin Güran davasında duruşma ertelendi! Sanıkların hangi dediğine inanacağız

İmamoğlu kreş açılışında bu kez zorlandı İmamoğlu kreş açılışında bu kez zorlandı

Gazeteci Rojda Altıntaş'ın aktardığına göre, avukatlar, Narin'in ağabeyi Enes Güran'ın kolundaki ısırık izinden, Narin'in annesinin Enes Güran'ı korumak için yaptığı çabalara kadar bir çok konuda akıllarda çelişkiye neden olan soruları yöneltti.

İŞTE DİYARBAKIR BAROSU'NA BAĞLI AVUKATLARIN SORULARI

Rojda Altıntaş kendisine ait sosyal medya hesabından avukatların açıklamalarını ve sorularını şu şekilde paylaştı: 

Diyarbakır Barosu'ndan bir avukat konuşuyor:

“Tutukluluk devamı talebine katılıyoruz. Birsen Güran, 4 ayrı ifade verdi ve eski beyanlarını kabul etmedi. 23 Ekim'de verdiğiniz ifade gerçek iradenize uygun muydu? Birsen Güran’ın ifadesinde, "Narin 17:40’ta evimize geldi" şeklinde çok net bir açıklama var. Salim Güran’ın yönlendirmesi olduğunu düşünüyoruz. Mantık şu: Bir terlik bulsam ve bunun Narin'e ait olduğunu düşünsem, kolluk kuvvetlerine teslim ederim. Muhammet Kaya aracına alıyor, fakat Muhammet Kaya, bu terliğin Narin'e ait olduğunu düşündüğü halde nasıl olur da vermiyor?”

AİLE NEDEN TELEFON KAYITLARINI SİLİYOR

Diyarbakır Barosu avukatı konuşuyor:

"Aile neden toplantıları gizliyor? Bir kısmı yapıldığını, bir kısmı yapılmadığını söylüyor. Güran ailesinin telefon kayıtlarını silmesi ise ayrı bir konu. Buradakilere soruyorum, en son ne zaman telefon kayıtlarınızı sildiniz? Eğer sadece Salim Güran silseydi, tesadüf olabilir diye düşünebilirdik. Ancak eğer birden fazla kişi bunu yapıyorsa, bu durum şüphe uyandırır."

SALİM GÜRAN BİRÇOK GÖRÜŞME YAPIYOR

Diyarbakır Barosu avukatı, Mahkeme başkanına konuşuyor:
"Salim Güran, olay günü birçok görüşme yapıyor. Bir görüşmede saat 15:16 diyor, bir sonraki görüşmesinde ise 'Çingeneler kaçırmış olabilir' diyor. Sayın Başkan, Salim bu saati nereden biliyor? Salim Güran, kendi beyanıyla karşıdakine 15:16 demesi kuşkuludur. Peki, çingenelere yönelik bir adım atıldı mı? Ben böyle bir şeye rastlamadım

"SALİM GÜRAN'IN HANGİ DEDİĞİNE İNANACAĞIZ"

Sayın Başkan, Salim Güran mahkemede ısrarla 'kıyafet değiştirmedim' diyor ama daha önce kıyafet değiştirdiğini söyledi. Biz hangisine inanacağız? Narin’in DNA’sının çıktığı araç peki? Birazdan sanık avukatları savunma yapacak ama sayın başkan, araçta bulunan tek DNA o. Dolayısıyla bir şekilde aylar önceki nişan konusuyla DNA oraya gitmemiştir."

"ANNENİN ENES'İ KORUMAYA YÖNELİK DAVRANIŞLARI GARİP"

Diyarbakır Barosu avukatı, Mahkeme Başkanına konuşuyor:

"Yüksel Güran’ın bu eylemde fail olduğuna inanıyoruz, daha önce verdiği röportajlar var. Annenin Enes’i korumaya yönelik davranışları garip. Nihayetinde jandarma görevlisinin kendisiyle bir husumeti yok, ancak Enes ile ilgili 'ne yapabilirim' diyorsa, bu doğru tespit edilmiştir.

Enes’in beyanında ise şu çelişkiler var: 'Ben 17.30’da eve gittiğimde Hediye’yi görmedim, ama Hediye çıkarken ben Enes’i gördüm' diyor. Bu çelişkiler nelerdir?"

"ENES DİŞ İZLERİNİ KENDİ YAPAMAZ"

Diyarbakır Barosu avukatı konuşuyor:

"Koldaki diş izinin Enes tarafından kendi kendine yapıldığı iddia ediliyor. Sayın başkan, çok araştırdım, birçok makale okudum. Vücut belli bir dereceye kadar acıya dayanabilir, ağzınızı ve burnunuzu kapatın; bir süre sonra kendinizi boğamazsınız. Bu da böyle bir şey. Belli bir acı seviyesinden sonra vücut eyleme izin vermez. Enes’in diş izi 3 gün geçmesine rağmen çok net izler bıraktı. Enes sinirlendiği için bunu meydana getiremez."

Mahkeme Başkanı: "Teşekkür ederim avukat bey."

"MAŞALLAH GÜRAN İLE İLGİLİ DİKKAT ÇEKMEK İSTİYORUM. SAATİ KARIŞTIRMIŞ OLABİLİRLER AMA..."

Diyarbakır Barosu adına başka bir avukat konuşmaya başladı. Mahkeme başkanına doğru konuşuyor:

"Dosyada ifade verenler, yakınlarını korumaya yönelik davranıyor. Evet, köy yerinde kimse saate bakmaz ama karıştırılmayacak durumlar vardır; bir insanın biriyle kaç defa görüştüğü, görüldüğü zaman yanında kimlerin olduğu gibi. Melike, Maşallah Güran ile ilgili dikkat çekmek istiyorum. Saati karıştırmış olabilirler ama daha önce, 2 kez Narin’in geldiğini belirtmişler. Bu farklı anlamlara gelmektedir. Melike Güran, '14.00’te uyandım, Narin 17.40’ta geldi' diyor. Bu, karıştırılabilecek bir husus değil. Şimdi yeni ifadelerle 'Mina geldi' diyorlar. Bunlar neden önemli? Bunların hepsi senaryo halinde ortak ifade verdiğini gösteriyor."

"MELEK GÜRAN VE ÇOCUKLARIYLA İLGİLİ ÇELİŞKİLER VAR "

Diyarbakır Barosuna bağlı avukat konuşuyor: 

Kadınlar arasındaki kavga çok konuşuldu; Mişar Yasemin ve kızları arasındaki kavgadan bahsediyoruz. Yasemin, Yüksel’in kardeşi, dolayısıyla Narin’in vefatını öğrendiğinde verdiği tepki diğerlerine göre daha samimi. Gayet açık bir şekilde “doğruyu konuşsaydınız, bu durum buraya gelmezdi” demiş. Şu an çarpıtılarak, birine beddua edildiği söyleniyor, değiştiriliyor. Enes bile 'Ben teyzemi aldım ve oradan uzaklaştırdım' derken, teyze 'Enes’i görmedim' diyor. Melek Güran ve çocuklarıyla ilgili de bir çeşit çelişki var.

"ARALARINDA İŞBİRLİĞİ YAPTIĞI AÇIKÇA GÖRÜLÜYOR"

Diyarbakır Barosu’ndan başka bir avukat Mahkeme Başkanı’na konuşuyor:

"Nevzat Bahtiyar, Vecdi Bahtiyar’ı arıyor, o da Salim Güran’ı arıyor. Vecdi Bahtiyar, kaybolan Narin için endişelense de, esasen kendisinin de haberi olduğu çok net bir şekilde anlaşılıyor. 

Vecdi Bahtiyar, 24 Ağustos’tan sonra Diyarbakır’a geliyor ve 8 Eylül tarihi, hepimizin canını acıtan Narin’in cansız bedeninin bulunduğu bir tarih. O gün, Vecdi, 06:34’te Nevzat’ı arıyor, aralarında işbirliği yaptıkları burada açıkça görülüyor. Ramazan Atasoy ise gözcülük yapmaktadır. Ramazan Atasoy’un ne için dilenmesi gerektiğini de size açıklayacağım."

"SALİM HER AYAK BİLEĞİNE KADAR SUYUN İÇERİSİNE GİRMİŞ GİBİYDİ."

Diyarbakır Barosundan bir avukat Mahkeme Başkanı’na doğru konuşuyor:  

"Ramazan Atasoy'un kendi beyanını okuyorum: 'Senin yüzünden başımız belaya girdi (Salim’e diyor) komutanım, Salim her ayak bileğine kadar suyun içerisine girmiş gibiydi.' Ramazan’ın da bu organizasyondan haberdar olduğu burada açıkça anlaşılıyor."

İFADELER BİR GÜNÜ BİR GÜNÜNE UYMUYOR

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren konuşuyor:

"Şu an öldürmekten 4 sanık var. Öldürmeye iştirak alanında yeni faillerin çıkacağı anlamında eklemeler olabileceği kanaatindeyim. Benim en çok dosyada şaşırdığım konu şu; belki hayatınızın en değerlisini kaybediyorsunuz ve dönüp baktığınızda o günü ilmik ilmik hatırlarsınız. 'Ben o gün ne yaptım?' deriz”

“Narin'in daha erken bir iddianame ile faillerinin getirilmesini maalesef yaşayamadık. Köydeki çevredeki şüpheler keşke daha erken fark edilebilseydi. Bir şekilde gecikti. Ama dediğim gibi, hayatlarında hiçbir şekilde unutmayacakları, saniye saniye söylemeleri gereken Narin’in çevresinin ifadeleri bir günü bir günlerine uymuyor."

Kaynak: Haber Merkezi - Rojda Altıntaş