Haber

"İşte 17 günlük tam kapanmanın asıl amacı"

Emin Çölaşan, "Şu sıkıntılı kapanma sürecine kendimiz için değil, sadece ve sadece, gelmesi öngörülen turistler için katlanmak zorunda kaldığımızı biliyor musunuz?" sorusunu sordu.

"Cumhurbaşkanı (ya da falanca bakan) örneğin Merkel'le ya da başkalarıyla görüştü. Görüşmede iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ele alındı! Gerçek şu ki onlara ricalar ediyorlar….” diyen Sözcü yazarı Emin Çölaşan'ın bugün kaleme aldığı yazı şöyle: Sevgili okurlarım, gerek iktidarın beceriksizliği ve gerekse korona salgını nedeniyle ekonomi çöktü. Namerde muhtaç duruma geldik. Bu süreçte hep yalanlarla kandırılmak istendik! Salgında vakalar düştü, ölüm sayıları azaldı palavraları hız kazandı. Resmi açıklamalara göre işsiz sayıları da azaldı! Bence salgında vaka ve ölüm sayılarının azalmasının bir tek nedeni var! İçki satışlarının yasaklanmış olması! Adına koronavirüs denilen öldürücü nesne alkollü şişelerin içine girip içenleri öldürüyordu! Bizim iktidar biraz geç bile olsa bu gerçeği keşfetti ve satışlara yasak getirdi. O günden beri rahatız! https://tele1.com.tr/liderlerden-turizm-bakanliginin-skandal-videosuna-tepki-390703/ Şaka bir yana, bunlar şimdi umutlarını Rusya ve Ukrayna'dan gelecek turistlere bağlamış durumda. Yaz aylarında bu iki ülkeden milyonlarca turist gelmesini bekliyorlar. Buna Almanya ve İngiltere'yi de ekleyin. Bu ülkelerin liderlerini bile arayıp rica minnet ediyorlar: “Bizde salgın kalmadı, virüsü yok ettik!” Oysa durum pek de öyle değil. Bütün kısıtlamalar ve yasaklar bu uğurda alındı, insanlar evlerine hapsedildi. Ancak bir şeyi unuttular… Yukarıda adı geçen ülkelerde salgın bütün acımasız boyutlarıyla sürüp gidiyor. Aynen bizde olduğu gibi. Onlar da acaba rakamlarla oynayıp bizimkilerin yaptığı gibi düşük gösteriyor mu? Bilemiyoruz… Resmi rakamlarla oynayıp yalan söylemek dünyanın en kolay işi. Yapılacak şey koronadan ölenlerin ölüm raporlarına devlet hastanelerinde kısacık bir not düşmek! “Ölüm nedeni çoklu organ yetmezliği…” “Yaşlılığa bağlı nedenler…” “Bilinmeyen bir salgın sonucu…” Şimdi bütün gücümüzle yabancı turistleri bekleyeceğiz! Hele de Rusya ve Ukrayna'dan gelecek olanları. Rusya ve Ukrayna silahsız kuvvetleri tam kadro gelecek. Havalar ısınacak, kafileler halinde akın edecekler! Alınan ya da alınması düşünülen hiçbir sağlık önlemi yok. Amaçları zaten bu idi!.. Türkiye bu salgında çok büyük zarara uğradı. İktidarın yapacağı tek şey turizmi canlandırıp para kazanmaktı. Oysa, özellikle bu iki ülkede, Rusya ve Ukrayna'da salgın acayip yaygın. Hiç kuşkunuz olmasın, özellikle yaz aylarının sonuna doğru Antalya gibi turistik illerimizden başlayarak salgın yeniden patlayacak. Gelen turistlerin çoğu virüsü de beraberinde getirip Türkiye'de yayacak. Dönüşte ise tam tersi olacak, bizden kaptıkları virüsü bu kez kendi ülkelerine transfer edecekler! Şimdi dikkat ediniz… Medyada her gün haberler izliyoruz… Cumhurbaşkanı (ya da falanca bakan) örneğin Merkel'le ya da başkalarıyla görüştü. Görüşmede iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ele alındı! Gerçek şu ki onlara ricalar ediyorlar… “Aman bize kısıtlama getirmeyin, vatandaşlarınızı gönderin. Biz bütün önlemleri aldık.” Gerçekten alıyorlar da! Bir bakan çıkıyor, turistlerle teması olacak herkesin aşılanacağını söylüyor. Yani otel görevlileri, garsonlar, komiler, taksiciler, şoförler, seyyar satıcılar ve bütün esnaf. Tamamen yalan. Diyelim ki onları aşıladınız. Peki ama her gün öğrencileri ile dip dibe olması gereken öğretmenler niçin aşılanmıyor? (Sadece çok kısacık örneklerle yetiniyorum.) Bu yalanlardan artık bıktık… Şu sıkıntılı kapanma sürecine kendimiz için değil, sadece ve sadece, gelmesi öngörülen turistler için katlanmak zorunda kaldığımızı biliyor musunuz? Yani kendi sağlığımız için değil, başkalarının keyfi için! Madem durum iyidir, o halde 65-72 yaş arasındaki emekli doktorlar için “Göreve dönün, hastanelerde iş başı yapın” çağrısı acaba niçin yapıldı? Evet, önümüzdeki haftaları ve ayları dikkatle izleyin. Her şeyin nasıl tozpembe gösterildiğini hayretle göreceksiniz!