İBB'ye bağlı 4 şirkette toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşma sağlanamadı. Uzlaşma olmazsa sendikaların önümüzdeki günlerde yaklaşık 30 bin işçiyi ilgilendiren işyerlerinde grev kararı alması bekleniyor.
HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, mart ayında yapılacak yerel seçimler öncesinde kritik önem taşıyan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde devam eden toplu iş sözleşmesi görüşmeleri hakkında bilgi verdi. Habertürk'ten Ahmet Kıvanç'ın haberine göre İstanbul Büyükşehir Belediyesi şirketleri olan toplam 15 bin işçinin çalıştığı İSTAÇ, İSPER, Ağaç A.Ş. ve İSYÖN’deki toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşma sağlanamadı. Arabulucu kararının tebliğ edilmesinin ardından 60 gün içinde grev kararı alınması gerekiyor. İETT, İSPARK, İSFALT’taki 15 bine yakın işçinin toplu iş sözleşmesi görüşmeleri ise geriden gelmekle birlikte orada da benzer sürecin yaşanması bekleniyor. https://tele1.com.tr/cezaevindeki-sinir-disi-edilecek-suriyeli-ve-afganlari-birakmislar-896758/ Mahmut Arslan, taleplerinin 25 bin liradan başlayan bir ücret skalası oluşturmak olduğunu, uzlaşma sağlanamazsa önümüzdeki günlerde grev kararı alacaklarını söyledi. Sözleşme kapsamındaki işçiler arasında ilçe belediyelerinden gelen çöpleri transfer merkezlerinden bertaraf merkezlerine nakleden İSTAÇ’ta çalışan kamyon şoförlerinin de bulunduğunu kaydeden Arslan, transfer merkezlerinde çöplerin üç gün alınmaması halinde daha sonra en az bir haftada temizlenebileceğini anlattı. Arslan, grev kararı alınmasının ardından grev oylaması yapmayı planladıklarını ancak işçilerin oylama yapmadan doğrudan greve gitmekten yana olduklarını söyledi. Ekrem İmamoğlu’nun gerek TÜRK – İŞ, gerek DİSK ve gerekse HAK – İŞ ile diyaloğa açık olduğunu kaydeden Arslan, İmamoğlu ilk göreve geldiğinde işten çıkartılan işçiler için 7 ay Saraçhane’de belediye önünde eylem yaptıklarını, sonra eyleme katılan 250 işçinin tamamını işe geri aldığını anlattı. Arslan, greve çıkmaya gerek kalmadan İmamoğlu’nun uzlaşmaya yanaşacağını ümit ettiğini söyledi. Belediyede işçilerin şu anda ortalama 13 – 14 bin lira ücret aldıklarını belirten Arslan, taleplerinin en düşük işçi ücretini 22 bin liraya çıkartan Kamu Çerçeve Protokolü’ne yakın olduğunu, İmamoğlu ve ekibinin sıcak baktığını belirtti. Mahmut Arslan, asgari ücretin genel ücrete dönüşmesinden de yakındı. İstanbul Büyükşehir Belediyesinde toplu iş sözleşmesi imzaladıklarında net asgari ücret 4.250 TL iken sözleşmede belirlenen ortalama ücretin 8.500 TL olduğunu, şimdi net asgari ücretin 11.402 TL’ye yükseldiğini, ortalama ücretlerin 13-14 bin lirada kaldığını söyledi. Arslan, bunun toplu sözleşme düzenini yok ettiğini ifade etti.'ÇOCUK SAYISINA GÖRE VERGİ ALINMALI'
Ücretlilerin sorununun çözümü için vergi sisteminde köklü değişiklik önerdiklerini belirten Arslan, Almanya’da verginin çalışanın evli, bekar ve çocuk sayısına göre değiştiğini, evli ve çocuğu bulunan çalışanların kazançlarının daha fazla kısmının vergiden istisna tutulduğunu vurguladı. https://tele1.com.tr/cami-imami-depremzede-kadinin-kiyafetini-begenmeyip-darbetti-iddiasi-896719/İŞÇİLER BAŞKANLARDAN TAKDİR BEKLİYOR
Mahmut Arslan, İstanbul’da AKP'li 23 ilçe belediyesinde çalışan işçiler arasında yapılan anketle ilgili de bilgi verdi. Dört kişilik hanede çoğunlukla 1 kişinin çalıştığını belirten Arslan, işçilerin yüzde 75’inin “işimi seviyorum ama tazminatımı verirlerse ayrılmak istiyorum” dediklerini, belediyede zor iş yaparak asgari ücret almak yerine başka illerde çalışmayı tercih ettiklerini anlattı. İstanbul’un Anadolu yakasındaki işçilerin ev kirasının Avrupa yakasına göre yüzde 40 daha pahalı olduğunu belirten Arslan, şehrin en uzak semtlerinde oturmalarına rağmen kiraların ortalama 6 bin lira olduğunu söyledi. Arslan, anketten çıkan bir veriye dikkat çekti. İşçilerin yüzde 95’inin, “İşveren hiçbir ödül, teşekkür, takdir vermiyor. Bizi yok sayıyorlar” dediklerini anlattı. Çalıştıkları belediyelerin başkanlarını koruduklarını ama yüzde 75’inin “Belediye başkanı bizimle diyalog kurmuyor” diye yakındıklarını belirtti.'İŞVEREN İÇİN KIDEM TAZMİNATI SORUNU KALMADI'
Mahmut Arslan, arabuluculuk sisteminin uygulanmaya başlamasıyla işçilerin kıdem tazminatı alamaz hale geldiklerini savundu. Türkiye’de 15 milyon işçi varken yılda 38 milyon işçinin işe giriş – çıkışının yapıldığını belirten Arslan, işverenin işçiyi topluca işten çıkartıp arabulucuda ikna ettiğini, tekrar işe alma karşılığında kıdem tazminatını almaktan vazgeçirdiklerini belirtti. İşçi işveren davalarında arabuluculuğun zorunlu değil ihtiyari olması, arabulucunun da barolardan atanması gerektiğini kaydeden Arslan, kıdem tazminatı fonu olsaydı bu sorunların ortaya çıkmayacağını, işveren açısından kıdem tazminatı sorunu kalmadığı için artık hiçbir işverenin kıdem tazminatı fonunu istemediklerini söyledi. https://tele1.com.tr/dur-durak-bilmiyor-benzine-bir-zam-daha-896779/
Muhabir: Bişar Arslan