Prof. Yaltırak: İstanbul’da deprem 2026’ya kadar olacak, 4 ayrı fay birden kırılacak

Yayın tarihi: 14 Şubat 2023 Salı 9:48 am - Güncelleme: 14 Şubat 2023 Salı 9:51 am

Prof. Dr. Cenk Yaltırak gazeteci Cansu Çamlıbel’e Kahramanmaraş’ta meydana gelen deprem ve beklenen Marmara depremi hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Cenk Yaltırak Marmara’da 4 fayın olduğunu 2026’ya kadar kırılacağını söyledi.

T24 yazarı Cansu Çamlıbel Prof. Dr. Cenk Yaltırak ile Kahramanmaraş’ta meydana gele 7,7 ve 7,6’lık depremler ile Marmara’da meydana gelecek deprem hakkında ezber bozan açıklamalarda bulundu. Cenk Yaltırak “1999’da TPAO diyor ki Marmara’da tek ve basit bir fay yok. Biz TPAO olarak 4300 kilometre veri topladık. Bu verilere göre yaptığımız harita budur ve Marmara çok faylı bir alandır, öyle tek bir fay yok. Ama bunu yapan adamlar mühendis olduğu için. Bu da İngilizce yayınlanmadığı için kimse bunu bilmiyor veya gündeme getiremiyor. Ve medya sadece tek fayı biliyor” ifadelerini kullanırken Kahramanmaraş için de 2 değil 3 fayın aynı anda kırıldığını söyledi.

10 ili yıkan deprem felaketinde dokuzuncu gün!

Cansu Çamlıbel’in yazısının ilgili bölümleri şu şekilde:

-Maraş’ta birinci deprem dediğimiz o anda aslında iki deprem aynı anda oldu diyorsunuz. Herkes iki deprem diye açıkladı. Ama aslında 3 deprem mi oldu?

Evet. 1999 depremi de öyledir mesela. Ama iç içe geçtikleri için onu göremiyorlar. Bunu görebilmeniz için çok hassas yer hareketi ölçen aletlere bakmanız lazım. Ground motion ölçen aletlere baktığınız zaman bunu görebilirsiniz.

Bir tane 7.4 oldu, bir tane 7.6 oldu aynı anda. İkisinin toplam enerjisi yaklaşık 7.8. Bunu tam hesaplamak için daha çalışmamız lazım ama üç aşağı beş yukarı böyle oldu diyebiliriz.

1999’de bir tane 6.9 oldu. Bir tane 7 oldu, sonra da 7.4 oldu. Bunlar arka arkayadır. 7.4 en büyük olduğu için diğerleri onun arasında kayboldu. Hala o depremi uluslararası kayıtçılar 7.6 olarak gösterir.

Biz sonra 1500 yılın tarihsel depremlerini biliyoruz. Biz Marmara’daki 38 tarihsel depremin ikiden fazla yıktığı kentlerin kapsadığı alanı biliyoruz. Mesela İzmit’e 1490, 1719, 1999. Her fayın kendine has bir tekrarlanma periyodu var. Marmara’daki faylar aynı şekilde çalışmıyorlar. Bunlar farklı büyüklüklerdeler farklı kovalar ve musluklar gibi, farklı hızlarda doluyorlar.

“110 KM’LİK FAYIN 7.7 DEPREM ÜRETEBİLDİĞİ ORTAYA ÇIKTI”

-Maraş depremiyle 4 tane argüman yanlışlandı diyorsunuz. Bir, tehlike haritaları yanlışlandı. İki, “büyük deprem için fayın çok uzun olması lazım” tezi yanlışlandı.

Tabii burada Amanos segmenti 150 kilometre kadar kırıldı. Kuzeydeki Çardak segmenti de 110-120 kilometre kadar kırıldı. Halbuki birçok adama göre 110 kilometrelik fay 7.7 deprem yaratmıyor. Ama görülüyor ki iç içe geçtikleri zaman yaratıyormuş demek ki.

-Bir diğer yanlış argüman da şu diyorsunuz; faydan uzak olunca etkisini az hissederim…

Osmaniye’de, Adıyaman’da, Hatay’da gördünüz. Fayda uzaklıktan daha önemli olan fayın yarattığı enerjinin sizin bulunduğunuz zeminde yarattığı ivme.

Deprem yönetmeliği diyor ki buradaki tasarım ivmesi budur, sen buna göre bina yaparsan güvende olursun.

Bu görüntüler de Kahramanmaraş’tan! Züccaciye dükkanının ürünleri dahi yere düşmemiş

“DEPREM YÖNETMELİĞİNİN DAYANDIĞI TEHLİKE HARİTASININ KENDİSİ TEHLİKELİ”

-O zaman deprem yönetmeliği de sıkıntılı, doğru mu?

Deprem yönetmeliğinin dayandığı tehlike haritası tehlikeli bir harita. Çünkü o harita elmayı, armudu, eriği aynı yere atıyor ve bunların ortalama ağırlığını bir istatistik olarak alıyor. Sonra da senin karşına ayva çıkma olasılığı 2500 yılda bir diyor. Öyle bir sınıflama yapılamaz.

-Çok önemli bir konu olduğu için tekrar sorarak net biçimde kayda geçirmek istiyorum. Ülkenin deprem tehlike haritaları yanlış, bunlar üzerine kurgulanmış deprem yönetmeliği de yanlış. Bunu mu söylüyorsunuz?

Evet. Haritalar da yanlış, haritalar üzerinden çalışılan senaryoları da yanlış.

-Biz bugün yine sizin tehlikeli dediğiniz yönetmeliğe dahi uymadan bina yapıp oraları binlerce insana mezar eden inşaatçıları tartışıyoruz. Ama sizin dedikleriniz bana şunu düşündürtüyor; şu anki deprem yönetmeliğine uygun yapıda oturuyorum sanıp da çırak çıkabiliriz?

Siz hepsini 1’e göre hesaplıyorsunuz, buna 1.5 geldi bu yıkıldı. Ne yapacaksınız?

-Sizin haritanızda binalar yan yana bile olsa ikisine ivmenin farklı gidebileceğini görüyoruz, öyle mi?

Doğru görüyoruz. İşte ben o yüzden diyorum ki; deprem tehlike haritaları olasılıksal tehlike haritaları olmaktan çıkartmalı. Mesela Kuzey Anadolu fayında Erzincan depremi oldu. Tehlike haritasında Erzincan bölgesi hala kıpkırmızı. Ama orada 200 yıl hiçbir deprem olmayacak. Bitti orası. Orada yeniden 7’den büyük deprem olması için o fayın tekrarlanma periyodunun aşılması lazım.

İSTANBUL İÇİN 2019 – 2026 ARALIĞI SADECE BİR TAHMİN

-Farklı haritanın pratik, bizim hayatlarımızı etkileyecek sonucu nedir?

Şimdi bizim hazırladığımız Marmara’nın 2022 model haritasında 22 bin kilometre veri var. Marmara’nın tek fay haritasının dayandığı veri 1630 km. 12 kat daha fazla veri var bizde demek. Artı denizin 10 kilometre altındaki yapıyı da haritaladık. Fayı sadece yüzeyde haritalamadık, derinliğine doğru da haritaladık. Biz böylece denizin tabanındaki 3 tane fayı derine doğruda bulduk. Fay derine doğru gidiyorsa deprem üretiyordur.

-Siz 2002’de yazdığınız makalede zaten 4 fay demekle kalmamış bunların kırılmasının Marmara’da 7.5 büyüklüğünde deprem oluşturacağı tespitinizi de yazmıştınız. Hatta tarih aralığı da vermiştiniz. Bizim İstanbul depremi dediğimiz depremin 2019 ile 2026 aralığında olacağı yönünde iddialı bir öngörü de paylaşmıştınız.

E işte bir tahminim var. Ama o tahmin sadece bir tahmin. Bu nedenle bunu tekrar etmeye gerek yok.

Annesi ve kardeşi depremde vefat etti! Babasına 8 gün sonra kavuşabildi

-Neden?

Çünkü içine girdik artık, o dönemin içine girdik.

“SİZDEN İKİ SOKAK ÖTEDE İVME FARKLI OLABİLİR”

-Sizin argümanınıza göre doğanın bir matematiği var ve aslında tarihsel depremlerin analizi bize net takvim veriyor.

Tabii. Bizim çalışmamız bunu çözdü. Bu bölgedeki bütün depremlerin nerede olduğunu biliyoruz biz. Periyodları da biliyoruz. Bu algoritmaları uygulamak için kod yazıldı. Fayların üzerinde geçen zamanı biliyoruz. 989’da 1509 arasında 520 yıl geçmiş ve o depremin büyüklüğü 7.66 olmalı. Neden? Burada yılda 20 milimetre hareket var. Yirmi milimetre toplam 9.3 metre yapıyor. 9.3 metreyi bilgisayara koyduğun vakit üretebileceği en büyük deprem bu; 7.66.

-Bir söyleşinizde şunu demişsiniz; Beşiktaş Ulus’ta oturan birinin “evimin durumu ne acaba” diye çok fazla endişelenmesine gerek yok çünkü o bölgede bizim hesabımıza göre ivme o kadar kuvvetli olmayacak.

Tabii, olmayacak. Çünkü aslında her şeyi bilebiliriz. 750×750 m pikselde etkin yer ivmesini Murat bunları hesapladı. Bunlar bina bazında olmasa bile ada bazında fikir veriyor.

Biz Silivri depreminde kendi geliştirdiğimiz algoritmaların geçerliliğini test ettik. Sisam depreminde de test ettik bu programı. Deprem olmadan programın doğru çalışıp çalışmadığını göremezsiniz. Bir süre alet var kullandığımız. Noktasal olarak o aletlerde değer okuyoruz, o değerle bizim hesapladığımız değerler arasındaki uyuma bakıyoruz. Programımızın yüzde 95’in üzerinde başarılı olduğunu gördük.

Bu kurduğumuz sistemde herhangi bir depremde oluşacak ivmeyi her yerde hesaplayabiliyoruz. Biz herhangi bir fay haritası üzerinde atımı ve büyüklüğü biliyorsak 3D geometrisi var ise oluşan ivmeyi biliyoruz. Bu ne demek? Aynı havuzun içinde olan ivmeleriniz artık aynı havuzun içinde değil. Yani sizin evinizden iki sokak ötede bile durum farklı olabilir.

-Hepimize söyleyin o zaman bizi ne bekliyor?

Niye söyleyeyim? Benim bunu kime söylemem gerekir?

-Başta devletin ilgili kurumlarına herhâlde.

Evet. Peki devletin ne yapması lazım? Ciddiye alması lazım.

“İBB TEK FAYA GÖRE TEHLİKE HARİTASI YAPTI”

-Peki bunu devleti yönetenlere hiç mi anlatamadınız? İlk başta bir akademik klik tarafından çalışmalarınızın itibarsızlaştırıldığını anlatıyorsunuz. Ama sonuçta son üç dört yıldır çalışmalarınız medyada dikkat çekmiş durumda. Siz bunları televizyonlarda anlatmaya başladıktan sonra hiç mi “gel bize de anlat diyen” olmadı devlet içinde?

Kaç kere anlattım hatırlamıyorum. Ama tek faya göre İBB tehlike haritası yaptı. Bu haritanın üzerinden yapacağınız hesaplama ve hasar diğeriyle aynı değil. Çünkü İBB’nin haritasında bir kilometrenin içindeki herkes aynı havuzda değerlendiriliyor. Oradaki bütün evlerin üzerinde oluşacak deprem yüklerinin yanlış hesaplanmasına neden oluyorsunuz.

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN 

Oğuzhan Uğur: Herkes her şeyin farkında, Unutulmamasını dilerim