İstanbul’da Asya Kaplan Sivrisineği alarmı

Yayın tarihi: 12 Temmuz 2021 Pazartesi 5:52 pm - Güncelleme: 12 Temmuz 2021 Pazartesi 5:53 pm

Doç. Dr. Kerem Öter, son yıllarda İstanbul’da yeni bir sivrisinek türüyle karşı karşıya kalındığını söyledi. “Asya Kaplan Sivrisineği’ni ülkemiz içinde 10 sene önce İpsala sınırında bulduk, popülasyonu artmaya başladı” dedi.

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa (İÜC) Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kerem Öter, İstanbul’un birçok noktasında görülen ve son günlerde artan sivrisineklere ilişkin konuştu. Bu türün Asya Kaplan Sivrisineği olarak tanınan Aedes albopictus olduğunu söyledi.

Yaklaşık 4-5 yıldır İstanbul’da düzenli olarak gözlemeye başladıkları Asya Kaplan Sivrisineğinin yerleşik bir tür haline geldiğini dile getiren Öter, bu türün bildikleri sivrisineklerden gerek biyolojik gerekse morfolojik olarak çok farklı olduğunu aktardı.

“İYİ BİR UÇUCU DEĞİL” 

Doç. Dr. Öter, bu türe ilk defa 1980’de Arnavutluk’ta rastlandığını, geçen 40 yıl boyunca Avrupa’da çok yayıldığını anlatarak, şu bilgileri verdi:

“Asya Kaplan Sivrisineğini ülkemiz içinde 10 sene önce İpsala sınırında bulduk ve 4-5 yıldır da İstanbul’da yerleşti, popülasyon artmaya başladı. Geçen sene ve bu sene artık popülasyonlar o kadar yükseldi ki vatandaşlardan da şikayetler gelmeye başladı. Bu sivrisinek aslında iyi bir uçucu değil. Yani bu ülkeler arası hareketi uçarak değil, yumurtalarının pasif olarak taşınmasıyla oluşuyor. Bu işin en suçlusu da lastikler, kullanılmış araba lastiklerinin geri dönüşüm prosedürleri sorumlu bulunuyor.”

ARABA LASTİKLERİNDE BİRİKEN SUDA ÜRÜYOR

Bu sivrisineğin çok istilacı bir tür olduğunu aktaran Doç. Dr. Öter, popülasyonunun nasıl arttığını da şu şekilde anlatıyor:

“Yağmur suları araba lastiklerinin içerisindeki suda biriktiğini, bu sinek de özellikle gidiyor yumurtalarını araba lastikleri içerisindeki yağmur sularına bırakıyor. Bu tür, lastiklerin ülkeler arasında taşınımıyla yayılıyor. Mesela küçücük bir yağmur birikintisi, bir tane bardak atılmış, gölgelikte kalmış, içine yağmur suyu dolmuş, burada korkunç sayıda, yüksek sayıda üreyebiliyor. Saksının dibindeki tabakta su birikmiş diyelim. Asya Kaplan Sivrisineği buna bayılır. Çok istilacı bir tür yani. Yeni yerleştiği bölgeye çok iyi adapte oluyor. Bizim yerli türlerin, evlerde dolaşan sivrisineklerin popülasyonlarını baskılıyor. O bölgedeki ekolojik dengeyi bozuyor. Bu anlamda besin zincirini yok ettiği için kendi yükseliyor popülasyon olarak.”

Asya Kaplan Sivrisineğinin doğal yaşamda yumurta bırakmak için ağaç kovuklarını tercih ettiğini, şehirlerde ise bidon, saksı altları gibi küçük su kaplarına yumurta bıraktığını anlatan Öter, sivrisinekle mücadelede başarıda vatandaşların bilgilendirilmesinin de önemli olduğunu dile getirdi.

20 HASTALIK TAŞIYOR

Bu türün kendine has taşıyabildiği 20’ye yakın hastalığın bilindiğini ancak birinci dereceden sorumlu tutulduğu hastalıkların Chikungunya ve dang humması olduğunu dile getiren Öter, “Her iki hastalık da ilginç bir şekilde İtalya ve Fransa’da görüldü. İstanbul için çok erken bunları söylemek. Daha henüz o kadar popülasyona ulaştığını düşünmüyoruz” diyor.

Öter, Hacettepe Üniversitesi ile İstanbul için 545 günlük bir mücadele planı yaptıklarını, bu anlamda İstanbul Büyükşehir Belediyesine de bilimsel destek verdiklerini aktararak, yayılmanın devam ettiğini, sivrisineğin ülkenin farklı bölgelerinde de görüldüğünü söyledi.