İstanbul Sözleşmesi Röportajı

Yayın tarihi: 15 Haziran 2021 Salı 3:17 pm - Güncelleme: 16 Haziran 2021 Çarşamba 3:25 pm

Sayıl Cengiz Gündoğdu

Bazı sütunlarda daha önce İstanbul Sözleşmesi’ne dair makaleler neşr ettik. Bu hareketimiz alaka teveccühle karşılandı. Bu alaka ve teveccühten cesaret alarak üstad ve duayen yazar Sayın Mehmey Şaplak’la İstanbul Sözleşmesine dair bir röportaj yaptık.

-Efendim, İstanbul Sözleşmesi muhteva olarak nedir?

Şaplak- İstanbul Sözleşmesi kadınla erkek arasında eşitliğe matuf ve kadının istiklaline mani vaziyetleri ilga eden ve İstanbul’da imzalanan bir sözleşmedir.

-Efendim görünürde bu sözleşmede itiraz edilecek hususları yok gibi. Eşitliğe kim karşı çıkar.

Şaplak- Haklısınız. Eşit işe eşit ücret son derece haklıdır.

-İtiraz noktası nedir peki?

-İtiraz noktası şudur ki, bu sözleşme fıtraten tabii olanı gayri tabii göstermektedir.

-Kadınlara kanunun birçok haklar iddiasına ne diyorsunuz.

Şaplak- Doğrusu taaccüp ediyorum. İstanbul Sözleşmesi kadınların birçok hak ve selahayatini buduyor buna karşı kadınlar İstanbul Sözleşmesini müdafaa ediyor. Çok garip bir durum. Şimdi kadınlar hissiyat ve kökü alma ve şefkat babında erkekten üstündür. Kadın akli bakımdan zayıftır. Ama İstanbul Sözleşmesi kadının hissiyat ve şefkat gösterme üstünlüğünü kaldırıyor.

-Kanuni haklara ne diyorsunuz

Şaplak- Korkarım ki feci bir vaziyetle karşılaşacağız ve kadın ağır bir mahkumiyete düçar olacaktır.

-İzah eder misiniz?

Şaplak- Şimdi temsil edelim. Erkek dışarda bütün çalıştı, ter döktü. Sonra akşam üstü evine geldi. Üstünü değiştirdi, pijamasını giydi. Koltuğuna oturdu ve canı bir bardak su istedi. Ve hanımına “Bana bir bardak su getirir misin”dedi. Kadın uysaldır. Hemen koşar kocaman bir bardak su getirir. Amma dikkat isterim. İstanbul Sözleşmesi kadını uysal vechesini iptal ediyor. O zaman ne olur biliyor musunuz. Kadın derhal “Ben babanın uşağımıyım bütün gün evi temizlemekten, bulaşık ve çamaşır yıkamaktan senin pis ve kokmuş çoraplarını ve sümüklü mendillerini yıkamaktan yoruldum” iyi mi.

-Efendim o zaman ne olur.

– Benim fecaat dediğim vaziyet ortaya çıkar ve erkek vurdu mu Allah demez.

-Aile ile alakalı tenkitlere ne diyorsunuz.

Şaplak- Bu sözleşme mukaddes aile müessesini ihlal ve iptal etmektedir. Hayat arkadaşı numarasıyla birlikte nikahsız yaşamlar fuhuşa cazibe halini almaktadır.

-Peki sizce vaziyet ve çözüm nedir?

Şaplak- Türk laik ve ateist entelijansı batı karşısında mağdur olup batıyı taklit ile jakoben ve jiroden ve çeşitli mezheplere ayrıldılar. Bu durumda geleneğe ve örf ve ahlaka aykırı düştüler ve yalnızlaştılar. İşte vaziyet budur. Çare geleneğin ve yaşamın akışına dönmektir.