Dünya liderleri, siyasetçi, iş insanı, sanatçı, sporcuları iş yemekleri her zaman ilgi çeker, katılımcılar, konuşulanlar merak uyandırır, çoğu zamanda gündem yaratır. Ne kadar gizlenmeye çalışılsa da olup- bitenler eksik de olsa bir şekilde sızar. İtiraflar başlar, taraflar birbirini suçlar.

Bunun en çarpıcı örneklerinden biri son günlerin 6 yıl önce Henri Barkey-Aslı Aydıntaşbaş arasında yenen tartışmalı akşam yemeğinde görüldü.
Barkey sonunda birlikte yemek yediği kişinin gazeteci Aydıntaşbaş olduğunu açıklayarak tartışmayı noktaladı. Burada suçlu aramaya gerek yok.
Washington’da uzun yılardır gazetecilik yaptığım için Henri Barkey’i yakından izledim.

ABD’deki siyasi olayları derlediğim çok sayıda kitabım olduğu için Tele1’deki canlı yayın bağlantısını dikkatle dinledim. Aslı Aydıntaşbaş’la olan itiraflarını doğrusu çok merak etmiyordum, itiraf edeceğini tahmin ediyordum.

Washington’da hiç birşey tesadüf değildir. Bu işler böyle oluyor!
Barkey’in daha çok AKP ve Fethullah Cemaatiyle ilgili sözlerine yoğunlaştım.
Şahsen beni tatmin etmedi. Çok fazla eksik vardı. Ancak ‘yetmez ama evet’ diyebilirim. söylemesi gereken daha çok şey var. Belki gelecek sefere diyelim.
Henri Barkey bu olayla ABD’de çalıştığı kurumlarda itibarını sarstı, Aslı da şüphesiz kariyerini kötü sonlandırdı.
Çok boyutlu bu olay her zaman karşılarına çıkacak, uzun zaman tartışılıp genişleyecektir.

İmamoğlu-Chillcott akşam yemeğinde Aydıntaşbaş var mıydı?

Ağustos sıcağında Karaköy lokantasındaki tartışmadan , bu yıl en fazla tartışılan Ocak ayında Sarıyer’de bir balıkçı lokantasnnda yenen akşam yemeğine gidelim.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İngiltere Büyükelçisi Dominick Chillcott ile yediği akşam yemeğinden söz ediyorum.
Açıkçası yemekle ilgili hiçbir tartışma beni ilgilendirmiyor. İstanbul Belediye Başkanı herkesle yemek yiyebilir. Ayrıca daha önce kararlaştırılmış normal bir akşam yemeği.
Benim merak ettiğim basit bir sorunun cevabı:

Soru:
‘ İBB Kent Konsey üyesi Aslı Aydıntaşbaş o yemekte var mıydı, yok muydu?’

‘

Henri Barkey: Bana kimse bir şey sormadı