İmamoğlu’na anlattıklarıyla yürekleri sızlatan kadın: Sesimi duyurmak zorundaydım

Yayın tarihi: 18 Ekim 2021 Pazartesi 10:37 am - Güncelleme: 18 Ekim 2021 Pazartesi 10:39 am

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Elazığ ziyaretinde ekonomik sıkıntılarını anlatan 2 çocuk annesi Gülbahar Yıldırım, “İki çocuğum için sesimi duyurmak zorundaydım” dedi. Yıldırım, İmamoğlun’a “Aylık 500 TL ile iki çocuğuma bakıyorum. Kendi ülkeme sığamıyorum” demişti.

Elazığlı depremzede Gülbahar Yıldırım’ın, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun deprem bölgesi olan Sivrice ziyareti sırasında yanına gelerek deprem sonrasında yaşadığı barınma ve ekonomik sorunlarına ilişkin sözleri damga vurmuştu.

Gülbahar Yıldırım, Sözcü’den Evren Demirdaş’a konştu.

Yıldırım, Başkan İmamoğlu’yla yaptığı o sohbet sonrasında birçok yetkili makamdan kendilerinin aranarak eşi için iş talepleri geldiğini kaydetti.

“HER YERE GİTTİK ANCAK BİR SONUÇ ALAMADIK”

Elazığ depreminin ardından evlerinin ağır hasar aldığı gerekçesiyle konteynerlere yerleştirildiğini ve eşinin işsiz olmasından dolayı birçok yere başvuru yaptıklarını ancak sonuç alamadıklarını belirten Gülbahar Yıldırım şunları söyledi;

* 24 Ocak depreminde evimin ağır hasar alması sonrasında kirada oturmaya başladım. Sivrice’de konteynerler kurulduktan sonra konteyner verildi. Konteynerler verildiğinden dolayı herhangi bir kira yardımı verilmedi.

* Bir önceki valimizin yanına giderek eşimin işsiz olduğunu konteynerlerde kaldığımızı söyleyip ‘TOKİ tarafından yapılacak olan evlerden biz de yararlanabiliyor muyuz?’ diye sordum. Vali beyde ‘dar gelirli aileler de gündemde’ diye cevap verdi.

* Bu sözü bizi ev konusunda umutlandık çünkü deprem sonrasında kira fiyatları çok arttı ve taşınacak bir gücümüz yoktu bodrum katı dahi tutamam. Şu anda deniliyor ki kiracılara ev yok.

* Daha önce Cumhurbaşkanımız da geldi, onu da karşılamaya gittik sağ olsun bizi dinledi yanındaki korumalara ‘ilgilenin’ dedi ama telefonla dahi geri dönüş yapılmadı.

* Sonrasında Elazığ Ak Parti’nin kongresine gittim. Milletvekili Sermin Balık’ı gördüm. Kızım dahi Sermin Balık’a ‘abla babam çalışmıyor babama iş ver’ dedi. Bende durumumuzu söyledim. ‘Tamam’ dediler ve ona da aynı şekilde bilgilerimi verdim sonrasında aradılar beni ama herhangi bir şey yapmadılar.

 

* ‘Eşin üniversite mezunu mu, güvenlik kartı var mı?’ diye sordular ama olumlu bir şey olmadı. Aynı şekilde Vali bey de bilgilerimi aldı ama onlardan da bir sonuç alamadım.

İmamoğlu’ndan Elazığ Valisi ve AKP’li belediye başkanına tepki: 16 milyon İstanbulluya hakaret ediyor

“İKİ ÇOCUĞUM İÇİN SESİMİ DUYURMAK ZORUNDAYDIM”

Başkan Ekrem İmamoğlu’yla yapmış olduğu o sohbet sonrasında çevresinden tepki aldığını belirten Yıldırım, “Ben herhangi bir parti seçmiyorum Ak Parti de gelse, MHP de gelse, CHP de gelse yaşadığım sorunların çözülmesi için yardım talebinde bulunurum çünkü ihtiyacım var. Dünden beri bazı tepkiler de alıyorum çevremdekiler ‘CHP’ye neden gittin, CHP sana ne yapabilir?’ diye söylüyorlar. Amacım eşimin ve benim bir işe yerleşmesiydi. Çünkü işe girmek için ya torpil isteniyor ya da para istiyorlar. Benim ne para verecek gücüm var ne de torpilim var. Ama ben mecburdum iki çocuğum için sesimi duyurmak zorundaydım” ifadelerini kullandı.

“KAYMAKAMLIK, EŞİMİN İŞE GİRMESİ İÇİN BİLGİLERİNİ ALDI”

Barınma ve ekonomik sorunlarına dair söylediği sözlerin ardından yetkili kurumlardan geri dönüşlerin olduğunu belirten Yıldırım,

* Sağolsunlar geri dönüşlerde oldu. Valilik, AFAD il Müdürlüğü, kaymakamlık, Çevre ve Şehircilik il Müdürlüğü yetkilileri bizi aradı. Kaymakam bey bugün evimize gelmiş ama ben evde yoktum, emniyet lojmanlarında merdivenleri siliyordum benim lojmanda olduğumu öğrenince sağ olsun oraya geldi.

* Eşimin tekstil fabrikasına girmesi için bilgilerini aldı. Valilikten ise bir görevli aradı yaşadığım sorunları aynı şekilde kendilerine de anlattım. Bana döneceklerini söylediler. TOKİ’den arayanlar oldu ve kapıcılık işini teklif ettiler.

* Bize iki ayda bir sosyal yardımlaşmadan 100-190 lira yardım veriliyor ama bu parayla geçim sağlanabilir mi? Kendi açılarından bir baksınlar. Ben o parayı iki ayda bir onlara vereyim onlar tek bir maaşını bana versinler. Bakalım geçinebiliyorlar mı, iki öğrenci okutabiliyorlar mı?

* Halen çocuklarıma forma dahi alamadım, okulda çanta dağıtıldı kızım alamadı müdür ve sınıf öğretmeni bana diyor ki ‘ihtiyaçları olanlara veriyoruz’ Ortaokula giden çocuğuma da ne mont ne de çanta verildi.

* Devletin verdiği sadece kitaplar ama o kitaplar öğrencilere yetmiyor ki. Mecbur kaynak kitaplar alacaksın, test kitapları alacaksın. Ben kafamı sokacak bir ev istiyorum başka bir şey istemiyorum.

NE OLMUŞTU?

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Elazığ’ın deprem bölgesi olan Sivrice ilçesine yaptığı ziyaret sırasında yanına gelerek yaşadığı ekonomik sorunlarını anlatan Gülbahar Yıldırım adlı vatandaşın sözleri sohbete damga vurmuştu.

2 çocuğuyla birlikte konteynerde yaşadığını belirten Yıldırım, “Kendi ülkemde açım, kendi ülkemde geçinemiyorum” diyen Yıldırım, isyanını, “Öyle duruma gelmişim ki, Suriyeliler çocuklarını koleje gönderiyor, ben oğluma kitap alamıyorum. Ben, merdiven silerek, aylık 500 lirayla 2 öğrenci okutuyorum. Nereye kadar sürecek? Bugün-yarın konteynerden çıkarsak, ben nereye gideceğim? Suriyelilere, Afganlara verilen imkanlar niye bana verilmiyor? Niye benim çocuklarıma verilmiyor? Niye ben kendi ülkeme sığamıyorum, niye ben kendi ülkemde açım? Kendi ülkemde istediğim eğitimi aldıramıyorum çocuklarıma. Nereye kadar sürecek bu rezilliğimiz? Ben, Cumhurbaşkanı’yla da bizzat yüz yüze görüştüm. Yanındaki korumasına, ‘Hemen ablayla ilgilenin, bilgilerini alın’ dediler. Ama herhangi bir dönüş olmadı” demişti.