İlker Başbuğ’dan İstanbul kararına tepki

Yayın tarihi: 15 Nisan 2019 Pazartesi 10:05 am - Güncelleme: 15 Nisan 2019 Pazartesi 10:05 am

Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ, İstanbul seçimlerinde yaşanan süreci eleştirerek, “Seçimlerle ilgili “kişilerin vicdanında” ve “kamu vicdanında” bazı soruların doğmasına neden olunması, demokrasimize zarar verir” dedi.

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu.  İlker Başbuğ

Başbuğ’un paylaşımları şöyle: 

Atatürk, cumhuriyeti “ahlaksal erdeme” dayanan bir yönetim şekli olarak tanımlamıştır. İstenen cumhuriyet rejiminin yetiştirdiği kişilerin erdem sahibi olmasıdır. Erdemli olmak, olaylar karşısında “vicdan muhakemesi” yapabilen, “güçlü karaktere” sahip insan olmaktır.

Konfüçyüs insanların iki şekilde yönetilebileceğini ileri sürmüştür. Ona göre sadece ceza ile yönetilen insanlarda “şeref” ve “utanma” duygusu oluşmaz, erdemle yönetilenlerde ise hem “şeref” hem de “utanma” duygusu oluşur ve bu insanlar “doğru”yu ve “iyi”yi yapmaya çalışırlar.

CHP, Ekrem İmamoğlu’nun mazbatası için saat verdi

Bugün hepimizin kendimize sormamız gereken sorulardan birisi şudur:

Olaylar karşısındaki tavrımızı, “vicdani” bir mahkemeye dayanarak mı, yoksa vicdanlarımızı kör kılarak, kişisel çıkarlarımıza, korkularımıza dayanarak mı alıyoruz? “Şeref” ve “utanma” duygusuna ne kadar sahibiz?

Demokrasi üzerindeki ilk yazılı değerlendirmeye, M.Ö. 5. yüzyılda kaleme alınmış Herodot Tarihi’nin üçüncü cildinde rastlanır:

Halkın yönetimi, yasalar önünde eşitlik, bütün sorunların tartışmaya sunulması ve yöneticilerin makamlarından hareketle sorumlu tutulmaları.

Özgürlük, bağımsız yargı ve seçimler demokrasinin temel öğeleridir. Demokrasi açısından seçimlerin önemi, 25 Ocak 2010’da söylediğim gibi şöyledir:

“Biz diyoruz ki, demokraside en önemli husus iktidarların seçimlerle, demokratik yöntemlerle el değiştirmesidir.”

Kamu, toplum vicdanı; her zaman doğruyu gösterir. Seçimlerle ilgili “kişilerin vicdanında” ve “kamu vicdanında” bazı soruların doğmasına neden olunması, her şeyden önce korunması gereken, demokrasimize zarar verir