DEM Parti Grup Başkanvekilleri Sezai Temelli ve Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis'te parlamento muhabirleriyle bir araya geldi. Temelli ve Koçyiğit, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un açıklamasının ardından anayasanın ilk dört maddesi üzerine yapılan tartışmalara ilişkin de konuştu.
Anayasanın ilk dört maddesi üzerine tartışmalar sorulan Temelli, “Anayasa tartışmaları maalesef bir doğru yerden başladığını düşünmüyoruz. Maddeler üzerinden başlamak, ilk dört maddeyi öncelikli bir mesele olarak ele alıp getirmek yerine nasıl bir anayasa ile başlamak gerektiğini konuşmamız gerekirken, bunu kısır tartışmalar içine sürüklemek, maddelere boğmak bence nasıl bir anayasa tartışmasının önünü tıkamak anlamına geliyor. Herkes bir sivil anayasa tartışması yürütüyor fakat 12 Eylül ruhundan kurtulmak gerekiyor. Dolaysıyla halka, toplumla beraber bir anayasa yapacaksanız o zaman şimdiden böyle bir anayasa formunu belirleyip bunu tartışmayı maddeler içinden sürdürmek değil, nasıl bir anayasa, nasıl bir toplumsal mutabakat tartışmalarını öncelemek gerekir.” diye konuştu.
"MUHATTAP İMRALI"
Temelli çözüm süreci tartışmaları hakkında da açıklamalarda bulundı. Çözüm sürecinde muhattabın Abdullah Öcalan olduğunu belirten Temelli, "Herhangi bir görüşme başladı mı, başlamadı mı bunlarla ilgili bizde bir bilgi yok. Bizim dışımızdaki gelişmelerle üzerine yorum yapmamız mümkün değil. Biz DEM Parti olarak durduğumuz yerden açıklamalar yapıyoruz. Bu konuda İmralı muhataptır. Bir çözüm sürecinden bahsedilecekse, bir süreç başlayacaksa buyrun İmralı orada ama ikinci muhatap, adres daha vardır, o da Meclis'tir. Biz bu Meclis'in partisiyiz ve bu ortak muhataplığa çözüm sürecine olan katkımızı belirleyecek tam da adresiyiz. Önümüzdeki süreçte eğer gerçekten bir müzakere, görüşme trafiği başlayacaksa, Kürt meselesinin demokratik çözümüne doğru adımlar atılırsa DEM Parti sorumluluk almaya hazırdır" dedi.
KOÇYİĞİT: KIRMIZI ÇİZGİLERİN OLDUĞU YERDE UZLAŞI OLMAZ
Koçyiğiti ise ilk dört madde sorusuna şu yanıtı verdi:
“Öncelikle hükümetin kafası çok karışık. Meclis Başkanı bir şey söylüyor, ittifaklarından bir parti başka bir şey söylüyor, Saray’ın hukuk danışmanı başka bir şey söylüyor. Bu bir problem yani. Anayasa yapma meselesini yapmayı gündeme getiren AKP iktidarının kendisi. Meclis Başkanı bunu destekleyici bir yerde duruyor. Şimdi bu noktada hükümetin niyetini bilmemek bir problem. Şeffaf bir tartışma yok. Ortadaki tek tartışma 12 Eylül anayasasından kurtulmak. 12 Eylül anayasasının en fazla mağdur ettiği bir toplumsal kesimiz siyasal partiyiz. Ama bundan kurtulalım demenin yol aldırmadığı açık ve net. Öncelikle bir usul tartışmasına ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz. Yeni anayasa kapsamında ilk tur ziyaretleri yapıldı, niyetler ortaya koyuldu. Bunun yöntemi nasıl olacak buna karşı bir yöntem yok. Maddeler üzerinden yürütülecek tartışma aslında nasıl anayasa yapılamayacak tartışmasıdır. Şu anda ‘Nasıl anayasa yapılamaz’ tartışması görüyoruz. Bu tartışmanın bu şekliyle yürütülmesinin Türkiye halkına da yeni anayasa yapım sürecisine de bir katkısı olmadığı net. Herkes bloklaşıyor. Herkesin kırmızı çizgilerini ortaya koyuyor. Kırmızı çizgilerin olduğu yerde uzlaşı olmaz.”
‘BİR ‘MERHABADAN’ ÇÖZÜM SÜRECİ ÇIKMAZ’
''Yeni bir çözüm sürecine'' ilişkin Gülistan Koçyiğit de şunları kaydetti:
''Bir 'merhabadan' çözüm süreci çıkmaz. Çözüm süreci dediğimiz şey, 40 yıllık bir çatışmada yaşanmış 100 yıllık sorundan bahsediyoruz. İyi niyet mesajlarıyla bu işin olmayacağını herkes çok iyi biliyor. Bu işe soyunmak için cüret etmek lazım. Nasıl adım atılacağına dair Türkiye'nin deneyimi var. Bu deneyimin ışığında ne olması gerektiğini, nasıl olmaması gerektiğini Türkiye iyi biliyor. Bu iyi niyet adımları ilerler mi, bekleyip göreceğiz. Bu sorunların gerçek muhattapları biz değiliz. Bu mesajı verenler, diyalaog mesajı verenlerin kendisine sormak gerekiyor. Somut adım atacak mısınız, bir yol temizliği yapacak mısınız. AK Parti gurubuna ve temsilcilerine sormak gerekiyor. Yeni bir dönem başlıyor, çözüm süreci başlıyor demenin koşullarını, emarelerini göremiyoruz. Çok olağanüstü kamplaşmış bir siyasal iklimin kısmen rayına oturması, normalleşmesi var. Eylem düzeyinde rayına oturur mu, hep beraber göreceğiz. Nasıl eylem düzeyinde rayına oturur? Yasa yapma süreçlerinde kollektif olunursa, kritik davalar açısında adım atılırsa, Can Atalay özgürlüğüne kavuşursa, örneğin Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ açısından haksız, hukuksuz kumpas davaları hızlı bir şekilde ortadan kaldırılırsa, biz o zaman iyi bir niyet var deriz."
NUMAN KURTULMUŞ NE DEMİŞTİ?
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez ilk 4 maddesinden 3'üncü maddeyi hedef almıştı.
Kurtulmuş, 'Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü' tabirinin değişmesi gerektiğini söyleyerek, "Devletin ülkesi olmaz. Devletin milleti olmaz. Bu metin, 'Milletin devleti ve ülkesiyle bölünmez bütünlüğü' şeklinde ifade edilmelidir" demişti.
Kurtulmuş'a bu sözlerinin ardından tepki yağmıştı.