Erzincan’ın İliç ilçesinde dokuz işçinin siyanürlü toprak altında kalarak yaşamını yitirdiği faciayı Türkiye’ye duyuran İliç savunucusu Sedat Cezayirlioğlu ve avukat İsmail Hakkı hakim karşısına çıktı. Duruşma sonrası açıklama yapmak isteyen Sedat Cezayirlioğlu, polis tarafından engellenmek istendi.

Sözcü’de yer alan habere göre, Erzincan İliç’teki Anagold Madenciliğe ait altın madeninde siyanür atıklarının biriktirildiği alanın çökmesi nedeniyle 9 işçi siyanürlü toprak altında kalarak yaşamını yitirdi. Faciayı Türkiye’ye duyurduğu için köyüne girişi engellenen İliç savunucusu Sedat Cezayirlioğlu İliç Asliye Ceza Mahkemesi’nde yeniden hakim karşısına çıktı.

İliç Savunucusu Sedat Cezayirlioğlu gözaltına alındı

ADLİ KONTROL ŞARTI KALDIRILMADI

Duruşmada, Sedat Cezayirlioğlu’nun avukatı esasa yönelik savunmaları için süre talep ederek Cezayirlioğlu’nun adli kontrol şartının kaldırılmasını istedi. Mahkeme, Cezayirlioğlu’na süre talebini kabul ederken adli kontrol şartına devam edilmesine ve her ayında 15’in de en yakın karakola imza atmaya gitmesine karar verdi.

Avukat İsmail Hakkı Atal’ın avukatı ise soruşturma izni alınmadan dava açılmasının usul eksikliği olduğunu Adalet Bakanlığı’ndan soruşturma izni alınmasını bu dosyada dava şartı oluşmadığından davanın düşürülmesini talep etti.

Duruşma hakimi talebi reddetti. Atal’ın avukatı, esasa yönelik itirazlarını sunmak üzere süre talep etmesini ise mahkemece kabul etti. Duruşma 20 Kasım’a ertelendi.

BASIN AÇIKLAMASINA POLİS ENGELİ

Duruşmanın ardından Sedat Cezayirlioğlu ve İsmail Hakkı Atal adliye önünde basın açıklaması yapmak istemelerine polis tarafından engellenmek istendi. Cezayirlioğlu’nun avukatının müdahalesi sonrasında açıklama yapıldı.

“400 YILLIK ATA TOPRAĞIMA GİDEMİYORUM”

Köyüne girişinin yasaklandığını belirten Sedat Cezayirlioğlu,”13 Şubat’tan bu yana 400 yıllık ata topraklarıma, evime, köyüme gidemiyorum. Bugün duruşmaya çıktım, mahkeme yine adliye kontrolüne karar verdi. Amerikalı coni dostlarınız benim 400 yıllık köyümde, tarlamda cirit atıyor ben köyüme gidemiyorum. Suçlular gibi her ayın 15’inde gidip imza atıyorum mahkemede bunların devamına karar verdi. Allah’ın adaleti şaşmaz herkes yaptığının bedelini Allah’ın huzurunda da ödeyecek günü geldiği zaman mahkemelerde de ödeyecek” dedi.

“BİRGÜN AVUKATIZ BİRGÜN SANIĞIZ”

İsmail Hakkı Atal ise, “Biz 2022 yılından bu yana ‘bu maden patlayacak bu maden çökecek diye bas bas bağırdık. 13 Şubat’ta maden çöktü 9 tane madencimiz öldü. Fırat’a kadar bütün Ortadoğu’yu zehirlediler Siyonistlerle işbirliği içerisindeki AKP iktidarı Türk halkını zehirledi şimdi bize ‘niye zehirlendiğimizi söylüyorsunuz’ diye bizi susturmak için dava açıyor. Davanın özeti budur. Şunu da söylemek istiyorum, AKP’nin yeni Türkiye yüzyılında nereden nereye bir gün avukatız bir gün sanığız mahkemelerde işte AKP’nin yeni yüzyılı demokrasi ve hukuk tiyatrosu.” ifadelerini kullandı.