İktisatçı Prof. Konukman: Dengeleri seçim şekerleri bozdu, faturasını herkes ödüyor

Yayın tarihi: 29 Temmuz 2023 Cumartesi 5:25 pm - Güncelleme: 29 Temmuz 2023 Cumartesi 5:27 pm

Depremin yarattığı ekonomik tahribata dikkat çeken iktisatçı Prof. Aziz Konukman tüm dengelerin seçim harcamalarında bozulduğunu söyledi. Konukman, bu durumun maliyetini herkesin ödediğini söyledi. 

Türkiye’de ekonomik kriz her geçen gün derinleşiyor. Sinop’ta yaşayan iktisatçı Prof. Dr. Aziz Konukman, ekonomi gündemine ilişkin değerlendirme yaparak krizi seçim dönemindeki harcamalara bağladı, deprem yarattığı tahribata dikkat çekti.

‘SAĞLIKLI İKTİSAT İÇİN PARLAMENTER REJİM DAHA UYGUN’

Konukman şöyle konuştu: “Tayyip Erdoğan’ın tek adam rejimine geçişle birlikte, bütün göstergeler bozulmaya başladı. Bu da şunu gösteriyor: İktisat politikaları sağlıklı bir şekilde, eğer yürütülmek isteniyorsa parlamenter rejim bunun için daha uygun bir zemin. İkincisi, koalisyonlara olanak tanıyan bir rejim… Koalisyonlar aslında, söylenenin tam tersine demokrasinin gelişmesine önemli katkı sunar, çünkü uzlaşma üzerinedir. Artı Bakanlar Kurulu vardır. Her bir bakanın siyasi sorumluluğu vardır, ortak sorumlulukları vardır. Başbakanın burada ciddi olarak yönlendirmesi vardır.

‘TEK ADAM REJİMİNDE KAOTİK ORTAM ORTAYA ÇIKIYOR’

Tek adam rejimine, geçince tek adama emanet ediyorsunuz. Ortak akıl yok oluyor. Onun da yanılma olasılığı yüksek oluyor. Yanındakilerin siyasi sorumluluğu olmadığı için, onların bu kararları değiştirme şansı olmuyor. Düşünün, bakanın yardımcısını da Cumhurbaşkanı atıyor. Dolayısıyla böyle bir kaotik ortam ortaya çıkıyor.

‘SEÇİM ŞEKERLERİYLE BÜTÜN DENGELER BOZULDU’

Oysa Cumhurbaşkanı bunun tam tersini savunuyordu. Tek adam rejimine geçersek sizi uçuracağım demişti. Özellikle son seçime girerken çok ciddi bir şekilde seçim şekerlerini devreye sokarak; zaten depremin yarattığı ekonomi üzerinde bir tahribat varken, bir de seçim şekerleriyle birlikte bütün dengeler bozuldu.

‘GERÇEK İHTİYACI KARŞILAMAYAN HARCAMALAR’

Hatta son ek bütçeyi hatırlayalım. 1 trilyon 119 milyarın yarısından azı depreme dönük harcamalarken, daha büyük bir kısmı deprem dışı işlere; seçime dönük ucuz, popülist, halkın nezdinde, onun gerçek ihtiyaçlarını karşılamayan ama seçime avantajlı konuma sokan harcamalara ağırlık verdi.

‘FATURASINI HERKESE ÇIKARDI’

Onun faturasını da ona oy veren vermeyen herkese çıkardı. İşin acı tarafı da bu. Düşünün, 2 kişinden 1’i ona karşı çıkmış ama bunun maliyetini o da ödüyor. Böyle bir durum. Dolayısıyla ekonominin durumu iyi miydi, kötü müydü tartışmaları daha seçim öncesine kadar sürüyor. Seçim öncesinde durum giderek kötüleşmişti.”