Hrant Dink davası: Tanıktan ’80 öncesi de bizi kullandılar’ itirafı

Yayın tarihi: 20 Şubat 2020 Perşembe 1:45 pm - Güncelleme: 20 Şubat 2020 Perşembe 4:48 pm

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin açılan davanın 105.duruşması bugün İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, sanıkların tahliye talebini reddederken bir sonraki duruşma 12-13-14 Mayıs tarihine ertelendi.

Hrant Dink’in katledilmesinin üzerinden 13 yıl geçti! Buradayız Ahparig

Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin açılan davada aralarında Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlilerinin bulunduğu 76 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilim Sistemi (SEGBİS) aracığıyla eski emniyet müdürü Ramazan Akyürek ve gazeteci Ercan Gün ile eski Trabzon Jandarma Alay Komutanı Ali Öz’ün de aralarında bulunduğu 6 tutuksuz sanık katıldı. Duruşmada Dink ailesini de avukatları temsil etti.

Tanık Yakup Kürşat Yılmaz’ın beyanlarına geçildi. Cezaevinden kamuoyuna ve yetkililere yazı yazdım ve kimse dikkate almadı diyen Kürşat Yılmaz, “Amerikan uşakları başarılı olsaydı Bolu Cezaevi’ne sevk sırasında beni öldüreceklerdi” iddiasında bulundu.

‘BANA MAFYAMIZ OL’ DEDİLER

3 gün boyunca Savcılığa ifade verdim diyen Yılmaz, Zekeriya Öz’ün de orada olduğunu ifade ederek, “Bana daha önce ‘Gel mafyamız ol’ demişlerdi cemaatçiler” dedi.

Yılmaz, ifadesinde şunları kaydetti:

“Arkadaşlarım bana ‘Sana Gülen cemaatinden gelecekler’ dedi.  “Ankara imamı” dedikleri şahıs geldi. Dediler ki; sen Şükrü Sarışık Paşa’yı tanıyorsun kefil olur musun? MGK Genel Sekreteriydi o zaman.

’80 ÖNCESİ DE BİZİ KULLANDILAR’

İsmail Issız aradı. Bir MHP milletvekili ofisine gittik. Bir general geldi. İsmail Issız’a herkes saygılı davranıyor. Bir albay arkadaşım vardı Aytekin Eroğlu. O da orada. Birkaç gün sonra beni Otel Asya’ya götürdüler kayıtlarda vardır. Her gün sohbet ediyorduk. 15 gün otelde kaldım. Ömer Küçükyurt, Hüseyin albay, İsmail Issız. Bana, Hrant Dink’in resmini getirdiler. Cinayetle ilgili bunu da öldür dediler.

Hrant’ın fotoğrafını göstereni hatırlamıyorum. Türkiye zor duruma düşer dedim. 80 öncesi de bizi kullandılar. O süreç olmasaydı belki sizinle yürürdüm dedim. O dönem herkesi kullanıyorlardı bunlar. Gel bizim mafyamız dediler. Sizinle işim olmaz dedim. Sonra temasımız olmadı. Cinayetten sonra cezaevinde Erhan Tuncel benimle görüşmek istedi ama cezaevi idaresi görüştürmedi.”

Tanık Serkan Özel’in beyanına geçildi. Özel, “Cinayet öncesi Hrant Dink ile ilgili bilgim yoktu. Cinayet günü personelim nerede görevliydi hatırlamıyorum. Trabzon’dan gelenler olmuş ama hatırlamıyorum. Ben o gün şubedeydim” dedi.  Özel, şunları söyledi:

“Irkçı ve aşırı sağcı gruplarla ilgili faaliyetimiz olmadı. Bizim aşırı sağdan anladığımız dinci faaliyetleriydi. Dink’e yönelik eylemleri de izlemedik. Dink’in evi ve iş yerini izleme konusunu hatırlamıyorum. Bakırköy’de bir yerimiz vardı. Cinayet günü ve yakın saatlerde personelle telefon görüşmelerimde ne konuştum hatırlamıyorum. Telefonu sık kullanırdık. Cinayetten sonra değerlendirme toplantısı yapmadık. Zanlıların sorgusunu izlemedik.”

TAHLİYE TALEPLERİ REDDEDİLDİ

Tanık ve sanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme kararını açıkladı. Mahkeme tahliye taleplerinin reddedilmesine ve davanın 12-13-14 Mayıs günlerinde devamına karar verdi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Dönemin özel yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 19 sanığın yargılandığı davada 17 Ocak 2012’de verdiği kararla tutuklu sanık Yasin Hayal’in, “Hrant Dink’i tasarlayarak öldürmeye azmettirmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, yazar Orhan Pamuk’u tehdit etmekten 3 ay ve “ruhsatsız silah bulundurmak” suçundan da 1 yıl hapisle cezalandırılmasını, “silahlı terör örgütü yöneticisi olmak” suçundan ise beraatini kararlaştırmıştı.

Tutuklu sanıklardan Erhan Tuncel’in de 10 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına hükmederek tahliyesine karar veren heyet, sanıklardan Ersin Yolcu’yu 12 yıl 6 ay, Ahmet İskender’i 13 yıl 4 ay ve Salih Hacısalihoğlu’nu 2 ay 15 gün hapisle cezalandırmış, bütün sanıkların “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan beraatine hükmetmişti.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi de “örgüt” yönünden verilen beraat kararını bozarak, sanıkların “silahlı terör örgütü” değil, “suç işlemek amacıyla oluşturulan örgüt” üyesi oldukları gerekçesiyle yargılanmalarına karar vermişti.

“Kasten öldürmeye azmettirme” ve “Orhan Pamuk’u tehdit” suçlarından sanık Yasin Hayal’e verilen mahkumiyet kararını onayan daire, Yasin Hayal hakkında ”silahlı terör örgütü kurmak, yöneticisi olmak” suçundan verilen beraat kararını ise “suç örgütü kurmak ve yönetmek” suçundan mahkumiyet gerektiği için bozmuştu.

Sanıklardan Erhan Tuncel’in “patlayıcı madde imal etmek” suçundan mahkumiyet kararını onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, “kasten öldürmeye azmettirmek” suçundan beraat hükmünü ise sanığın Dink’in öldürülmesi suçuna yardım suretiyle iştirak etmesi sebebiyle mahkumiyeti gerektiği için bozmuştu. “Silahlı terör örgütü yöneticisi olmak” suçundan beraat kararı da “suç örgütü üyesi olmak” suçundan mahkumiyeti gerektiği gerekçesiyle bozulan Tuncel hakkında, Trabzon’da 24 Ekim 2004’te McDonalds’ın bombalanması olayında, “genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak, mala zarar vermek ve 6 ayrı kasten yaralama” suçlarından verilen mahkumiyet kararı da bozulmuş, bu eyleminin “6 ayrı kasten öldürmeye teşebbüs” suçunu oluşturacağına karar verilmişti.

DAVA YENİDEN İSTANBUL 14. AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE

Yargıtay kararının ardından davanın yeniden görülmesine, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde başlanmış, bu mahkemede 6 duruşma yapıldıktan sonra dosya, Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 10. maddesiyle görevli ağır ceza mahkemelerinin kaldırılması üzerine, İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, kamu görevlilerine ilişkin iddianameyi kabul ettikten sonra dava dosyasını, Ogün Samast, Yasin Hayal ve Erhan Tuncel’in de aralarında bulunduğu, haklarındaki hükümler Yargıtay tarafından bozulan 8 sanıklı ana davayla birleştirilmesi için İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesine sevk etmişti.

Bu mahkemenin heyeti, “Birleştirme kararında muvafakat talep edilmediği, mahkemenin terör suçlarına bakmakla görevli olmadığı, ana davada yargılamanın ileri aşamaya geldiği ve bu davada yargılananlarla yeni davada yargılanacak kamu görevlileri arasında ortak sanık bulunmadığı” gerekçeleriyle dosyayı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine iade etmişti.

Mahkemeler arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi için dosyaların gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesi, iki dosyayı birleştirip, davaların İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesine karar vermişti.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler ve jandarma görevlilerinin de aralarında bulunduğu 50 sanık hakkında Hrant Dink cinayetine ilişkin açılan yeni davanın, aralarında Ogün Samast, Erhan Tuncel, eski emniyet müdürleri Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Coşgun Çakar’ın da yer aldığı 35 sanıklı ana dava ile birleştirilmesine hükmetmişti.

KAMU GÖREVLİLERİ TASARLAYARAK ÖLDÜRME İLE SUÇLANIYOR

Davaya eklenen iddianamede, eski emniyet müdürleri Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Coşgun Çakar’ın “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, diğer suçlardan da çeşitli hapis cezalarına çarptırılması talep ediliyor.

Dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç ve eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler’in de “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi ve görevi kötüye kullanmak” suçlarından 15 yıl 6 aydan yirmi ikişer yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, İstihbarat Daire Başkanı (İDB) Sabri Uzun, Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarattan Sorumlu Müdür Yardımcısı Hasan Durmuşoğlu, Trabzon İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Ercan Demir, Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı, İDB Şube Müdürü Yunus Yazar, İDB C Şube Müdür Yardımcısı Ali Poyraz, İDB’de görevli Komiser Yılmaz Angın, Hamdi Egbatan, Mehmet Akif Yılmaz, Serkan Şahan ve Ömer Faruk Kartın, İDB C Büro Şube Müdür Yardımcısı Tamer Bülent Demirel ve Osman Gülbel, Komiser Yardımcısı Özkan Mumcu, Trabzon’da polis memurluğu yapan Muhittin Zenit, Mehmet Ayhan, Onur Karakaya ve Mehmet Uçar ile eski Mülkiye Müfettişi Şükrü Yıldız hakkında da benzer suçlardan farklı oranlarda hapis cezaları öngörülüyor.

Yargılama devam ederken Dink cinayetine ilişkin soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökalp Kökçü, yeni bir iddianame hazırladı.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, kapatılan Zaman gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, gazeteciler Adem Yavuz Arslan, Ercan Gün ile meslekten ihraç edilen Tuğgeneral Hamza Celepoğlu, dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz, Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız ve İstanbul Jandarma İstihbarat Görevlisi Yüzbaşı Muharrem Demirkale’nin de aralarında bulunduğu 51 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, tüm sanıklar hakkında “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.

İddianamede, Gülen ile Öz ve jandarma görevlilerinin de aralarında olduğu 40 sanık hakkında ise ayrıca “kasten öldürmeye iştirak” suçundan müebbet hapis cezası talep ediliyor.

ANA DAVA DOSYASI SANIKLARI AYRILDI

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi 13 Haziran 2019’daki duruşmada, aralarında Ogün Samast ve Yasin Hayal’in de olduğu 9 ana sanığın dosyasının ayrılmasına karar vermişti. 17 Temmuz 2019’da açıklanan kararda, Erhan Tuncel’in “tasarlayarak ve bomba kullanarak kasten öldürmeye teşebbüs, mala zarar vermek, silahlı suç örgütüne üye olmak ve kasten öldürmeye yardım” suçlarından toplam 99 yıl 6 ay, Yasin Hayal’in “silahlı suç örgütü kurma ve yönetme” suçundan 7 yıl 6 ay ve Ogün Samast’ın da “silahlı suç örgütüne üye olmak” suçundan 2 yıl 6 ay hapisle cezalandırılması hükmü kurulmuştu.

Benzer suçlardan sanık Zeynel Abidin Yavuz’u 14 yıl 22 gün, Tuncay Uzundal’ı 16 yıl 10 ay 15 gün, Ahmet İskender ile Ersin Yolcu’yu da 1 yıl 10 ay 15’er gün hapisle cezalandıran heyet, sanıklar Salih Hacısalihoğlu ve Osman Hayal’in ise beraatini kararlaştırmıştı.