TELE1'e konuk olan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar Kılıçdaroğlu'nun 'Kürtler'le ilgili çıkışını olumlu bulduklarını söyledi. Sancar, Cengiz Çandar'ın HDP'deki sol kuruluşlar için kullandığı 'dekorasyon' ifadesine de tepki gösterdi.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, TELE1'de Gökmen Karadağ'la 'Liderle Açıkça'nın konuğu oldu. Seçime dair değerlendirmelerde bulunan Sancar, Yeşil Sol Parti'nin oy hedefinin en az yüzde 15 olduğunu ve bunun altındaki bir oranı başarısızlık olarak sayacaklarını söyledi. Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Kürtler' başlığıyla yayınladığı videodaki ifadelerine de değinen Sancar "Kılıçdaroğlu'nun bu çıkışını gayet olumlu değerlendiriyoruz. Gelecekte daha demokratik daha barış içinde bir yaşam için bir irade beyanı olarak kabul ediyoruz" ifadelerini kullandı. Sancar, adaylığı tepki çeken Cengiz Çandar'ın HDP'deki sol kuruluşlar için kullandığı "dekorasyon" ifadesine de tepki göstererek "Doğru bulmuyorum. Elbette seçmenimizin büyük bir kısmını Kürt halkı oluşturuyor ama HDP'yi HDP yapan buna bileşenlerinin katılmış olmasıdır. Sol sosyalist çevreler de dahil... Dolayısıyla esas olan sayı değil niteliktir" dedi. https://twitter.com/tele1comtr/status/1648434031665745920?s=20

'EN AZ YÜZDE 15'

Sancar'ın açıklamaları şöyle: "Oy oranı hedefimizi yüzde 15 olarak belirledik. Bunun altını başarısızlık olarak görüyoruz. Vekil hedefimizi de yine daha önce açıkladığımız gibi 100 vekil olarak belirledik. Karşımızda iki ittifak var. Biri Cumhur İttifakı, onlara zaten kaybettirme hedefimiz var. Millet İttifakı'nın da bizim programlarımızda ve bildirgemizde öngördüğümüz derinlikte çapta yeni başlangıç tasarlamadığını düşünüyoruz. Bu nedenle bizim çok güçlü bir parlamento temsiliyeti elde etmemiz lazım. Değişimin ve dönüşümün hem motor gücü hem güvencesi olmayı hedefliyoruz. https://tele1.com.tr/cengiz-candar-hdpdeki-sol-kuruluslar-dekorasyon-ama-hasan-cemalle-ben-826030/

ÜMİT ÖZDAĞ'A 'KATİL' TEPKİSİ

(Özdağ'ın HDP seçmenine 'katil' demesi) Söylenecek çok şey var ama kendimi tutarak cevap vereyim. Bu düşmanlık politikası ve ülkeyi parçalama zihniyetinin çok açık bir yansımasıdır. 10 milyon insana katil diyen bir zihniyetin Türkiye'ye nasıl bir gelecek vaadettiğini halkın takdirine bırakıyorum. Bu kadar ağır aşağılayan ve itham eden bir anlayış sadece bir kelime ifade edilebilir: Ağır ırkçı faşist zihniyet. Bu hakaretleri kaale almıyoruz ve demokratik siyasette ısrarımızı sürdürüyoruz. Halkımıza çağrım bu zihniyete lütfen prim vermeyin, uyanık olun. Bunların dili iktidarın dilinden daha zehirli. İktidar partisine çalışıyor bunlar.

'KILIÇDAROĞLU'NUN AÇIK TAVRI DEĞERLİ'

(Kılıçdaroğlu'nun "Her gün milyonlarca Kürd'e 'terörist' muamelesi yapılıyor" çıkışı) Kılıçdaroğlu'nun bu çıkışını gayet olumlu değerlendiriyoruz. Gelecekte daha demokratik daha barış içinde bir yaşam için bir irade beyanı olarak kabul ediyoruz. Doğru bir adımdır. Bizler bunun daha da yaygınlaşması ve sonuca ulaşması için çalışıyoruz zaten. Bakın istedikleri kadar uğraşsınlar bu 'terörist' ithamı artık tutmuyor. Çünkü bu ülkede kendi dışında 'terörist' ilan etmedikleri kimse kalmadı. Kılıçdaroğlu'nun buna bu kadar açık tavrı almasını değerli buluyoruz. Her yolu denediler ama toplumu 'terörist' ithamında ikna edemiyorlar. Biz büyüyoruz, güçleniyoruz.... Sadece belli bir bölgeye sıkışmış değiliz, Türkiye'nin dört bir yanındayız. https://tele1.com.tr/kilicdaroglundan-kurtler-videosu-bu-propagandaya-kanmayin-827075/

SANDIK GÜVENLİĞİ

Bu endişe ve korku yayma iktidarın propagandasıdır. Eğer sandık güvenliği sağlanırsa çıkacak sonuçları yok saymak mümkün değildir. Türkiye toplumu iradesini ucuzca kaptıracak bir toplum değildir. Türkiye'de yaşayan insanlar bazen sessiz durabilir ama öyle değil. Kaldı ki çok güçlü bir sivil toplum ve çok güçlü muhalefet vardır. Korkuyu üreten bir yaklaşım esas olarak iktidara yarar. Eğer korkuyu bu şekilde içinizde tutarsanız ruhunuzu kirletir. Esas ihtiyacımız cesarettir, bunu büyütelim.

MUHARREM İNCE'YE TEPKİ: UCUZ PROPAGANDA

(Muharrem İnce'nin muhalefete yönelik "PKK'lılarla anlaşma yapmam" sözleri ve HDP söylemi) Muharrem İnce'ye sormak lazım ama sormayalım, halkımıza soralım. İnce'nin bu HDP söylemi kime yarar? Açık söylüyorum tamamen iktidara. İktidarın ağzıyla konuşuyor ve alacağın oyların bir risk yaratabileceği ihtimalini de tartışmalı hale getiriyor. Risk nedir muhalefetin adayının kaybedeceği riski. Bu açıdan bakıldığında İnce'nin hem söylemi hem tutumu AKP ve Cumhur İttifakı'na yarıyor. Dolayısıyla bu seçim birinci turda binmelidir ve azıcık demokrasiye inancı olan herkes sorumluluk almalıdır. Samimiyet ise testi çok zor olmayan bir konudur. Siz şimdi 2019'da tüm HDP'lilerin oylarına taliptiniz. Demirtaş'ı Ahmet Türk'ü ziyaret ediyorsunuz. Bugün de kendine göre belli bir kesimin oyunu toplamak için bu ucuz propagandayı yapıyorsunuz. Durum ortada bu cumhurbaşkanlığı seçimi iki taraf arasında olmalıdır ve bu seçim muhalefet lehine bitmelidir. Yani Kılıçdaroğlu tarafından kazanılır diye düşünüyorum.

'BU DAVA NASIL BİR REJİM TASARLADIKLARININ AYNASI'

(Kobani davasında seçim sürecini etkileyecek bir şey olur mu?) Davanın tek dayanağı HDP hesabından atılan tweet. Sonra gizli tanıklar buldular. Ancak onların büyük bir kısmı istediklerinin aksi yönde ifade verdiler. Arkadaşlarımız Kobani olaylarında yaşamını yitiren ölümünden sorumlu tutarak 7 kez müebbet hapsi istendi. Savunma yaptırılmadan mütalaa açıklandı. Bu mütaalayı da propaganda malzemesi olarak kullanacaklar. AİHM kararları var ama onları da tanımadılar. Bu dava baştan aşağı rezaletler, skandallar toplamıdır. Bu dava eğer bu iktidar devam ederse Türkiye'ye nasıl bir rejim tasarladıklarının aynasıdır. Kendilerine karşı çıkan aynı oyunlar oynanacaktır. O nedenle bu dava kesinlikle Türkiye'nin geleceğine açılmış bir davadır. Eğer buradaki hesapları Yeşil Sol'u engellemekse tam tersi bir sonuç çıkar. Seçim sonrası da bu kararı verenler sorumluluğuna da hukuk önünde katlanırlar. https://tele1.com.tr/demirtas-ve-yuksekdaga-agirlastirilmis-muebbet-istendi-825676/

'YEŞİL SOL SANDIK KURULU'NA ÜYE VEREMİYORUZ AMA...'

Yeşil Sol Parti seçime ilk kez parti olarak girecekleri için sandık kuruluna üye veremiyor, gözlemci olarak yer alacağız. Sayın Kılıçdaroğlu ile görüşmemizde de bunu ilettik. Bizim sandık kurulu üyesi veremeyeceğimiz her yerde sandık güvenliği daha da önemli bir hale geliyor. Ama bizim bütün güçlerimizle sandık başında olacağız.

KÜRT SORUNU

(Kürt sorunu nasıl çözülür?) Kürt sorununu demokratik bir şekilde çözerseniz silah meselesini de çözersiniz. Bunlar iç içe. Kalıcı barış diyoruz. Türkiye'de bir dönem silahlar sustu. Bu çok çok önemli bir şey ama geçici oldu. Çünkü iktidar çözüm için gerçek iradeyi koyamadı. Bizim partimizin eksiklikleri vardı. Belki biz bu sürecin toplumsallaşması için gerekeni yapamadık. Geniş bir toplumsal mutabat olmazsa kalıcı çözüm çok zordur. İkincisi Meclis esas olarak devrede olmalı. Çözüm Süreci Komisyonu kuruldu fakat doğru dürüst işlemedi. Şimdi Meclisli çözüm neden önemli? Yeniden dönemde böyle olmalı. Gerçekten bu sorunun çözümünün güvencesi biziz.

'HANGİ ADAYI DESTEKLEYECEĞİMİZİ BAYRAMDAN SONRA AÇIKLAYACAĞIZ'

Kendi cumhurbaşkanı adayımızı çıkarma sürecimizi onbinler canımızı kaybetmesine sebep olan deprem durdurdu. İktidarın başında olduğu bu düzen halkımızın başına çökmüştü. Biz de yeniden toplanarak cumhurbaşkanlığı seçiminde aday çıkarma kararını yeniden değerlendireceğiz dedik. İstişare ettik ve aday çıkarmama kararı aldık. Bu kararımız iktidara kaybetme stratejimizin önemli bir parçasıdır. Hangi adayı desteklemediğimiz gün gibi ortada. Kimi destekleyeceğimizi de bayramdan sonra Emek ve Özgürlük İttifakı olarak gerekçeleriyle açıklayacağız. Halkımızı anlatmamız gerekiyor.

'TİP'LE AYRI SEÇİME GİRDİĞİMİZDE YERLERDE YEŞİL SOL'A VERELİM'

Ortak listenin en yüksek kazanımı sağlayacağı görüşümüz değişmedi pekişti. Fakat Emek ve Özgürlük İttifakı'nı sadece bir seçim ittifakı olarak görmedik. Türkiye'nin çoklu derin kriz ortamından çıkışın kurucu anahtarını oluşturacak bir birliktelik olarak gördük. Ortak liste en yüksek kazanımı sağlar, Meclis'e en yüksek temsili gönderir. TİP kendi amblemiyle girmek istedi ve en az kaybettirecek formül üzerinde çalıştık. Belki bölgelerde yarışacağız. Bu yarış elbette bir yoldaşlık hukuku içinde ama bu siyasi bir yarıştır. Ama sandığa giderken kaybedeceğimizin her vekilin iktidara yarayacağını unutmayalım. Bu TİP'in hedefidir demiyorum ama gördüğüm gerçeklik bu. O nedenle oylarımızı birleştirelim. Oyları TİP'le ayrı girdiğimizde yerde Yeşil Sol'a verelim. Yeşil Sol'a verdiğimizde en yüksek temsiliyeti sağladığımızı göreceğiz. Bunun sonucu önemlidir, oylar boşa gitmesin.

HASAN CEMAL VE CENGİZ ÇANDAR'IN ADAYLIĞI

Bizde adaylık süreci bir yerel komisyon, merkezi komisyon ve son olarak mutabakat komisyonu olarak işliyor. Mutabakat komisyonunun başkanlığını eş başkanlar yapıyor. Buraya isim önerileri yapılıyor. Cengiz Çandar ve Hasan Cemal ismine komisyonda karşı çıkanlar oldu ama tartışmalar sonuçlandığında bu şekilde karar çıktı. Bizim HDP'nin de HDP'den önceki partilerin de özelliği farklı birikimlerin yansıması. 2015'e 2010'a baktığınızda bunu görürsünüz. Geçmişle ilgili tartışmalara Hasan Cemal de Cengiz Çandar da yanıt veriyor. Geçmişle ilgili tartışmalara girersek herkesi tartışmamız lazım, en geniş ittifakı da tartışmamız lazım. İtiraz bileşenlerimiz oldu ama şimdi odaklanmamız gereken bu yozlaşmış iktidarın gitmesi. Ve buna katkı sunan herkese değer verilmesi.

ÇANDAR'A 'DEKORASYON' TEPKİSİ: ESAS OLAN SAYI DEĞİL NİTELİK

(Çandar'ın "HDP'deki sol kuruluşlar dekorasyon" sözü ifadesi) Doğru bulmuyorum. Evet HDP Kürt siyaset geleneğinin yeni bir modelidir ama farklı bir modelle bu geleneği devraldı. Elbette seçmenimizin büyük bir kısmını Kürt halkı oluşturuyor ama HDP'yi HDP yapan buna bileşenlerin katılmış olmasıdır. Sol sosyalist çevreler de dahil. O nedenle sayıyla ölçülecek 'dekoratif unsur' vb. hiçbir şey kesinkes HDP modeline hiç uymuyor. Dolayısıyla esas olan sayı değil niteliktir." https://tele1.com.tr/yetmez-ama-evetci-hasan-cemal-ile-cengiz-candar-yesil-sol-partiden-aday-821948/
Muhabir: Bişar Arslan