Kemal Kılıçdaroğlu ve Ümit Özdağ arasında imzalanan protokol sonrası durum değerlendirmesi için toplanan HDP ikinci tur tavrını "Erdoğan bizim için seçenek değil, sandığa eksiksiz gideceğiz" olarak açıkladı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Yeşiller Sol Gelecek Partisi, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ arasında imzalanan protokol sonrası durum değerlendirmesi yaptı. İki parti bugün de HDP Genel Merkezi'nde Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turuna ilişkin kararını açıkladı. İlk turda Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleyen HDP tutumlarında bir değişiklik olmayacağını açıkladı. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan "Erdoğan bizler açısından asla bir seçenek değildir. 28 Mayıs'ta umudumuzu büyütüyoruz. Bizler inanıyoruz sizler de inanın. Sandığa eksiksiz gideceğiz" ifadesini kullandı. https://tele1.com.tr/hdp-aciklamasini-persembe-gunune-birakti-850217/

'BU BİR REFERANDUM'

Buldan şu açıklamaları yaptı: "28 Mayıs’ta önümüzdeki yılları sonuçları itibariyle şekillendirecek bir seçime giriyoruz. 21 yıl boyunca aşama aşama tek adama bağlı bir sistem inşa eden totaliter, mutlak iktidar yanlısı bir anlayış ve yapıyla karşı karşıyayız. İşte bu yüzden 28 Mayıs seçimi sisteme yönelik demokratik değişimden yana olanlarla bu tekçi rejimi sürdürmek isteyenler arasında bir referandum olma özelliğine sahiptir.

'KAYYUMLAR YOLU İPOTEK KOYANLAR...'

Israrla vurguluyoruz; Kürtlerin politik iradesine kayyımlar yoluyla ipotek koyanlar, aynı zamanda bütün Türkiye halklarının haklarına ve özgürlüklerine de ipotek koyanlardır. Kürt sorununun çözümsüzlüğü toplumun çıkarına değildir. Bu çözümsüzlük oyunu bozulmadan, Cumhuriyet demokrasi ile bütünleşemeyecektir. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına girerken, bizler, her ne koşulda olursak olalım, halkın iradesini tüm iradelerin üstünde tutacağız. Ortak ve eşit bir demokratik gelecek için mücadelemizi sürdüreceğiz. https://tele1.com.tr/umit-ozdag-zafer-partisi-olarak-kemal-kilicdaroglunu-destekleyecegiz-849787/

'İNSANİ DEĞİL' 

Yine belirtelim ki, göçmen veya mültecileri siyasi çıkarların malzemesi haline getirmek yanlıştır ve insani değildir. Bu tablonun sorumlusu mağdur olan göçmen ya da mülteciler değil doğrudan doğruya savaş politikalarında ısrar eden, ekonomik ve siyasi rantı için sığınmacıları araçsallaştıran iktidardır. Mülteci ve göçmen sorunu ancak savaş politikalarına karşı güçlü bir barış mücadelesi verilerek çözülür.

'CUMHUR İTTİFAKI'NA KARŞI ANCAK DEMOKRASİ, ADALET VE ÖZGÜRLÜK...'

Önemle altını çizmek isteriz ki, hiçbir siyasi hesap ve çıkar yoksul, emekçi halkların, kadınların ve gençlerin geleceğinden daha kıymetli olamaz. Biliyoruz ki, Cumhur İttifakının politikaları karşısında ancak demokrasi, adalet ve özgürlük ilkeleriyle durulabilir. Toplumun ortak çıkarları, demokratik, eşit ve özgür geleceği dışında başka hiçbir kaygısı olmayan, hiçbir gizli pazarlığı veya şartı gündemine almayan HDP/Yeşil Sol Partinin duruşunu da bu vesileyle kamuoyunun bilgisine bir kez daha sunmak istiyoruz. Bizler HDP ve Yeşil Sol Parti olarak, sadece ve sadece halkın eşitlik, adalet, hak, hukuk ve özgürlük mücadelesine kefiliz; tek ölçütümüz, şaşmaz bağlılığımız bu değerleredir. Hiçbir şart altında bu duruşumuzdan geri adım atmayacağımızın sözünü tekrarlıyoruz. https://tele1.com.tr/iste-kilicdaroglu-ve-ozdagin-anlastigi-7-madde-849629/

'EN BÜYÜK ENGEL ERDOĞAN REJİMİ'

Erdoğan ve ortakları tarafından yaratılan bugünkü ucube rejim, yaşanan toplumsal sıkıntıların da temel sebebidir. 28 Mayıs seçimlerinde oylanacak olan da bu ucube rejimin devam edip etmeyeceğidir. 14 Mayıs seçimlerinde demokratik değişim ve refah talebi güçlü bir şekilde sahiplenilmiş ve bu talep sandığa da yansımıştır. Bugünkü sistem karşısında birleşen milyonlarca oy, daha çok özgürlük, daha çok demokrasi, daha çok refah talebi içindir. Hedef: ayrımcılıktan arınmış, halkların yönetime katılabildiği, özgür, demokratik ve adaletli bir rejim inşa etmektir. Bir kez daha belirtmeliyiz ki Erdoğan rejiminin bu beklentileri ve talepleri karşılayamayacağı açıktır. Gelecekte de bu taleplerin hayata geçmesinin önündeki en büyük engel yine Erdoğan ve bu rejimin ta kendisi olacaktır.

'ERDOĞAN ASLA SEÇENEK DEĞİLDİR'

Bu yüzden Erdoğan bizler açısından asla bir seçenek değildir ve tek seçenek onu ve temsil ettiği iktidarı değiştirmektir. O nedenle bir kez daha belirtiyoruz ki; Kürt halkının ve bir bütün olarak Türkiye toplumunun demokrasi, hukuk, adalet, eşitlik ve özgürlük beklentisi ve özlemini, demokratik sandık iradesini tanımak son derece önemli ve bizler için öncelliklidir. 28 Mayıs’ta milyonlarla birlikte başarabileceğimize, tarihin akışını hep birlikte demokratik değişim yönünde çevirebileceğimize dair umudu büyütüyoruz. Bizler inanıyoruz, sizler de inanın. Sandığa eksiksiz gideceğiz ve hep birlikte tek adam rejimini değiştireceğiz. Kendi gücümüz ve milyonların değişim arzusu en büyük ilham kaynağımızdır. Israrla ve inatla mücadelemizi sürdüreceğiz, asla ve asla pes etmeyeceğiz. Mutlaka, ama mutlaka bizler kazanacağız." https://tele1.com.tr/kilicdaroglu-ve-ozdag-gorusmesinden-ilk-goruntuler-mutabakat-metni-uzerinde-calistik-849581/

UÇAR: TUTUMUZDA DEĞİŞİKLİK SÖZ KONUSU DEĞİL

Yeşil Sol Parti Eş Başkanı İbrahim Akın "14 Mayıs’ta yarım bıraktığımız işi 28 Mayıs’ta tamamlayacağız. Biz buradayız ve değiştirme konusunda kararlıyız, siyaseten ortaya koyduğumuz tutumda herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Oyumuz yine demokrasiden dönüşümden ve değişimden yana" dedi.

SANCAR: TUZAKLAR KURULUYOR

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise şunları söyledi: "28 Mayıs seçimleri bir referandum niteliğindedir. Bu gelişmelerin bir kısmının ortamı bulandırmak ve halkların sandığa gitme isteğini kösteklemek amacına dönük olduğunun farkındayız. Tuzaklar kuruluyor, bunları da görüyoruz ama bizler demokratik dönüşüm, adalet, refah ve özgürlük hedefimizden vazgeçmiyoruz. O nedenle tercihimizi saray rejimini değiştirme konusunda ortaya koymuştuk, aynı kararlılıkla bu politikamızı sürdürüyoruz. Halklarımıza da özellikle birinci turda sandığa gitmeyen yurttaşlarımıza da açık çağrımızdır, sandığa gidelim, sandıkları koruyalım, irademize sandıklarda sahip çıkalım.

'AYNI KARARLILIKLA BU POLİTİKAMIZI SÜRDÜRÜYORUZ'

Şimdiden ortaya çıkan bazı gelişmeler karşısında tutumumuzu bir kez daha paylaşma, ihtiyacı doğdu. Bu gelişmelerin bir kısmının ortamı bulandırmak ve halkların sandığa gitme isteğini kösteklemek amacına dönük olduğunun farkındayız. Tuzaklar kuruluyor, bunları da görüyoruz ama bizler demokratik dönüşüm, adalet, refah ve özgürlük hedefimizden vazgeçmiyoruz. O nedenle tercihimizi saray rejimini değiştirme konusunda ortaya koymuştuk, aynı kararlılıkla bu politikamızı sürdürüyoruz. Halklarımıza da özellikle birinci turda sandığa gitmeyen yurttaşlarımıza da açık çağrımızdır, sandığa gidelim, sandıkları koruyalım, irademize sandıklarda sahip çıkalım."
Muhabir: Bişar Arslan