2016 seçimlerinde aldığı oyları beş milyon artırarak 5 Kasım seçimlerini rahatlıkla kazanan Trump 20 Ocak’da yeniden Beyaz Saray’ın sahibi olacak. ‘Başkan olursam içeri atacağım’ dediği şimdiki Başkan Biden’la dün Beyaz Saray’da uzun bir görüşme yapan Trump yeni dönemde kendisiyle birlikte çalışacak önemli kişilerin isimlerini açıkladı.
Televizyon programcısı Pete Hegseth’i Savunma Bakanı olarak atayan Trump; Michael Waltz’ı Ulusal Güvenlik Sekreteri, John Ratcliffe’i CİA Başkanı, Marco Rubio’yı Dışişleri Bakanı, Steve Witkoff’u Ortadoğu Özel Temsilcisi, Cristi Noem’u İç Güvenlik Bakanı, Mike Hukkabee ABD’nin Kudüs Büyükelçisi, Elise Stefani ABD’nin BM Temsilcisi ve Lee Zeldin’i Çevreyi Koruma Ajansı Başkanlığına seçti.
Seçim kampanyası sırasında ABD’nin dolaylı ya da dolaysız taraf olduğu tüm savaşları bitireceğini söyleyen Trump seçtiği bu insanlarla hiç bir savaşı bitirme niyetinde olmadığını gösteriyor. Çünkü yukarıda adlarını saydığım tüm kişilerin ortak özelliği ‘İsrail ve siyonizmden çok daha fazla İsrailli ve siyonist’ ve aynı zamanda İran, Çin ve az da olsa Rusya düşmanı. Durum böyle olunca bu ekip ABD ve İsrail’in ortak çıkarlarını korumak bahanesiyle her yerde savaş çıkarır ve her yerde cehennem kapılarını açar.
Elbette öncelik Ortadoğu’da çünkü ekibin tümü ‘çılgın’ İsrail yanlısı, Filistin düşmanı ve bölgeyi siyonist ideolojiye uygun bir şekilde dizayn etmeye kararlı görünüyor. 2016-2020 birinci döneminin sonunda BAE, Bahreyn, Fas ve Sudan’ı İsrail’le barıştıran ve bu yönde adım atması için Suudi Arabistan’ı ikna eden Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ve Ürdün Kralı Abdullah’la kurduğu yakın dostluk ilişkileriyle bölgeyi kendi hesapları doğrultusunda düzenlemek isteyecektir. Bunun için de Hamas ve Lübnan Hizbullah’dan kurtulmak için İran ve Suriye ile uğraşacak. ‘Suriye ile uğraşmak’ demek ‘Türkiye’ye karşı yeni türden bir yaklaşım geliştirmek’ demek olacak. Çünkü Türkiye’nin Suriye’de askeri var ve resmi açıklamalara göre şimdilik çıkmayı düşünmüyor. Ama hepsinden çok daha önemlisi Suriye’nin kuzeydoğusunda ABD destekli PYD/YPG yani PKK var. Ve önceki dönemden hatırlanırsa Başkan Trump bu konuyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bildik mektubunu göndermiş, ‘bölgeden askerimi çekeceğim’ demesine rağmen çekmemiş ve Fırat’ın doğusuna binlerce TIR’lık ağır silah ve askeri malzeme göndermişti.
Peki şimdi ne yapacak ?
Ulusal Güvenlik Sekreteri olarak seçtiği Michael Waltz ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio’ya ‘Gidin bu işi çözün’ diyecek onlar da çok sempati duydukları ve her konuda destek verdikleri PYD/PKK’nin telkin ve isteklerinin ve İsrail’in çıkarları doğrultusunda hareket ederek Türkiye için yeni sorunlar yaratmaya çalışacaklardır.
Rubio ve Waltz’ın mutlak destek verdikleri İsrail’in Dışişleri Bakanı Gideon Saar ise geçen hafta göreve geldiği gün ‘İran ve Türkiye zulmünden çok çeken Kürtler, Suriye ile Lübnan’daki Dürziler ve bölgedeki diğer azınlıklar İsrail’in stratejik müttefikidirler. Gelecekte İsrail bu azınlıklarla çok daha yakın çalışacaktır’ demişti. Saar büyük olasılıkla bu planını gerçekleştirmek için Waltz’ın bu göreve geleceğini biliyordu O da ‘Siyonist olmak için Yahudi olmak gerekmez’ demiş ve bu coğrafyada herkesin siyonist ya da siyonizm müttefiği olmasını tavsiye etmişti.
BOP’dan sonra adı henüz belli değil ama Trump’ın yeni Ortadoğu’su herkese hayırlı uğurlu olsun!