Prof. Dr. Serdar Sayan " Elektrik, doğalgaz faturalarındaki korkunç artışlar, ulaşım ve kira giderlerindeki tırmanış derken, bir çok ailenin temel gıda ürünlerine erişimi bile sorunlu hale gelecek. " dedi.
Cumhuriyet'ten Şehriban Kıraç'ın haberi şu şekilde:
Sosyal Politikalar Araştırma Merkezi (SPM) Direktörü İktisatçı Prof. Dr. Serdar Sayan, yüz binlerce ailenin ısınma ve beslenmeden hangisinde daha fazla kısıntı yapacaklarına dair tercih yapmaya zorlandığını vurguladı.
Sayan, Ekonomik Zorluk Analizi ve Sefalet Endekslerinin son yılların rekorunu kırdığını vurgulayarak, “Uzak ara en büyük sıçrama aralıkta gerçekleşti. Bu kötü bir haber ama daha kötüsü, endekslerin ocak ve sonrasında da rekor tazeleyeceğini bilmek” dedi.
Türkiye’de çalışabilen her üç kişiden birinin, hatta daha fazlasının düzgün bir işte çalışmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Serdar Sayan ile SPM’nin ölçtüğü EZA endeksini ve yoksulluğu konuştu.
https://tele1.com.tr/gida-urunlerinde-kdv-dusuruldu-563784/
- SPM olarak, Türkiye için aylık peryotta Ekonomik Zorluk Analizi (EZA) açıklayacaksınız. Burada neler göz önünde bulundurulacak? Neden böyle bir endekse gerek duyuldu?
Evet, bu aydan itibaren yeni endeksimiz EZA’yı kamuoyu ile paylaşmaya başladık. Aslında bu tek bir endeks değil, benzer bileşenleri küçük yöntem farkları ile ölçen bir dizi endeks.
SPM’nin bu endekslerine duyulan ihtiyacı tetikleyen en önemli güncel gelişme, işsizliğin zaten yüksek seyrettiği bir sırada patlayan tüketici enflasyonu oldu. Ekonominin iş yaratma kapasitesinde COVID salgını öncesinden beri gözlenen daralma sürerken, son faiz indirimleri enflasyonu da –beklendiği gibi– patlattı. Hem işsizliğin hem enflasyonun yüksek seyrettiği bu stagflasyonist ortam, başta kırılgan ve dar gelirli kesimler olmak üzere tüm kesimlerin yaşadığı ekonomik zorlukları ciddi biçimde artırdı.
Bizim EZA endeksleri uluslararası literatürde 1960’lardan beri bilinen “Sefalet Endeksi (misery index)” ile benzerlikler taşıyor. Tek tek ülkelerde ekonomik zorlukların seyrini izlemek ve uluslararası karşılaştırmalarda kullanmak amacıyla tüm dünyada yaygın biçimde kullanılan Sefalet Endeksi (SE), enflasyon oranı ile işsizlik oranının toplamından oluşuyor. SPM EZA endekslerindeki ilk iki bileşen de tüketici enflasyonu ve işsizlik göstergelerinden oluşuyor, ama biz SE’den farklı olarak üçüncü bir bileşen daha ekleyerek istihdamın kalitesindeki düşüşleri de hesaba kattık.
Üçüncü bileşen ihtiyaç duyduk çünkü enflasyon ve işsizlikteki artışlar, dünyanın her yerinde kitlelerin yaşadığı ekonomik zorlukların arttığı anlamına geliyor kuşkusuz ama Türkiye’de istihdamda olmak, bu zorluklardan etkilenilmeyeceği anlamına gelmiyor. Türkiye’de istihdamda olan nüfusun önemli bir kısmı kayıt dışı olarak ve/veya tam zamanlı olmaksızın, istihdam güvencesinin eksik olduğu geçici süreli iş sözleşmelerine dayalı olarak, evden çalışma veya taşeron iş ilişkisi vs. çerçevesinde çalışıyor. Yani Türkiye’de sadece işsizlik değil, istihdamın düşük kalitesi de önemli bir sorun. Bu yüzden SPM’nin COVID salgını sürecinde “eğreti istihdam” kavramlaştırması altında düzenli olarak izlemeye başladığı bu istihdam kalitesi boyutunu da EZA endekslerine kattık. TÜFE enflasyonu ve işsizlik oranlarına ek olarak kullandığımız “eğreti istihdam” göstergeleri yoluyla, ekonomik zorluklardan etkilenen kesimleri kayıt dışı ve diğer kalitesiz istihdam biçimlerindeki nüfusu da kapsayacak biçimde genişlettik.
Burada hemen vurgulayayım: SPM EZA endeks değerleri yalnızca TÜİK verilerini kullanılarak hesaplanıyor. Nitekim son değerler TÜİK’in 10 Şubat’ta duyurduğu işsizlik oranlarını kullanarak hesaplandı ve TÜİK’in duyurusunu takiben paylaşıldı kamuoyuyla. TÜİK 10 Şubat’ta Aralık 2021’e ait işsizlik rakamlarını duyurdu. Biz o rakamları ve onlar yardımıyla hesapladığımız eğreti istihdam göstergelerini, yine TÜİK’in daha önce açıkladığı TÜFE enflasyon oranlarıyla birleştirerek hesapladıktan sonra duyurduk EZA değerlerini. Tahmin ettiğimiz gibi büyük sıçrama oldu endeksin bütün versiyonlarında.
YIKICI ETKİ YAPACAK
- Evet ben de onu soracaktım. “EZA endeksindeki ‘sıçrama’ dar gelirli ve kırılgan kesimlerin yaşadığı ekonomik zorluklarda da büyük artış anlamına gelecek” demiştiniz. Bu zorlukları biraz açabilir misiniz, Vatandaşı nasıl günler bekliyor?
EZA’nın yapısına dair söylediklerimden de anlaşılacağı gibi, SPM EZA endeks değerlerinde gözlenen artışlar yaşanan ekonomik zorluk ve sıkıntıların arttığını gösteriyor.
Güncel EZA değerlerinde, farklı versiyonlarda bir önceki aya (Kasım 2021) göre 16,9 ile 31,2 puan arasında değişen artış gözledik. Bu değerler, endeksin 2019 Ocak ayı olan bazına kıyasla da 13,4 ile 29,5 puan arası bir artışa karşılık geliyor. Hangi versiyon olursa olsun endeksteki artışa en büyük katkı Aralık’ta patlayan enflasyondan geldi. Kasım’dan Aralık’a, işsizlik oranları tarım dışında yatay seyretti, genel işsizlikte küçük bir artış oldu. Eğreti istihdam göstergelerinde ise küçük düşmeler yaşandı. Tabii Kasım’dan Aralık’a değişiklik olmasa da hem işsizlik oranlarının, hem de eğreti istihdam göstergelerinin zaten çok yüksek olduğunu hatırlatmakta fayda görüyorum.
Sonuçta Aralık’ta enflasyonda gözlediğimiz sıçrama, işsizliğin ve kalitesiz, güvencesiz işlerde çok düşük ücretlerle çalışmanın zaten yaygın olduğu bir toplumda yaşandı. Esasen bizim Aralık’ta yaşadığımız gibi yüzde 13,5’u geçen bir aylık enflasyonun, işsizliğin düşük ve kalitesiz istihdam biçimlerinin az rastlanır olduğu toplumlarda bile büyük darbe anlamına geleceği; dolayısıyla da Türkiye’de çok daha daha yıkıcı etkiler yapacağı aşikâr.
Bırakın işsiz, gelirsiz olanları; asgari ücretten ya da kayıt dışı, geçici vs. eğreti istihdam biçimlerinde bunun bile altında kazançlar elde ederek çalışan milyonlar da bu kışı nasıl anlatırlar kestirmekte zorlanıyorum açıkçası. Elektrik, doğal gaz faturalarındaki korkunç artışlar, ulaşım ve kira giderlerindeki tırmanış derken, bir çok ailenin temel gıda ürünlerine erişimi bile sorunlu hale gelecek. Simitle öğün geçirmeye çalışanlara alternatif olarak boş tostun üretilir hale geldiği bir ülkede yaşıyoruz artık maalesef. Hepimiz sonuçlarını her gün yaşıyoruz aslında ama toplumun bazı kesimleri açısından çok daha vahim bu sonuçlar.
SEFALET ENDEKSİNDE YENİ REROK GELİYOR
- Sefalet Endeksi’nde de neredeyse şampiyon olduk, burada artış bekliyor musunuz?
Maalesef evet. Söylediğim gibi EZA endeksleri zaten SE’nin daha kapsamlı versiyonları bir anlamda. Biz SE’ye düşük kaliteli istihdamı ölçen göstergeler de ekledik. O yüzden SE ile EZA endeksleri arasındaki korelasyon yüksek zaten. EZA versiyonuna bağlı olarak 0,71 ile 0,88 arasında değişiyor. Korelasyon yüksek ama Aralık’ta SE’deki sıçrama EZA’nın tüm versiyonlarından daha yüksek oldu. Hepsini 2019 Ocak bazlı olarak aldığımızda, Kasım’dan Aralık’a en yüksek sıçrama 31,2 puan ile EZA 4’te gerçekleşti. Oysa SE’ndeki artış neredeyse 65 puan oldu. SPM endekslerindeki işsizlik ve eğreti istihdam göstergelerinin son aylardaki yatay seyri değerlerdeki artışı yumuşattı. Ancak EZA da SE de son yılların rekorunu kırdı. Uzak ara en büyük sıçrama Aralık’ta gerçekleşti. Bu kötü bir haber ama daha kötüsü, endekslerin Ocak ve sonrasında da rekor tazeleyeceğini bilmek. TÜİK 10 Mart’ta Ocak 2022’nin işsizlik ve istihdam rakamlarını açıklayınca, hep beraber yeni rekor değerlerini göreceğiz. Hem EZA endeksleri hem SE yeni rekorlar kıracak ne yazık ki.