Hiranur Vakfı'ndaki çocuk tecavüzü skandalı yandaşların kafasını karıştırdı. Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, olayla ilgili 'kuşkuları' olduğunu söyleyip gazetecileri hedef gösterirken gazetenin genel yayın yönetmeni Ahmet Hakan, skandala tepki gösterdi.
İsmailağa tarikatına bağlı Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in kızı H.K.G'yi altı yaşında 'dini nikahla evlendirmesi' Türkiye'nin gündemine oturdu. H.K.G'nin altı yaşından beri tecavüze uğraması siyasetten sanat dünyasına
kadar tepki topladı.
H.K.G'nin kendisini istismar eden kişi ile yaptığı konuşmanın ses kayıtlarında ortaya konulurken yandaş Abdülkadir Selvi, 'kuşkuları' olduğunu söyledi. Selvi, Hürriyet'teki köşesinde FETÖ geçmişini de unutarak skandalı haberleştiren gazetecileri hedef alarak, 'sicillerine' atıf yaptı.
https://tele1.com.tr/abdulkadir-selvi-sicilini-unutarak-istismar-haberi-uzerinden-gazetecileri-hedef-aldi-751764/
Ahmet Hakan'ın Selvi ile aynı gün çıkan yazısı dikkat çekti. Selvi, yazısında olayı 'kumpas' ve 'komplo'ya çekerken Hakan,
açık bir şekilde delillerin istismarı kanıtladığını dile getirdi.
Selvi ve Hakan'ın yazıları
sırasıyla şöyle:
Abdulkadir Selvi :
“6 yaşındaki kızı evlendirdiler” haberini okuyunca bir an soluk alamadığımı hissettim. İddianameyi okumak istedim. Ama midem kaldırmadı. Bunun ne insanlığa ne İslam’a sığacak bir yanı yok. Hele hele bunun dini bir kisve taşıyan bir cemaat ya da tarikat tarafından yapılması daha vahim. Çünkü süt leke kaldırır ama bu işler leke kaldırmaz. Bunun üzerinden İslam’a, dindarlara saldırmak isteyenlere gün doğmuş olur.
6 yaşında evlendirildiği iddia edilen H.K.G.’nin kardeşlerinin açıklamalarını izleyince kafamda soru işaretleri oluşmaya başladı. Abisi ve iki kız kardeşi H.K.G.’nin Kuran-ı Kerim’i okumaya geçtiğinde ya da hafızlık merasimi öncesinde kendi ısrarı üzerine gelinlik giyip fotoğraf çektirdiğini anlattılar. Kendileri de gelinlik giymişler. İki kız kardeş o fotoğrafları paylaştılar.
Ayrıca bu olayı gündem yapanların siciline bakınca kuşkularım artmaya başladı. Çünkü 28 Şubat sürecinde biz bunları çok yaşadık. Fadime Şahin, Müslüm Gündüz olayını unutmadık. Ali Kalkancı manşetleri dün gibi hafızamızda duruyor. 28 Şubat Fadime Şahin üzerinden kurgulandı.
O günler aktif bir gazeteci olan CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan isimler vererek Müslüm Gündüz-Fadime Şahin olayının FETÖ’cü polisler Recep Güven ile Ali Fuat Yılmazer’in kumpası olduğunu anlattılar. Bu olay için aynı şeyi söylemiyorum. Ama bunun üzerinden muhafazakâr insanları töhmet altında bırakmaya çalışmayalım. Eğer birileri bunun üzerinden yeni bir Fadime Şahin-Müslüm Gündüz komplosu hazırlıyorsa ortaya çıkaralım.
Ahmet Hakan:
"6 yaşındaki kız çocuk olayıyla ilgili olarak... Kafa karıştırıcı bilgiler gelmeye başladı. Söz konusu çocuğun ailesi atağa geçmiş durumda. Olayın “yalan” ve “iftira” olduğunu söylüyorlar. Kızın üç kardeşi video çekip olayı yalanlayan açıklamalar yapıyorlar. Ayrıca kızın yetişkinlik döneminde çekilen düğün fotoğraflarını paylaşıyorlar. Bu atağın etkisi altında kalıp “Acaba her şey yalan mı?” diyecek olanlar için yazıyorum: İddianamede çok güçlü bir kanıt var Savcının hazırladığı iddianameyi inceledim. İddianamede olayın doğruluğuna işaret eden çok güçlü bir “kanıt” var. Olayın mağduru olan H.K.G., savcılığa birtakım ses kayıtları sunmuş.
Bu kayıtlarda konuşan iki kişi var: - Biri mağdur H.K.G.. - Diğeri altı yaşındaki H.K.G. ile ‘evlendiği’ öne sürülen Kadir İstekli. Keşke ben 6 yaşındayken ilişkiye girmeseydik Kayıtlara göre... H.K.G., Kadir İstekli’ye şöyle diyor: “O zaman keşke ben 6 yaşındayken ilişkiye girmeseydik. Kesin mutlu olurduk biz. Değil mi?”
Kadir İstekli, buna karşılık... “Ne 6 yaşı? Ne ilişkisi? Ne diyorsun sen? Nereden çıkardın bunu?” falan demiyor. Bunun yerine şöyle diyor: “Orası öyle... Dediğin gibi de ‘öyle olsaydı böyle olsaydı’ demekle olmuyor işte.” Bu kanıt hiç de yabana atılamaz Ses kayıtlarının başka bölümlerine bakıyoruz. 6 yaşındaki kızını ‘evlendirmek’le suçlanan Yusuf Ziya Gümüşel H.K.G., “6 yaş” vurgusunu tekrarlıyor, ancak Kadir İstekli’den hiçbir itiraz yok. En azından kayıtlarda böyle bir itiraza rastlanmıyor. Her şey tabii ki mahkemenin vereceği kararla ortaya çıkacak. Ama savcının iddianamesine aldığı bu kanıt, hiç de yabana atılacak bir kanıt değil. Zaten savcı da bunun önemini gözden uzak tutmamış ve bu durumu iddianamede “kısmi ikrar” olarak nitelemiş"
ERDOĞAN, SELVİ'YE 'GEREĞİNİ YAP' DEMİŞTİ
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı bir TV programında canlı yayında Selvi'ye talimat vermişti. Erdoğan, Selvi‘nin “Şehir hastaneleri ile konusunda muhalefetin sesi biraz kesildi. Nasıl karşılıyorsunuz?” sorusuna “Valla Abdülkadir Bey artık köşenden gereğini yapacaksın. Bak Ahmet bey (Hakan) gereğini yapıyor” şeklinde yanıt vermişti.