Gaye Usluer: Abdullah Gül’ün ilk atamadığı birinci sıradaki rektör adayıyım

Yayın tarihi: 14 Nisan 2023 Cuma 7:19 pm - Güncelleme: 14 Nisan 2023 Cuma 7:19 pm

Memleket Partisi’nden ayrılarak CHP’ye dönen Gaye Usluer, 2007 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından üniversite seçimlerinde birinci olmasına rağmen atanmadığını söyledi. Usluer, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’yi eleştirerek istifa nedenini anlattı.

Memleket Partisi kurucu üyesi ve sözcüsü Gaye Usluer ayrılarak CHP’ye geri döndü. Radyo Sputnik’e konuşan Usluer, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’yi eleştirerek “İnce’nin şahsında rövanşist bir tutum görüyorum” dedi.

“ÇOCUKLARIMIZ İÇİN BAZI İDDİALARIMIZDAN VAZGEÇMEMİZ GEREKEN BİR DÖNEMDEYİZ”

Usluer’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Özellikle Sayın İnce’nin şahsında rövanşist bir tutum görüyorum. Hepimizin soluksuz kaldığı, iktidar değişimine odaklandığı bir süreç. Ülkenin ortak geleceği, çocuklarımız için bazı hedeflerimizden bazı iddialarımızdan vazgeçmemiz ya da ertelememiz gereken bir dönemdeyiz. Ben bir yıl önce geldiğimiz bu noktayı gördüm. Türkiye iki kutuplu bir seçime gidiyor ve bir siyasi partinin ortaya çıkıp ‘ben bu iktidara karşıyım ama bu muhalefete daha çok karşıyım’ demesinin doğru olmayan bir söylem olduğunu düşünüyorum. Muhalefeti daha çok olumsuzlaştırmak en çok kimin işine yarar? Ben istifa metnimde, “Gün küçük olsun benim olsun günü değil, bu seçim bize tarihi bir sorumluluk yüklüyorsa bunun gereği seçim ikinci tura kalsın ne olur demek değildir” diye ifade etmiştim düşüncelerimi. Bugün geldiğimiz nokta ne kadar haklı olduğumu gösteriyor. Ben kendi adıma gereğini yaptım.

“ABDULLAH GÜL’ÜN İLK ATAMADIĞI BİRİNCİ SIRADAKİ REKTÖR ADAYIYIM”

Ben 2007’de rektör adayıydım. Üniversitedeki seçimde birinci oldum. YÖK’teki mülakatta birinci oldum ama Sayın Abdullah Gül’ün ilk atamadığı birinci sıradaki rektör adayıyım. Ben hala rektör olsaydım, ben ben dersem bunun bugün için hiçbir anlamı yok. Ben hala geriye dönüp şu kadar oy aldım demenin, dikiz aynasından geriye bakmanın anlamı yok. Bu kişilere de ülkeye de bir şey kazandırmaz. Tabi ki bunlar sembolleşebilir ama ideolojik birliktelikleri olmayan partiler ülkenin geleceği için bir araya geldiler. Herkesin kendi hassasiyetlerini ertelediği bir süreç. Çünkü ortak akıl tesis edip Türkiye için bir gelecek inşa etmek isteniyor.”