Çoklu baro konusunda AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önüne yalanlardan oluşan bir rapor konulduğunu aktaran Altaylı, AKP'li hukukçu vekillerin ise sistemin yanlış olduğunu bilmelerine rağmen destek vereceklerini yazdı.
Fatih Altaylı, "Yalan rapordan çıkan yasa" başlıklı yazısında AKP'nin hazırladığı 'çoklu baro' sistemine AKP'nin hukukçu kurmaylarının da karşı olduklarını ancak Erdoğan'ın talimatı nedeniyle desteklemek zorunda kaldıklarını yazdı. https://tele1.com.tr/coklu-baro-teklifi-mecliste-182900/ Altaylı, AKP'ye yakın bir hukukçu ile aralarında geçen görüşmeyi de aktardığı yazıda, AKP'li hukukçuların “Nasıl olsa 2 sene sonra yasa değiştirilir, bu hatadan dönülür" diyerek yasaya destek vereceklerini iddia etti. Altaylı'nın yazısı şöyle: Muhafazakar dünyanın önde gelen ve saygın hukukçularından biri aradı dün. “Fatih Bey, özür diliyorum. Hakkınızı helal edin. Haklı çıktınız” dedi. Şaşırdım, “Hakkım var ise helal olsun da, nereden çıktı şimdi bu” dedim. Meğer konu “Çoklu Baro”lara izin veren yasal düzenleme imiş. Ben bunun olacağını söyleyip, bununla ilgili program yapıp yazı yazarken, hukukçu dostumuz “Uyduruyor. Böyle bir düzenlemeyi kimse yapmaz, istemez” diye düşünmüş. “Demek ki, ben sizin tarafı sizden daha iyi tanıyorum” dedim. AK Parti’nin önde gelen hukukçuları ve bu yasayı TBMM’de destekleyeceğini açıklayan parti sözcüleri ile konuşmuş gün boyu. “Hepsi bu yasaya benim kadar karşı. Bunun böyle olmayacağını biliyorlar ve yanlış buluyorlar” dedi. “Peki o zaman niye destekleyecekler?” diye sordum. Aynı soruyu o da muhataplarına sormuş. “Beyefendi destekleyin talimatı verdi. Yapacak bir şey yok” yanıtını almış. “Nasıl olsa 2 sene sonra yasa değiştirilir, bu hatadan dönülür diye düşünüyorlar” diye de ekledi. Muhafazakar hukukçu dostuma “Peki böyle bir yasayı göz göre göre nasıl yapıyorlar” diye sordum. “Çünkü karar vericilerin önüne yanlış bilgilerle dolu bir rapor koyuyorlar. Açıkça yalan söylüyorlar” dedi. Hukukçu dostumun benimle de paylaştığı rapor ilginç. Şöyle ki, tamamen uydurma bilgilerle dolu. Çeşitli ülke örnekleri vermişler. Fakat asla bir baro olmayan ama avukatlarca kurulmuş çeşitli dernekleri baro gibi göstermişler. Bu dernek üyelerinin aslında tek bir baro çatısı altında bulunan avukatlar olduğunu gizlemişler. Baroyu basit bir derneğe indirgemiş ve “örgütlenme özgürlüğü” altına sıkıştırıp dernek veya vakıf statüsüne indirmişler. Yani bir yasa geliyor ama dayanağı palavra. Böyle bir yasa ne kadar ayakta durur, ne kadar işe yarar karar sizin. YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN
Muhabir: Alp Yanardağ