Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sözcüsü Faik Öztrak, Isparta'da etkili olan kar yağışı sonrası yaşanan elektrik kesintisine değinerek, "Aya gideceğiz diye hava atanlar, dört gün boyunca Isparta’ya gidemedi" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sözcüsü Faik Öztrak, partisinin Merkezi Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Öztrak'ın gündeminde Isparta'da yaşanan elektrik kesintisi, hayat pahalılığı vardı.
Faik Öztrak'ın açıklamaları şu şekilde:
"Ülkemiz bu liyakatsiz ellerde, Yönetilmiyor, oradan oraya savruluyor. 'Türkiye’nin Gül Diyarı' Isparta ilimize, Dört gün süreyle elektrik veremediler. Gerekçesini açıklayamadıkları fahiş zamlarla Adeta zulme dönüşen elektrik faturaları ise Milletimizi çarpıyor. Dolar artıyor, akaryakıt fiyatları artıyor. Dolar düşüyor, akaryakıt fiyatları yine artıyor. Sebze ve meyve fiyatları arşı alaya çıktı. Vatandaş pazara gitmez oldu. Pazarcı tezgâh açamıyor. Vatandaşımız ucuz ekmek kuyruklarında, mehtap seyreder hale geldi."
"HAYAT PAHALILIĞI MİLLETİMİZİ EZİP GEÇİYOR"
"Mutfaklarımızdaki boş tencerelerin tangırtısı ise Artık Fizan’dan duyuluyor. Kaçak Saray, Enflasyon canavarını besleyip büyütüyor. Hayat pahalılığı milletimizi ezip geçiyor. Peygamberimiz, “Emanet ehline verilmediğinde, Kıyameti bekle” buyurmuş. Kaçak Sarayın şahsım yönetiminde geçen, 3 yıl 6 ay 28 gün boyunca bu gerçeği her gün yaşadık. Milletimize kıyameti, yaşarken gösterdiler. 2022 Türkiye’sinde, Suriye’deki İdlib’e kesintisiz elektrik verenler, 450 bin nüfuslu Isparta’mıza, dört gün elektrik veremediler."
"BAKAN ISPARTA'YA GİDEMEDİ"
"Bu ülkenin on binlerce köyüne elektrik götüren Rahmetli Demirel’in memleketinde dört gün elektriği kestiler. “Aya gideceğiz” diye hava atanlar, dört gün boyunca Isparta’ya gidemedi. İdlib’de yaptıkları bahçeli villaları incelemek için Suriye’ye kadar giden atanmış İçişleri Bakanı, Rahmetli Demirel’in memleketi Isparta’ya gidemedi. Genel Başkan Yardımcılarımız Ahmet Akın, Gülizar Biçer Karaca ve milletvekili arkadaşlarımız bölgedeydi. Ama İstanbul’a İçişleri ve Ulaştırma Bakanlarını gönderenler, Isparta’ya nedense dört gün boyunca tek bir bakan bile göndermedi. İstanbul’da, MOBESE kameralarına hemen ulaşan troller, Isparta’da ortada yoktu. Isparta kaderine terk edildi. Yurt dışında olan Enerji Bakanı dört gün sonra, Isparta’da kara yumuşak iniş yaptı. “Hakkınızı helal edin” diyerek, işin içinden sıyrılmaya kalktı."
"YURTTAŞLARIMIZ PERİŞAN OLDU"
“Sizin zamanınızda mum vardı, gaz lambası vardı” diye, kendilerinden önceki yönetimlere iftira atan, “Elektriği biz getirdik, biz” diye hava atan kaçak Saray sakini, ne dediyse onunla sınandı. Ispartalılar günlerce, muma ve gaz lambasına mahkûm oldu. Evlerde kombiler çalışmadı. Anneler çocuklarını ısıtmak için, ocaklarının dört gözüne de tencereyle su koyup kaynattı. Isparta’da yaşlı, hasta ve bakıma muhtaç yurttaşlarımız, perişan oldu."
"ISPARTA, ENERJİ DAĞITIM ŞİRKETLERİNİN ÇİRKİN YÜZÜNÜ GÖSTERDİ"
Isparta’da yaşanan bu kıyamet, yandaşlara rant dağıtmak amacıyla yapılan, enerji dağıtım özelleştirmelerinin çirkin yüzünü, bir kez daha ortaya koydu. Görünen o ki, elektrik dağıtım işini verdikleri şirket, doğru dürüst şebeke iyileştirme yatırımlarını yapmamış. TEDAŞ da bunları denetlememiş. Göz yummuş. Vatandaşının hakkına, hukukuna saygı duyan bir hükümet bunu yapar. İstanbul’da yandaşların işlettiği Kuzey Marmara Otoyolu’nda, çoluk çocuk yüzlerce vatandaşımız mahsur kaldı. Peki, bunlar ne yaptı? Geçiş ücretlerini iade ederek göz boyamaya kalktı. Milletin aklıyla alay etti. Bunun aynısını Isparta’da yapmayın. Ama bakıyoruz bu sefer de fatura, korona geçirdiği gerekçesiyle, şehrin valisine kesildi. Isparta’da elektrik dağıtımını bu şirkete Şehrin valisi mi verdi? Laf aramızda söyleyeyim, Korona geçirme gerekçesiyle görevden almalar başlarsa bu iş yol olmaya başlar… İşin ucu hangi tepelere çıkar, o da belli olmaz… Demedi demeyin. Tekrarlıyorum. Isparta’da yaşanan elektrik kesintisinde, Sorumluluğu olanlar, Bunun bedelini mutlaka ödemek zorundadır. Kesilen elektrikleri nedeniyle, Ispartalıların uğradıkları zararlar, Kuruşuna kadar mutlaka tazmin edilmelidir.
"CAHİLLİĞİN FATURASINI MİLLET ÖDÜYOR"
Devlet yönetiminde, Liyakatsizliğin ve cehaletin ağır faturasını Maalesef milletimiz ödüyor. Bunu hep beraber gördük. Hep beraber yaşıyoruz. Erdoğan geçtiğimiz 4 Ağustos’ta çıktı: “Enflasyon noktasında, Ağustos'u geride bıraktığımızda düşüşü göreceğiz. Şu anda bulunduğumuzun çok çok altında olur. Bunu da özellikle buradan sinyalini, Belli bir yerlere vermiş oluyorum. Bundan böyle enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün değil. Zira faiz oranlarında düşüşe geçiyoruz. Yüksek faiz, bize yüksek enflasyonu getirecektir. Ağustos ayı kırılma noktasıdır. Artık biz düşük enflasyona inşallah geçeceğiz” dedi.
"AYNI SAFSATALAR"
"Erdoğan bu sözleri söylediğinde, Merkez Bankası’nın politika faizi yüzde 19, Tüketici enflasyonu da yüzde 19,3 idi. Bugün Merkez Bankası politika faizi yüzde 14. Tüketici enflasyonu, Makyajlı TÜİK rakamlarıyla dahi yüzde 48,7. Erdoğan Ağustos’tan buyana, Enflasyonun değil ama. Milletimizin belini kırdı. “Dış ticaret fazlası verdirecek” diye pazarlanan bu safsatalar, ocak ayında tarihimizin en yüksek dış ticaret açığını verdirdi. “Faiz sebep, enflasyon sonuç” safsatasını ispat için, 84 milyon üzerinde uygulanan bu acı deneyin, Milletimize çıkardığı fatura, Çok ama çok ağır oldu. Ama milleti perişan edenler hala akıllanmamışlar… Aynı safsatalar hala ağızlarında."
https://tele1.com.tr/ispartada-bir-yurttas-donmamak-icin-piknik-tupu-ile-su-kaynatti-559687/