Konya'da, 'Su sayacına bakacağız' diyerek açtırdığı kapıdan M.K'nin yüzüne kimyasal madde atan tutuklu S.T'nin olaydan bir gün önce, eski nişanlısının çalıştığı markete giderek çevreyi ve iş yerini gözleyip, keşif yaptığı ortaya çıktı.
M.K.'nin evine gelen, nişanlıyken 1,5 yıl önce ayrıldığı sözleşmeli er S.T,'Su saatine bakacağız abla' diyerek kapıyı açtırdı. S.T. pet şişe içindeki yanıcı kimyasal maddeyi M.T. fırlattı. Yüzünde ve vücudunda yanıklar oluşan M.T. Konya Şehir Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı. Olay sonrası otomobiliyle kaçan S.T. İzmir'deki birliğine dönerken, Ilgın ilçesinde polis ekiplerince yakalanarak gözaltına alındı. S.T. emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlikçe 'kasten yaralama' suçundan tutuklandı.
'ZARAR VERECEĞİNİ BİLMİYORDUM'
Kimyasal maddeyi, aracını temizlemede kullandığını öne süren S.T. savcılıktaki ifadesinde, "Kendisine 'Aramızda yaşanmışlıklar var gel barışalım' dedim. O da bana küfür ve hakaret etti. Ben de bunun üzerine çantamda bulunan sıvıyı M.K'nin yüzüne doğru fırlattım. Bu esnada eliyle yüzünü tuttu. Panikle olay yerinden kaçtım. Aracıma binip İzmir'de bulunan birliğime doğru yola çıktım. Kolluk ekipleri beni Ilgın ilçesinde yakaladı. Bu şekilde zarar vereceğini bilmiyorum. Ben genellikle sırt çantamla gezerim. Sırt çantamda bu sıvının bulunmasının nedeni arabamı temizlemek için kullanıyorum. Aracımın temizliği konusunda titizim. Sıvıyı çantama koymak istememin sebebi kıyafetlerime zarar vermemek içindir" dedi.
S.T'nin olaydan bir gün önce, M.K'nin çalıştığı markete giderek, keşif yaptığı ortaya çıktı. İş yerinin güvenlik kamerası kayıtlarına yansıyan görüntülerde M.K'nin çalıştığı markete giderek gözlem yaptığı görüldü.
'CANAVARCA HİSLE EYLEME YÖNELİYOR'
M.K'nin avukatı Aycan Ceylan, görüntülerin, Sabit Türk'ün olayı planlayarak canavarca hisle gerçekleştirdiğini gösterdiğini savundu. Ceylan, ''M.K. ile saldırgan arasındaki ilişki yaklaşık iki senedir süregelen bir tanışıklığa dayanmaktaydı. Üç aylık bir nişanlık olmuştu, kısa süren bir nişanlılık. Saldırganın, M.K'ye yönelen eylemleri sistematik bir şekilde devam ediyordu hatta bu konuda bizim daha önceki şikayetlerimiz de yine aynı şekilde mevcuttu, uzaklaştırma kararı aldırmıştık. Ne yazık ki caydırıcı olmadı bu yaptırımlar. Müvekkilin hayatı tehlikeye atacak şekilde canavarca hisle bir eyleme yöneliyor" diye konuştu.
'HAKSIZ TAKRİK SÖZ KONUSU DEĞİL'
S.T., ifadesinde, olayı 'haksız tahrik' altında gerçekleştirdiğini söylediğini hatırlatan Ceylan, "Olaydan bir gün önce M.K'nin çalıştığı iş yerine geliyor. Etrafını kontrol ediyor. Kamera kayıtları bize ulaştı. Biz hemen bu görüntü dosyaya sunduk. Bu eylemin zaten tasarlanarak yapıldığı açıkça ortada. Müvekkilime karşı canavarca bir his gütmüş. İş yerine gelip etrafta gezinmiş, alışveriş yapıyor gibi görünmek istemiş. Nedense bir gün sonrasında da bu eylem gerçekleştiriliyor. Saldırganın verdiği ifadenin aksine herhangi bir haksız tahrik, herhangi bir takdir indirim sebebi ve bir pişmanlık da söz konusu değil. Şahıs bunu kafasına koymuş, yerleştirmiş, kurumuş, kurgulamış ve canavarca bir hisle gelip acımadan M.K.'yi adeta katletmeye çalışmıştır" dedi.
M.K'nin sağlık durumunun iyiye gittiğini söyleyen avukat Ceylan, "M.K'nin tedavisi devam ediyor. Hala müşahede altında. Vücudunun belli bölgelerinde özellikle hayati tehlike arz eden bölgelerinde birinci ve ikinci derece yanıklar olmakta. Yüzü ve vücudunda hala sargıları mevcut" diye konuştu.
https://tele1.com.tr/zonguldakta-bir-erkek-dini-nikahli-esi-ve-cocugunu-oldurdu-648606/