1 Eylül'de av yasağının kalkmasıyla birlikte balıkçılar sezonu "Vira bismillah" diyerek açtı. Ancak Marmara Denizi'nde mevsim normallerinin üzerinde seyreden deniz suyu sıcaklıkları nedeniyle, "denizin prensi" olarak bilinen lüferin beklenen göçü gerçekleşmedi. Bununla birlikte Doğu Karadeniz'de yoğun bir palamut avcılığı başladı. DEM-BİR Çanakkale-Tekirdağ Bölge Birliği Başkanı Naci Karabiber, palamut bolluğu yaşanan yıllarda hamsi popülasyonunun genellikle azaldığını belirtti.
LÜFER AKINI BEKLENMİYOR
Karadeniz'in doğusunda hamsi görülmezken, Batı Karadeniz'de Aralık ayında kısa bir süre hamsi avcılığı yapılabildi. Ancak deniz suyu sıcaklıklarının yüksek seyretmesi lüferin göçünü engelledi ve Marmara Denizi'nde lüfer avcılığı olmadığını ifade eden Karabiber, bundan sonra da lüfer akını beklenmediğini söyledi.
ÇİNEKOPTA SON DURUM
Karabiber ayrıca, Marmara Denizi'nde yoğun bir çinekop avcılığı olduğunu, Batı Karadeniz'deki fırtınayla çinekobun İstanbul Boğazı'na kadar geldiğini ve Güney Marmara bölgelerine yayılmasının beklendiğini belirtti. Marmara'daki hamsi avcılığının da müsilaj sorunu yaşanmaması durumunda devam edeceğini ekledi.
Tezgahlarda en bol görülebilecek balığın hamsi olduğunu vurgulayan Karabiber, sardalya, istavrit ve çinekopun da ilerleyen günlerde bolca görülebileceğini dile getirdi. Türkiye'nin "lokomotif balığı" olarak nitelendirilen hamsinin özellikle Marmara ve Ege bölgelerinde avlanmaya devam ettiği ifade edildi.
