Erkan Baş’tan muhalefet partilerine ‘ortak aday’ çağrısı

Yayın tarihi: 29 Aralık 2022 Perşembe 6:21 pm - Güncelleme: 29 Aralık 2022 Perşembe 6:21 pm

Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, “Cumhurbaşkanlığı seçiminde tek adam rejimini yenmemiz gerekiyor. Muhalefetin tüm güçlerini aşağıdaki ilkelere uyacağını taahhüt eden bir adayda uzlaşmaya ve adayı bir an önce belirlemeye çağırıyoruz. Bu sorumluluk daveti bize değil halkın büyük çoğunluğuna aittir” dedi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, bugün TBMM’de basın toplantısı düzenledi. “Bizim 2023 için hayallerimiz var” diyen Baş şunları kaydetti:

Sadece önümüzdeki yıl için değil. Bu ülkenin kurtuluşu, geleceği için hayallerimiz var. Bizim ülkemize dair umudumuz var. İstedikleri kadar sansür yasası geçirsinler tüm haklarımızı askıya almaya devam etsinler, 2023 ‘kral çıplak’ diyenlerin yılı olacak. Eşitlik ve özgürlük destanının en önemli adımlarını 2023’te atacağız. Kaz Dağları’na, İkizdere’ye, Erzin’e, Çambükü’ne ülkenin dört bir yanındaki çevre mücadelelerinin hepsine selam olsun. 2023 ülkenin doğasına verilen kasıtlı tahribata son vereceğimiz bir yıl olsun.

2023 ülkemizi saran siyasi kanseri bünyemizden atacak bir yıl olacak. Biliyoruz kolay olmayacak, yeni yıla girerken büyük ve zor bir mücadele bizi bekliyor. Ama inanıyoruz ki 2023 ezilenlerin, emekçilerin, gençlerin, kadınların yılı olacak. 20 yıllık bu kötülük iktidarını bitirdiğimiz, sömürü düzenine, ahlaksızlığa son verdiğimiz, Cumhuriyet’in yeni yüzyılında eşitliğin, özgürlüğün, barışın ve adaletin yolunun açıldığı yeni bir yıl bizi bekliyor.

“HALKIN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU BU İKTİDARDAN KURTULMAK İSTİYOR”

Türkiye Cumhuriyet tarihimizin en önemli seçimlerinden birine iktidarın demokrasiye açıkça saldırdığı koşullarda giriyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın siyasi yasaklı hale getirilmesi, şu ana kadar yapılanların yanı sıra büyükşehir belediyesine kayyum atanması olasılığının güçlenmesi, geçen seçimlerde en yüksek oy alan üçüncü parti olan HDP’nin kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya olması, Anayasa hükümlerinin, Anayasa Mahkemesi kararlarının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmaması, hakkını arayan emekçilere, adalet isteyen tüm kesimlere dönük kolluk şiddeti, laiklik ilkesinin ayaklar altına alınması, basına getirilen sansür ve daha niceleri bu saldırının somut örnekleridir. İktidar seçimlere halkın demokratik haklarına ve özgürlüklerine saldırarak dahası bir belirsizlik içerisinde gidilmesini istiyor. Çünkü iktidar başka türlü kazanamayacağını biliyor. Halkın büyük çoğunluğu haklarına yapılan saldırılardan rahatsız, belirsizlik istemiyor, samimi bir yan yana gelişten yana. Kendisini her geçen gün daha da yoksullaştıran, özgürlüklerine darbe indiren bu iktidardan kurtulmak istiyor.

“CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE TEK ADAM REJİMİNİ YENMEMİZ GEREKİYOR”

Türkiye İşçi Partisi halkın bu çağrısına kulak veriyor. Milletvekili seçimlerinde her parti kendi politikası ve adaylarına oy isteyecek. İktidar milletvekili seçimlerini kaybedecek artık Meclis’te çoğunluk olamayacak. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise tek adam rejimini yenmemiz gerekiyor. Muhalefetin tüm güçlerini aşağıdaki ilkelere uyacağını taahhüt eden bir adayda uzlaşmaya ve adayı bir an önce belirlemeye çağırıyoruz. Bu sorumluluk daveti bize değil halkın büyük çoğunluğuna aittir. Biz bu davete uyacağımızı, üstlendiğimiz sorumluluğun gereğini yapacağımızı ilan ediyoruz. Söz veriyoruz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni belirlenmiş bir takvim içerisinde ortadan kaldıracağını, Anayasa hükümlerini, Anayasa Mahkemesi’nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarını uygulayacağını, parti kapatmayı ve siyasi yasakları gündemden kaldıracağını, kayyum uygulamalarına son vereceğini, ırk, din, dil, cinsiyet, cinsel yönelim ayrımı yapmaksızın herkesin eşit yurttaşlık hakkını koruyacağını bir akit çerçevesinde taahhüt eden, yüzünü halka dönmüş ve geniş kitlelerin desteğini almış bir adayın seçilmesi için bütün gücümüzle çalışacağız. Bu ilkeler için mücadele edersek kazanırız. Gün sen-ben kavgası yapma zamanı değil, tek adam iktidarıyla mücadele günüdür. Gün üstlendiğimiz sorumluluğun hakkını verme günüdür. Biz varız.”