Erdoğan’ın köyüne de acımıyorlar

Yayın tarihi: 10 Kasım 2020 Salı 3:39 pm - Güncelleme: 10 Kasım 2020 Salı 3:42 pm

Handüzü Yaylası Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği, Rize’nin Güneysu Gürgen Köyü’nde kurulan Alicik HES’ine dava açtı. Dernek Başkanı Ceyhun Kalender açılan davanın henüz sonuçlanmadan aynı dere üzerinde yeni bir yıkım projesinin hayata geçirilmek istendiğini belirtti

Handüzü Yaylası Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği, Rize’nin Güneysu Gürgen Köyü’nde kurulan Alicik HES’ine dava açtı. Handüzü Yaylası Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği Başkanı Ceyhun Kalender açılan davanın henüz sonuçlanmadan aynı dere üzerinde yeni bir yıkım projesinin hayata geçirilmek istendiğini belirtti.

‘ŞİRKET ÖN ÇALIŞMA YAPIYOR’

Kalender, “Güneysu Başköy’de bulunan, Güneysu ve köylerine içme suyu sağlayan Güneysu İçme Suyu projesinin hemen menbaında, Taşlıdere’de planlanan taş ocağı için şirket ön çalışma yapıyor” dedi.

Yurttaşların taş ocağı çalışmasına tepkili olduğunu ve taş ocağının durdurulması için imza toplanmaya başladığını aktaran Kalender yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Sanki bu derenin taşı toprağı altın. Dozeri, kepçeyi kapan bu dereye koşuyor. Hesler, taş ocakları, mıcır fabrikaları, dere yatağından malzeme alımı, karayolu diye metrelerce yükseklikte yapılan bentler… Sürekli taşkınlarla gündeme gelen Güneysu Gürgen, Başköy deresi HES’ler ve taş ocakları ile daha da riskli bir duruma getirildi. Ancak biz büyük bir felaket yaşamadan bu konularda tedbir almasını bilmiyoruz. Çünkü daha çok kazanma arzusu sağduyuyu tamamen köreltiyor.

Burada Başköy yerleşim merkezine çok yakın bir alanda planlanan taş ocağı, buradaki yaşamı da tehdit edecek. Bu vadide arıcılığın en yoğun olarak yapıldığı bölge Başköy ve mezralarıdır. Taş ocağındaki patlatmalar, kamyonlar, iş makineleri burada arıcılığı ve diğer hayvancılığı tamamen bitirir. Bu olumsuzlukları HES çalışmalarında da fazlasıyla gördük. Bilirkişi incelemesi sırasında vatandaşların beyanına göre bölgede bal üretiminde ciddi bir azalma var. Bunun yanında başta balıkçılık olmak üzere hayvancılığın adeta sonu hazırlanmaktadır. Çay tarımı verimsiz, diğer yöresel ürünler de artık üretilmiyor.”