İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu,‘19 Ekim Muhtarlar Günü’ buluşmasında konuştu. İmamoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şunlar:
Ben, İstanbul’un hangi ilçesine gidersem gideyim; ayağımı bastığım an muhtarları ararım. O ilçenin belediye başkanına da partisine bakmadan davet ediyorum. Gelmek ya da gelmemek nezaketini ya da diğer davranışı göstermek onlara ait. Ama her belediye başkanını da davet ediyorum. Niye biliyor musunuz? Bu makam, milletin. Ne benim partim o makamın sahibi ne de başka bir parti o makamın sahibi. O makamın sahibi, millet. Bu yönüyle sizin de makamınızın aynı değerde ve aynı kavramla yüklü olduğunu bilen birisiyim. Yani bir insanı, siyasetle ilgili görüşü üzerinden kavramlandırarak ötekileştirmek diye bir kavram, benim hayatımda ve zihnimde hiç olmadı. Şimdi hiç olmaz zaten. Ben artık milletin mutluluğu için çalışan bir yöneticiyim. Eğer öyle olsaydı, benim ailemin üçte ikisini yok saymam lazım. Herkesin ailesi karma siyasi düşüncelere sahip. Böyle bir şey olabilir mi? Mümkün değil.
“YARIN KİME ‘VATAN HAİNİ’ DİYECEĞİZ?”
Siyaseti milletimizi bölmek, ayrıştırmak, milletimizi birbirine düşürmek için kullananlardan, milletin birbirine haince, vatan haini gibi bakmasını sağlayan dili kullanmış olanlardan Allah bu milleti korusun kardeşim. Böyle bir şey olur mu? Sonra yarın kime ‘vatan haini’ diyeceğiz, öyle değil mi? Böyle bir şey olur mu? Böyle bir görüş üzerinden bunlar söylenir mi? Ayıptır, yazıktır, günahtır. Bunlar söylenmez, yapılmaz. Milletin inancını, millet vatan sevgisini, bayrak sevgisini ölçecek alet, icat edilmedi. Kimse kimsenin maneviyatını, insan sevgisini, doğa sevgisini, dolayısıyla vatan sevgisini, millet sevgisini ölçmeye kalkmasın. Ben, çok maharetliyim; bir tek bu konuda maharetim yok ve olmayacak onu söyleyeyim size. Bu konuda yeteneğim yok benim. Bu anlamda sizlerle bir arada olmak benim için keyif. Çok yoğun gündemlerin içerisindeyiz. İnşallah daha sıklıkla bir arada oluruz. Ama zaten biliyorsunuz, ilçe ilçe gezen birisiyim. Allah'ıma şükürler olsun, bolca da açılış, temel atıyoruz. Oralarda da birlikte oluyoruz. Yan yan oluyoruz. Fotoğraflar çekiliyoruz. Onun için benim programım bitmeyecek, devam edecek. Bu bakımdan sizlerle burada olmak, masanızı, sofranızı paylaşmak değerli.