AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu programına ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuştu. Erdoğan, geçtiğimiz yıllarda 'Katil' diye tanımladığı Esad için "Zamanı geldiğinde görüşebiliriz dedi.
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile yaptığı görüşmeye değinerek, “Bölgemizde iyi komşuluk ilişkileri temelinde tam normalleşme hedefimize ulaşacağımıza samimiyetle inanıyorum” dedi. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle: "Ülkemizin Rusya- Ukrayna savaşında arabulucu ve kolaylaştırıcı rolü takdir ile karşılanıyor https://tele1.com.tr/erdogandan-katil-dedigi-esada-keske-ozbekistana-gelse-700990/PAŞİNYAN GÖRÜŞMESİ
"Ermenistan Başbakanı Paşinyan'la da bir görüşmemiz oldu. Bölgemizde iyi komşuluk ilişkileri temelinde tam normalleşme hedefine ulaşabileceğimize samimiyetle inanıyorum. Avrupa Siyasi topluluğunun kıtamızdaki sorunları ele alınması ve ortak sorunları çözümü için tam zamanı olduğu kanaatindeyim. Bununla birlikte bu platformu AB genişleme politikasına bir alternatif olmadığını belirtmek istiyorum. Bu platformumuzun üyelik sürecimize halel getirmemesini vurguladık. Bu görüşlerimi zirvede ve ikili görüşmede ifade ettim. Zirvede genel kanaattin de bu yönde olduğunu müşahede ettim. Ülkemiz güvenlik, savunma, göç, terör, sağlık ve tedarik zincirleri gibi temel sıkıntıların aşılmasında hayati öneme sahiptir. AB'nin karşılaştığı meydan okumaların üstesinden gelinmesinde Türkiye'nin yeri doldurulamaz. Bu hakikatin Avrupalı dostlarımız tarafından da kabul edilmeye başlandığını gördüm. Türkiye'nin önüne çıkartılan engellerin adil olmadığını, dahası bunun Avrupa Birliği'nin menfaatlerine de zarar verdiğinin altını çizdim. Türkiye olarak AB ülkeleri ile ilişkimizi geliştirmek ve birlik sürecimizi ilerletmek için işbirliğine hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum Türkiye'nin hiçbir ülkenin toprağında, egemenliğinde, hak ve hukukunda gözü yoktur Yaşanan gelişmeler, Türkiye'nin Avrupa için anahtar ülke olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor.""MİÇOTAKİS KONUŞMAMDAN RAHATSIZ OLMUŞ"
"Bu akşam yemekte konuşmam vardı. Konuşmamı yaptım. Beyefendi konuşmadan çok rahatsız olmuş. Rahatsız olduğu için de aslında bu tür yemek adabına terstir; kimden izin aldı, nasıl yaptı bilmiyorum, herhalde başkandan almıştır izni. Orada çıktı bir konuşma yaptı. Yani kendisine işte bizim biraz ağır gelecek ifadeler kullandığımızı söyledi. Aslında ağır bir şey de yoktu. Olması gereken yerde değiller. Hala bunları biliyorsunuz, bütün politikaları yalan üzerine kuruludur. Hep yalan, dürüstlük yok. Hadi bir araya gelelim dediğinizde, kıyıdaş ülkelerle filan, buna da yanaşmazlar. Ama Türkiye'den kendileri daha ön adım atmayı filan bekliyorlar. Araya da birçok ülkeyi sokuyorlar. Bugün birçok ülke onlarla münasebetleri konusunda bizden adım atmayı beklediler. Aynı şekilde Güney Kıbrıs, 'Konuşalım bir araya gelelim' dedi. 'Şimdi konuşuyoruz işte ayakta. Ama sizin bir yerlerden izin almanız gerekiyor' dedim. 'Yok, izin almam' dedi. 'Bugüne kadar böyle geldi bu iş, izin almadan konuşamazsınız' dedim. 'Benim iki ayım kaldı bu işi konuşalım' diye laflar etti. Muhataplarınız belli, bu görüşmeleri yapabilirsiniz, bizim de şu an itibariyle Yunanistan'la görüşeceğimiz herhangi bir şey yok, zamana bırakmak suretiyle, zaman içerisinde temenni ederiz ki bir konuşma fırsatını yakalarız. Bunların tamamını özetlemek kolay bir şey değil. Avrupa siyasi topluluğu AB'nin bir alternatifi değil. Avrupa siyasi topluluğu ayrı oluşum olarak çıktı. Şu anda Çekya'nın ilk toplantısını yapmış olduğu bir adım oldu. Konuyla ilgili olarak zannediyorum ki, şu anda bu toplantılardan sonra da Avrupa siyasi topluluğunu bu toplantısının sonuç bildirgesini yayınlayacaktır. Orada neler konuşulduğu ifade edilecektir.""SURİYE BAŞKANIYLA ZAMANI GELDİĞİNDE GÖRÜŞEBİLİRİZ"
"Şu an itibariyle böyle bir şey söz konusu değil. Ama 'Mümkün değildir' ifadesini kullanmam da, alışılmış bir siyasetçi değilim. Dolayısıyla vakti saati geldiğinde biz Suriye'nin başkanıyla da görüşme yoluna da gidebiliriz. Şu an itibariyle zaten alt düzeyde görüşmeler yapılıyor. Fakat bizim bütün arzumuz Suriye'deki terör gruplarının buradan arındırılması ve biliyorsunuz burada şu anda briket evler yapma suretiyle geri dönüşü hızlandırmanın adımlarını atıyoruz. Geri dönüşümle ilgili 550 bin civarında Suriyeli kendi topraklarına döndü. Rusya-Ukrayna savaşı bölgedeki atılacak adımları da bir yerde erteledi. Suriye'deki olaylarda Rusya'nın, İran'ın etkin rolü var. Koalisyon güçlerinin etkin rolü var. Koalisyon güçlerinde başta Amerika olmak üzere terör örgütlerine ciddi manada silah, mühimmat, araç gereç destekleri yapılıyor. Bütün bunları da vakti saati geldiğinde Amerika'nın yetkilileri ile yetkililerimiz görüşerek, bunlardan Suriye'nin gerek kuzeyde, doğusunu, gerekse tam kuzeyini arındırmalarını istiyoruz. Şu ana kadar istediğimize ulaştık mı, hayır ulaşmadık, takipçisiyiz devam ediyoruz. Bize saldıran hangi ülke olursa olsun bizim cevabımız 'bir gece ansızın gelebiliriz' bunu böyle bilmeleri ve anlamaları lazım. Özel temsilcilerimiz çalışmalarını sürdürüyor. Dışişleri Bakanlığımız da çalışmaları özet haline getirip bize bildirecekler. Kargo taşımacılığından havayolu taşımacılığına kadar tüm çalışmaları devam ettiriyoruz. Bir an önce Türkiye - Azerbaycan - Ermenistan arasındaki ilişkileri ısıtalım istiyoruz. İsveç'te terör örgütlerinin yürüyüşleri devam ettikçe, Meclis'te teröristler yer aldığı sürece bizim İsveç'e bakışımız olumlu olmayacaktır. Ermenistan ile normalleşmede ön şartımız falan yok. Sadece Azerbaycan ile aranızdaki hukuku olgunlaştırın ve barış sözleşmesini yapın, bunu yaptığınız anda bizimle ilgili bir pürüz kalmaz, kapıları açarız, hava kara demir yolu, bunların önünü açarız. Finlandiya ile ilişkilerimizin İsveç'e göre daha farklı olduğunu söyledim. Finlandiya terörün kol gezdiği bir yer değil ama İsveç öyle. Dolayısıyla burada Finlandiya İsveç noktasında NATO'nun bir karar vermesi gerekir. NATO, Finlandiya lehine verirse biz de elimizden geleni yaparız."
Muhabir: Barış Önal