Doğalgaz fiatları çıldırdı deniyor. Bir şeyin durup dururken çıldırması mümkün değildir. O halde sormak lazım gelir.
Doğalgaz fiatları çıldırdı mı?
Bu sualin tek cevabı var. Evet, çıldırdı. Öyle ise soralım. Niye çıldırdı. İşte mes’elenin esası burda. Bu esasa dair ontolojik ve epistemolojik sualimiz şu olmalıdır. Fiatlar yalnız Türkiye’de mi çıldırdı? Nerde çıldırdı ve nasıl çıldırdı. Durup dururken mi çıldırdı ve nasıl?
Doğalgaz yalnız Türkiye’de çıldırmadı. Şu bilinmeli. Doğalgaz bütün dünyada çıldırdı.
Neden?
Bunun türlü türlü nedenleri var. Şimdi bunları görelim.
Birinci neden Covid-19 salgını. Salgınla birlikte vatandaşlar evlere kapandı. Bütün gün çay-kahve yaparak aşırı doğalgaz tükettiler.
İktisat diliyle söylersek talep arzı geçti ve fiatlar çıldırdı.
Çıldırma şöyle oldu. Covid-19’dan sonra Avrupa ülkelerinde 2021 yılında doğalgazın bir metre küpü 120 dolardı. Bu fiat 2022’ye gelindiğinde 1400 dolar oldu.
Bir metreküp doğalgaz, kuzey kutbu ülkesi Antarktika’da 140 dolardan 2500 dolara çıktı.
Güney kutbundaki Kasarya ülkesinde bir metreküp doğalgaz 150 dolardan 3500 dolara yükseldi.
Atlas okyanusundaki Karbelat adasında bir metreküp doğalgaz 350 dolardan 6500 dolara yükseldi.
Büyük Okyanustaki Yeryutan adasında bir metreküp 500’ken 7500 oldu.
Bütün bunlar olup biterken ve dahi doğalgaz fiatları düşmeye başlamışken Rusya-Ukrayna savaşı başladı ve Karadeniz’de dolaşan mayınlar doğalgaz sevkiyatını engelledi. Bunun üzerine şekere zam geldi. Şeker zammı yüzünden baklava börek boş geldi. Bunun üstüne kar yağınca meyve ve sebze fiatları çıldırdı. Böyle durumlarda komünizma harekete geçti ve bütün fiatlar global ve küresel çıldırdı. O zaman işte tarih ve kültür harekete geçer. Biz ise şanlı bir tarihe sahibiz ve Asya steplerinden Viyana’nın önlerine kadar at koşturmuşuz, kılıç kuşanmışız. Ayrıca bu ülkede hiç kimse, hiçbir zaman şartlar ne olursa olsun, ister kar, ister yağmur yağsın ve fiatlar zam zam üstüne zam yesin ama ezanı susturamazlar, camileri kapatamazlar. Ve bütün bunlara ilaveten iftiracılar boş durmuyorlar. Durmadan iftira atıp, kara çalıyorlar. Son iftira ve kara çalma şöyle. Güya İstanbul Belediyesine Sultanahmet meydanı yasaklanmış.
Düşünün… koskoca bir meydan ve bir belediye. Bir meydan nasıl yasaklanır. Buna eşekler bile inanmaz. Meydan kimseye yasaklanmadı. İzin verilmedi yalnızca. Kelimelerle oynayıp halkın kafasını karıştırmayın.
Zaman tefrika zamanı değil. Zaman büyük bir yardımlaşma, dayanışma, sırt sırta verip, omuz omuza yürümekte ve kol kola ayrışmadan dik başla ve sert adımlarla her türlü engel ve çamura rağmen aromalı kahve içerek açık alınla yürümektir.
Mes’elenin esası budur.