Gazeteci Saygı Öztürk, eşinin Menzil tarikatına girmesiyle ailesi dağılan bir kişinin mektubunu paylaştı. Öztürk, eşi için Diyanet'e yazı yazan kocanın 'Fikir özgürlüğü' yanıtı aldığını söyledi.
Türkiye'de İsmailağa tarikatına bağlı Hiranur Vakfı'ndaki çocuk istismarı skandalıyla sarsıldı. Altı yaşındaki bir çocuğu sistematik olarak tecavüze uğraması Türkiye'de tarikat karanlığını gün yüzüne çıkardı.
https://tele1.com.tr/saygi-ozturk-menzil-seyhi-ile-yaptigi-konusmayi-anlatti-750701/
Sözcü yazarı Saygı Öztürk, Menzil Bir Tarikatın İki Yüzü isimli kitabının ardından bir okuyucusundan gelen mektubu ve telefon görüşmesini paylaştı.
Öztürk'ün yazısı şöyle:
“Menzil kitabınızı ibretle okudum. Şu anda bu tarikat yüzünden evliliğim bitme aşamasında. Eşim 2004 yılından bu yana tarikata haberim olmadan üye olmuş. En başta kapanmak istedi. Tartıştık, karşı çıktım. Çocuklarım çok küçüktü. Namaza başladı. ‘Namaz Allahın emri' dedik. Ama yine bir tartışmamız tarikat yüzündendi. Tartışma sırasında, ‘boşamaya kalksan bile tarikattan vazgeçmeyeceğin' söyledi.
Hadi çocuklarımın toplumda boynu bükülmesin diye, aşırı gitmemek şartıyla yine uygun davrandım. Büyük kızımın kınasına, düğününe eşim gelmedi. Düşünün bir kızın kınasında, düğününde annesi yok. Kızıma hem annelik, hem babalık yaparak o işi hallettik.
Bu 14 yıllık sıkıntı ve stres kalbime hasar verdi. Sigara, alkol kullanmamama rağmen 2019 da By-pas ameliyatı oldum. Küçük kızım Mayıs 2022 de evlendi. ‘Baba şimdi annem yine gelmez; sen de üzülürsün' diyerek düğün istemedi. Onu düğünsüz göndermek zorunda kaldım.
Eşimin tarikat bağını, tarikatların ailelerde yarattığı olumsuzlukları Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) yazdım. Onlar da, bu başvurumu Diyanet İşleri Başkanlığı'na göndermişler. Diyanet'ten verilen 08. 08. 2022 tarihli cevapta, ‘Fikir özgürlüğüdür, Kurumumuzca konuyla ilgili tesis edilecek bir işlem bulunmamaktadır' denildi. Oradan, Emniyete de yazmışlar. Emniyetten biri aradı. ‘Suç unsuru görürsen ara bizi' dedi.
Kimi kime şikayet edeceksin. Hür iradeymiş. Son zamanlarda eşim haftanın 4 gününü sohbet evinde geçiriyor. Sonunda sabrım taştı ve tek başıma dergahlarına gidip oradaki kadınlarla eşimde orada olduğu halde konuştum; Eşimin bir tarikatta olmasını istemediğimi, 30 yıllık evliliğimi yıkmayacağımı söyledim. Orada ki bayanlar ‘Kötü bir şey yapmıyoruz ya, Allah rızası için dua ediyoruz' dediler. Zaten başka da bir şey dedikleri yok.
Adını, telefon numarasını yazan okurumuzu aradım. 'Beni 20 yıldır mahvettiler. Üniversite mezunuyum; işletme fakültesinden. Eşim ticaret lisesi mezunuydu. Dergi, gazete okuyor, yorum yapıyorduk. Tarikata girdikten sonra kafasını dünyaya kapatacağı aklıma gelmezdi. Şu anda köyümüzde tek başıma zeytin topluyorum. ‘Neden?' dersen, daha önce eşimle birlikte çalışıyorduk. Şimdi, ben çalışırken, o tarikat evinde oluyor' dediğinde sözleri, sesi çaresizlik içeriyordu."
Yazının tamamını okumak için tıklayın.