HDP’nin eski eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatları, hapis cezasının kesinleşmesinin ardından Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu.
İstanbul 26’ncı Ağır Ceza Mahkemesi, 2013 Nevruz’undaki konuşması nedeniyle ‘terör örgütü propagandası’ yapmak suçundan Demirtaş’a dört yıl sekiz ay hapis cezası vermişti. Karar istinafta kesinleşince Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Demirtaş’ın serbest bırakılmasına yönelik kararı boşa düşmüştü.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre Demirtaş’ın avukatları, AYM’ye başvurularında anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde yer alan adil yargılanma hakkı, masumiyet karinesi, ifade özgürlüğü ve serbest seçim hakkının ihlal edildiğini kaydetti.
AYM’YE ÇAĞRI: HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ KORUYAN BİR KARAR VERMELİDİR
AİHM’in Demirtaş’ın serbest bırakılmasına ilişkin karar verdiği dile getirilen başvuruda, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Karşı hamlemizi yapar, bu işi bitiririz” sözleri anımsatıldı.
Cezanın istinafta kesinleşmesi ve Demirtaş’ın artık tutuklu değil hükümlü hale gelmesiyle kararın boşa düşürüldüğü aktarılan başvuruda hükümetin yargı üzerindeki baskısı nedeniyle AYM ve AİHM’in her ihlal kararının bir ceza hükmü ile boşa çıkarılması tehlikesi olduğu aktarıldı.
Başvuruda şunlar kaydedildi: “Bu nedenle Sayın Demirtaş, sistematik bir ceza tehdidi ile karşı karşıyadır. Hükümetin ve yerel mahkemelerin Sayın Demirtaş hakkındaki AİHM kararlarını dahi tanımayan tutumları, görev ve yetkilerini kötüye kullanmaları, Anayasa Mahkemesi’ne önemli bir sorumluluk yüklemektedir.
Sözleşmeden doğan hakların ve kısıtlamaların hükümet ve yerel mahkemeler tarafından bariz bir şekilde kötüye kullanıldığı somut verilerle ortada ve tartışmasızken Anayasa Mahkemesi yapmış olduğumuz başvuruyu ivedi olarak ele almalı ve karara bağlamalıdır. Demirtaş – Türkiye AİHM kararında da, Anayasa Mahkemesi’nin Sayın Demirtaş’ın haksız tutukluluk başvurusunu makul sürede ele almadığı vurgusu yer almaktadır. Ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin önünde Sayın Demirtaş’ın dosyası kadar acil ve önemli dosya sayısı çok azdır.
Tüm bunlar düşünüldüğünde, Anayasa Mahkemesi’nin dosyayı en ivedi şekilde ele alması hakkaniyet açısından şarttır. Nihayetinde Sayın Demirtaş Türkiye siyasetinin en önemli aktörlerinden biri olmayı halen sürdürmektedir. Anayasa Mahkemesi, Sayın Demirtaş’a yönelik bu açık ve pervasız yürütme – yargı saldırısına karşı hukukun üstünlüğünü koruyan bir karar vermelidir.”