Cumartesi Anneleri 777’nci hafta: ‘Yargılanmaktan kurtulamayacaksınız’

Yayın tarihi: 15 Şubat 2020 Cumartesi 3:58 pm - Güncelleme: 15 Şubat 2020 Cumartesi 4:05 pm

Cumartesi Anneleri 777’nci hafta oturumunda, 1995 yılında kaybedilen ve ağır işkence izleriyle dolu cansız bedeni 110 gün sonra Kimsesizler Mezarlığı’nda bulunan Rıdvan Karakoç’un faillerinin yargılanması talebiyle üzere buluştu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde buluşan Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının fotoğraflarını ve onları temsilen birer kırmızı karanfil taşıdı. Bugün yapılan oturuma, kayıp yakını olan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ile Sezai Temelli de destek verdi.

‘YARGILANMAKTAN KURTULAMAYACAKSINIZ’

Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç, ağabeyinin kaybolduğu zaman diliminde Hasan Ocak’ın ailesinin tesadüfen ağabeyinin fotoğrafını görüp Kenan Bilgin’e benzetmelerinin ve kimsesizler mezarlığında cansız bedenine ulaşmalarının öyküsünü anlattı. Ağabeyine ve ailesine düşman muamelesi yapıldığını dile getiren Karakoç, “25 yıldır yapılan zulmü dile getirmeye çalışıyoruz. Başka acılar yaşanmasın diye çeyrek asırdır bu onurlu insanlık mücadelesini veriyoruz. Feryatlarımıza, haykırışlarımıza, ortadaki delillere rağmen devlet adım atmıyor. 25 yıldır adalet bekliyoruz. Devletin hiçbir kurumunun adaleti tesis etmek gibi bir derdi yok. Ama biz bu onurlu mücadeleyi asla bırakmayacağız. Yargılanmaktan kurtulamayacaksınız” şeklinde konuştu.

Rıdvan Karakoç’un ve ailesinin avukatı Eren Keskin, Karakoç’un kaybedilmeden önce kendi ofisine gelerek takip edildiğini ve kaçırılabileceğini söylediğini aktardı. “Devlet aklı bu coğrafyada değişmiyor” diyen Keskin, 90’lı yıllarda öldürülmekten, şimdi ise tutuklanmaktan korktuklarını dile getirdi. Keskin, “Ama o kirli savaş döneminin başta Mehmet Ağar olmak üzere bütün aktörleri bugün iktidarın yanında. Katillerin hepsi aramızda dolaşıyor, bilmiyoruz. Kısa bir süre önce ortadan yok olan Mehmet Bal’dan da haber alınamıyor. İnsan hakları savunucuları olarak Bal’ın da kaybedilmesinden endişeliyiz” ifadelerini kullandı.

‘GEÇMİŞLE HESAPLAŞIN’

Karakoç ile aynı dönemde kaybedilen Hasan Ocak’ın ağabeyi Hüseyin Ocak da, kardeşini ararken Beykoz Adliyesi’nin raflarındaki onlarca dosya içerisinde Karakoç’u Kenan Bilgin zannettiğini ve bu şekilde tesadüfen onu bulduklarını anlattı. Karakoç, “Geçmişle hesaplaşalım. Hesaplaştıkça özgürleşeceğiz” dedi.

Besna Tosun’un okuduğu basın açıklamasında şunlar kaydedildi:

“Adaletin amacı, toplumdaki yaraların sarılması, suçlarla bozulan haklar dengesinin onarılmasıdır. Kayıplarımıza ve adalete ulaşma hakkımızı engelleyen devlet, bize sistematik bir biçimde adaletsizlikle işkence ediyor demektir. Gözaltında kaybedilen sevdiklerimizin akıbetlerini öğrenememenin yarattığı belirsizlik duygusu ile bize yaşatılan derin acı, işkencedir. Kaybedilen sevdiklerimize, hakikate ve adalete ulaşmak için yaptığımız tüm başvuruların sonuçsuz bırakılması, insanlık dışı muameledir.”