Haber

Çocuğu taciz edilen kadına akılalmaz oyun

İstanbul Büyükçekmece'de M.G. isimli kişiye 8 yaşındaki çocuğa içerikli film izlettiği gerekçesiyle yargılandığı davada, "çocuğun hayal görmediği ifadenin güvenli ve geçerli olduğu" raporuna rağmen beraat kararı verildi.

Gazeteci Barış Terkoğlu bugünkü yazısında 8 yaşındaki bir çocuğa yapılan üzerine açılan davayı kaleme aldı. İstanbul Büyükçekmece'de yaşanan olayda 8 yaşındaki A. yan evlerinde oturan arkadaşı Z.'nin evine gitti. A'nin söylediğine göre Z'nin babası M.G. A'ya cinsel içerikli film izletti. A'nin yaşadıklarını annesine anlatmasından sonra M.G. hakkında  “çocuğu müstehcen yayınları okumaya ve seyretmeye teşvik” ve “çocuğun cinsel istismarı” suçundan iddianame hazırlandı.

https://tele1.com.tr/yeter-artik-muglada-6-ve-9-yasindaki-kiz-cocuklarina-cinsel-istismar-1142567/

Fakat daha sonra olaya dahil olan H.E. isimli iş insanı A'nin ailesine akılalmaz bir oyun oynayarak şikayeti geri çektirdi ve M.G.'nin serbest bırakılmasını sağladı.

2014'TE ÇOCUK MÜSTEHCENLİĞİNDEN CEZA ALMIŞ

Öte yandan M.G. hakkında 12 Haziran 2014’te çocukların kullanıldığı müstehcen yayınları ülkeye sokmak, ihraç etmek suçundan mahkûmiyetine karar verildiği öğrenildi.

İşte Barış Terkoğlu çocuğu istismar edilen kadına oynanan akılalmaz oyunu böyle yazdı:

1 Nisan 2022 akşamı küçük A. 8 yaşındaydı. Ailesiyle Büyükçekmece’de yaşıyordu. Yan evlerinde Z. isimli arkadaşı vardı. O akşam A., Z’lerin evlerine gitmişti. Ancak A. ağlayarak geri döndü. Annesine yaşadıklarını anlattı. Söylediğine göre, arkadaşı Z’nin babası M.G., onu yatak odasına götürmüş, telefondan cinsel içerikli görüntü izletmiş... Üstelik bunlar ilk kez de yaşanmamıştı. A. bu kez cesaretini toplayıp ailesine anlatmıştı.

Anne N. çocuk büro amirliğine gitti. A’nın uzman eşliğinde ifadesi alındı. M.G. polis merkezine getirildi. “Eğitimci olarak psikolojik danışmanlık yapıyorum” diye verdiği ifadede suçlamaları reddetti. Hatta A’yı suçladı.

Oysa A’yı detaylı bir şekilde dinleyen adli görüşmeci uzman, A’nın hayal görmediği yönünde rapor vermişti: “İfadenin geçerli ve güvenilir olduğu kanaatine varılmıştır.”

M.G. tutuklandı. Hakkında “çocuğu müstehcen yayınları okumaya ve seyretmeye teşvik” ve “çocuğun cinsel istismarı” suçundan iddianame hazırlandı. Aile Bakanlığı da davaya müdahil oldu. Derken...

MÜSTEHCENLİKTEN SABIKALI Yargılama sırasında, küçük A. her şeyi mahkeme heyetine de anlattı.

Gelgelelim sonrasında bir dizi tuhaflık yaşandı. Önce anne şikâyetini geri çekti. Sonra M.G. tahliye edildi. Mahkemenin başkanı değişti. Yerine gelen başkan izindeyken savcının ceza talep eden mütalaasına rağmen, M.G. hakkında beraat kararı çıktı. Dosya halen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesi’nde.

İşin akılalmaz bir yanı daha var.

M.G. görünürde aklı başında bir psikolog, sakin bir komşuydu. Tanıklar da böyle söylüyordu. Ancak sabıkası herkeste şaşkınlık yarattı:

“M.G. hakkında 12 Haziran 2014’te çocukların kullanıldığı müstehcen yayınları ülkeye sokmak, ihraç etmek suçundan mahkûmiyetine karar verildiği...”

Dosyayı ilk incelediğimde bunca şeyden sonra annenin şikâyetini neden geri çektiğini, neler yaşandığını merak etmiştim. Geçen pazartesi anne N. ile buluşup onu dinlediğimde taşlar yerine oturdu. Dosyanın kapatılmasında kritik işi H.E. yapmıştı. Şöyle anlatayım...

AİLEYE KURULAN KUMPAS

https://tele1.com.tr/2-yasindaki-sila-bebek-ile-ilgili-kahreden-rapor-cinsel-istismar-kesinlesti-1138125/

H.E., Ergenekon kumpasında yargılanmış bir işadamıydı. Aynı zamanda MHP’de kritik görevde olan, sık sık televizyonlarda görünen bir ismin kardeşiydi. M.G., kendisini devlette, yargıda hatta Cumhurbaşkanlığı’nda eli kolu olan biri olarak tanıtıyordu. Konuştuğum kimi hukukçular gerçekten de bağlantılarıyla bazı dosyaları takip ettiğini anlatıyor.

Peki H.E., küçük A’nın dosyasıyla neden ilgilendi? Bu sorunun yanıtını da buldum. H.E’nin sevgilisi, sanık M.G’nin kız kardeşiydi.

H.E. önce küçük A’nın ailesini araştırdı. Baba emekli bir asker, anne sözleşmeli öğretmendi. Atatürkçü bir aileydi. Anne resim yapıyordu. Anneye sosyal medyadan mesaj attı. Resimlerini satın almak istediğini söyledi. Atölyesine gitti.

H.E’nin aileye güven telkin etmesi zor olmadı. Anne, H.E’nin konuşturmasıyla neler yaşadıklarını anlattı. H.E. görüntüde A’ya yaşatılanların hesabını soracağını söylüyordu. Bir anda davayı sahiplenmişti. Sık sık aileyle görüşüyor, hukuki yol gösteriyor, akıl veriyordu.

Bir dönüm noktası yaşandı. İlk duruşmadan kısa süre önce anneye tuhaf bir fikir verdi. Bu dosyadan bir şey çıkmayacağını, ama M.G’yi dışarı çıkarıp kendisinin cezalandıracağını, bunun için ailenin şikâyetini geri çekmesi gerektiğini söyledi. Aile bunu kabul etmedi. Bu kez diğer aşamaya geçildi. İkinci duruşmadan önce, M.G’nin oğlunun bir silah aldığını, babasının intikamını aileden alacağını öğrendiğini söyledi. Bu aslında örtülü bir tehditti. Anne bu kez korkarak H.E’nin sözünü dinledi, şikâyetini geri çekti.

Elbette psikolojik bir kayıp yaşandı. Ancak dava düşmedi. Aile Bakanlığı avukatı da savcı da M.G’nin cezalandırılmasında ısrarcı oldu. Orada neler döndü bilmiyoruz. Ama sonuçta M.G. işletilen sürecin sonunda yargının elinden kurtulmuştu. Dosya istinafta bekliyor. Çocuk müstehcenliğinden sabıkası olan bir psikolog olarak M.G., halihazırda çocuklarla muhatap olmaya devam ediyor.

8 yaşındaki çocukların çığlığı nasıl bastırılıyor diye soruyoruz ya... Bu sorunun yanıtını ancak “güçlü adamlar”la hesaplaştığımız gün verebileceğiz.